"Babilde Ölüm, İstanbulda Aşk"
Şu bir gerçek ki ilim adamlığı ve sanatkârlık aynı insanda çok zor bulunan iki vasıftır.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Şu bir gerçek ki ilim adamlığı ve sanatkârlık aynı insanda çok zor bulunan iki vasıftır.
Mutluluk bu resmi de yapılır zaman zaman, karikatürü de çizilir, yeter ki resmini yapanlarda, karikatürünü çizenlerde düzgün insanlar olsunlar... Bu arada ben de bu yazıyı yazmaya çalışırken, tepemde, mutluluğun resmi ya da karikatürü ile hiç ilgisi olmayan bir kara sinek vızır vızır tur atıp, Ahmet Abi'nin neresine nasıl
siz değerli okurlarıma hayatın iki kelimeden ibaret olmadığını anlatmak istediğim kısa ve öz bir yazı yazma gayretinde oldum.
Gaye Boralıoğlu
itibar, bir kimsenin karşısında bulunan yahut içerisinde yer almakta olduğu topluluk nazarında elde ettiği kazanımdır.
Yanlış yazmadım doğru okuyorsunuz : Bakış Açısı değil "Bakış Acısı".
Denizi olmayan bir kenti sevebilir miyim? Bu soruyu geçen sene sormuş olsaydılar hiç tereddüt etmeden sevmem derdim. Bugün bir arkadaşım sorunca pekâlâ sevilir dedim. 1997 yılından beri İstanbulda yaşıyorum. Az da olsa İstanbullu sayılırım. Bu kenti neden seviyorum? Elbette sırf denizi olduğu için değil, medeniyetlerin başkenti olduğu için
Ah ne zordur insanın kendine söz geçirmesi.
Yaz, Necatigilin Kır Şarkısı şiirinin sonundaki dizeleriyle söyleyecek olursam; sakin, dinlenmiş, rahat bir şekilde bitecek benim için. Ya da tam tersi olacak..
Bekri Mustafa güldürmeye devam ediyor....
Ülkemizde bir sinema sektörü olmamasına rağmen Sayın Susuzlu büyük bir cesaret örneği göstererek uzun metrajlı bir film çekti. Film, tamamen yerli unsurlardan oluşuyor. Kendi deyimine göre her şey yerli. Senaryo yerli, oyuncular yerli, aksesuarlar yerli, mekân yerli, konu yerli yani aklınıza ne geliyorsa bu filmde yerli. Bizden olmayan
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Kemal Tahir