Ben en çok sevilmeyi hak ettiğim yerden kanadım
Ben sevilmeyi en çok hak ettiğim yerden kanadım hep. / Bir yara değil, bir sessizlik gibiydi sende olan eksiklik; /
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Ben sevilmeyi en çok hak ettiğim yerden kanadım hep. / Bir yara değil, bir sessizlik gibiydi sende olan eksiklik; /
Sen hiç denemedin beni sevmeyi. / Hiç elini uzatmadın gözümün içine bakarak, “buradayım” demedin. / Sana seslendiğim onca gecede,
Artık içimdekiler / Kızıldeniz' in ikiye ayrılması gibi ayrılsa / Sen nereye düşersin / Ben nereye?
"Senin beni üzmeye gücün yeter mi?!!!" dedi / Aslına bakarsan yetmezdi / Fakat senin bana gücün yeterdi
Yalnız dertler caddesinde / Mavi kokan evsiz bir kediydi o / O o... / Denizi seven
Seni daha çok sevemem derdim / Oysa yine yanılmışım... /
O sussaydı ben konuşacaktım / Ay gibi yıldız gibi düştü elleri ellerime / Ve ağladı saatlerce /
Arsız bir rüzgarın içine sarılmış kokun / Geldi çiçek açtı tam gözlerimin içinde / Can suyunu verdim
Sen gelince gelincikler açar ellerimde / Yan yana yana yana / Düşer binbir düşünce yüreğime /
Bir kadın vardı / Ne çok sevmiştim / İstese peşimden dünyayı sürükler / İstese dünyaları karışıma
Erkekler masal anlatırdı / Kadınlarda inanırdı / Bir masalda birgün şöyle başladı / Evvel zaman içinde
Neydi bu andan bana kalan / Az önce yüzümü yalayıp geçti bir ateş / Kalbim infilak etti
Son kadehi de masanın üstünde / Gözleri farklı dünyalara dalmış / Ellerinde bir sevdanın izleri kalmış /
BU NASIL AŞK: DOKUNAMIYORSUN, KOKLAYAMIYORSUN / Bazı aşklar var, içinde olup da uzağında kaldığın… Sesi var, dokusu yok. Sözcükleri var, teni yok.
Toprağa karışmak için, / Ön sipariş verdim. / İndirim yapacaklar / Hayatın yükünden. /
Sessizliğin içinden gelen bir ses var… Adını kimse koyamaz, tarifi yoktur. Ama herkes bir kere duymuştur hayatında. Uyanır uyanmaz yoklayan o eksiklik hissi, gülüşlerin ardına
Suskunum olan onca şeyden sonra / Suskunum İçime akan gözyaşlarımla / Kelimeler yetmiyor artık / Ya
Ey kalplerde yankılanan dua, / Salât, ruhun Allah’a çağrısı, bir yuva. / Tevbe’nin gölgesinde, seksen dördüncü ayet,
Gülü taze, bir Nihaldir. / Bağrıma sinmiş binnur ile / Düşmesin bir tel kirpiğinden / Sinem
Rabbimin huzuruna durduğum an / Ne örtü sorar, ne kıyafet ister / Sadece temiz kalp, pak niyetle
Beş vakit gelir, geçer her gün / Ezanla çağrılır kullar / Sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı /
Aruba diyorlardı eskiden o güne, / Cuma günü oldu sonra adı, / Kab bin Lüey'den mi geldi bu söz,
Alçaklar alçaktan uçtu / 15 Temmuz gecesinde / Silahlar şarapnel saçtı / 15 Temmuz gecesinde
Beni de alıp gitseydin... / Sessiz sevişlerle / Belki okşanır tenim / tuz kokusunda
Sabahın ilk ışığında / Kalkar insan rüyalardan / Güneş doğar ufuklardan / Secdeye durur kullar
Sessizliğe alışmaksa / Gecelerin / Öğretisi / Tik-tak, / Tiki bilmem
Sarhoşken salata durma diyor Rabbim, / Ne söylediğini bilinceye kadar... / Ama sarhoşluk sadece içki değil, /
Kitaptan vahyedilen nurla başlar yolculuk, / Salât'ın özüne doğru akan bir çeşme gibi, / Mezheplerin sınırlarını aşan o temiz
Ufuk çizgisinde doğar güneş her sabah, / Dokuz derece altında başlar namaz. / Fecr-i sadık aydınlatır gökyüzünü,
Kur'an'ın nurunda bir yol var, / Temizlik ve kolaylık bu yolun adı. / Gelenekler değil, ayetler konuşur,
Maide'nin altıncı ayetinde yazılı, / Abdestin sırları açık ve berrak, / Yüzün yıkanması, ellerin temizliği, /
Gönülden kopanı paylaşmak nedir bilir misin? / Elindeki berekettin bir kısmını vermek, / Fakirin, yetimin, yoksulun yüzünü güldürmek,
Allah'tan geldi son kitap, Kur'an-ı Kerim / İnsanlığa rehber oldu, nurlu ve azim / Ama zamanla eklemeler, gelenekler karıştı
Halkın arasında dolaşır nice yalan söz, / Şeytan oruç tutar derler, ne acayip söz! / Oysa ki şeytan Allah'a
Kitap der ki: "Yoksulu doyur" / Sabit rakam değil, kalbi besle / Ekonomi değişir, zaman geçer /
Bir’dir O, yalnız O’dur Yaratıcı / Gökte, yerde, her şeyde hâkimdir O / Ama insan arar hep bir aracı
Çağımızın mucizesi diye tuttuk elimize / Yapay zekâyı, sanki yaratıcı gibi / Oysa o da veri yığını, hesap makinesi
İlkler tertemizdi, şirkten arınmış, / Kalpler doğrudan Allah'a bağlanmış. / Kur’an vardı elden düşmeyen nur, /
Koşar durur insan peşinden şöhretin, / Sanır ki bulacak huzuru kariyerde, / Alkış seslerinde arar mutluluğu, /
Bir gün sevdim sanarak, yüreğim yandı içten / Terk edilince yokluğu, boşluklar açtı göğsümde / "Sensiz yaşayamam" dedim, kelimeler
Görücünün gözü neyi görebilir ki, / Hamam köşesinde ölçülen vücut? / Cüzdanın kalınlığı, malın çokluğu, /
Anne-baba hakkı büyük, sevgisi derin, / Kur'an der ki: "İyilikle davran her dem" / Saygı göster, hürmet et, ol
Kitapların arasına koyup da unuttuğum yıllarım var benim. / Kendimi ararken kaybettiğim sokaklarım… / Kendime ait olmayan bir yerde,
Bazı sabahlar, uyanınca içimde tanımlayamadığım bir boşluk olur. Sanki biri, gece sessizce hayatımdan bir parça alıp götürmüş gibi. Ne tam bir acı, ne de mutlak
Yaşadığı travmatik olayların ağırlığında, bilincinin bulanık sularında, Baran'ın hayatının son on iki saati... /
Bir duadır evlat için anneyle baba, / Ama her sevgiye sınır çizer Kur’an’ın kaleminde sabahlar. / Ey yolcu, unutma:
Ey gönül, uyan artık bu derin uykudan, / İslam geldi seni kurtarmaya zulümden, yokluktan. / Akıl verdi Rabbim, en
Bir kitap indirildi semadan, / Hiçbir şey eksik bırakılmadı onda. / "Biz Kitap'ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık"
Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nesr / Nuh'un kavminin eski putları / Her çağda yeniden doğar bu hasret
Müslüman demek yetmez, kâğıtta yazılı isim, / Kalb-i sâfîde yankılanır Hakk'ın sesinin nağmesi. / Teslimiyetin manası budur, ruhun derinliğinde,
Tarihin en eski sorusu: / İnsanın kendi içine yolculuğu. / Doğruyu yanlıştan ayırmak, / Sevgiyi şehvetten
Allah'tan indi Kur'an-ı Kerim, / İslam'ın temeli, yegâne rehber. / Din konusunda yeterli olan kitap, /
Kalbin derinliklerinde bir tercih var, / En büyük, en önemli, en kritik karar. / Allah'a olan sevgi mi, yoksa
Acı çekmek insanın doğası sanırız, / Olayları Allah'tan ayrı görürüz, / İçimizde akan hüzün nehrinin /
Nefislerinizden yaratıldı o eşler, / Sakinlik bulsun diye kalpleriniz, / Sevgi ve merhamet kondu araya, /
Müzik dolar kulağımıza, / Sözler işler yavaş yavaş, / Sadece eğlence sandık onu, / Oysa taşır
Zaman geçti, asırlar aktı, / İnsanlar mezhep kurdular, / İçtihatlar din sanıldı, / Asıl kaynağı unuttular.
Göklerden inen nur ile, / Allah'ın sözü Kur'an ile, / Yaşanır hayat, bulunur yol, / Kalbe
Şirk kelime anlamı ortaklık, / İslam'da Allah'a eş koşmak, / Kur'an'da açıkça bildirilir: / "La ilahe
İnsanlık tarihi boyunca, / Şirk yaşam biçimi olmuş, / Sahte ilahlar yüceltilmiş, / Allah yerine konulmuş.
İnsan hayatı büyük bir düzen, / Hikmeti var her ayrıntının, / Allah'ın sonsuz kudretinin, / İradesinin
Ey gönül! İman nedir bil, / Yalnız Allah'a bağlılık, / Hiçbir şeyi ortak koşma, / Bu
Her sabah açılan gözlerim, / Hep nefes alan ciğerlerim, / Hangi elden gelir bu lutuf? /
\*Dünümde yaşıyorum seni / sessiz fırtına gibi / gözlerimden akan yaşa gizlerim hayalini / dünümde saklıyorum
Yaratılışın özüdür Allah'a kulluk, O'na güven, / Her varlığın sırrı O'dur, her kudretin sahibi. / Şifa, rızık, sevinç, hüzün
Kalplere düşen gölge, adına korku deriz, / Kime yöneltileceği, imanda kilit taşı. / Allah'tan başkasından korktuğumuz an,
Kalbin en derin yerinde açan bir çiçektir sevgi, / Doğru yöneltildiğinde, ruha nur bahşeder. / Allah'tır sevginin asıl sahibi
İnsana bahşedilmiş duygu ve akıl, / Birisi yol gösterir, diğeri ışık saçar. / Fakat duygular alır başını giderse,
Cehalet karanlığında kaybolur insan, / Şirkin tuzağında savrulanlar gibi. / Bir ışık bekler gönül, bir bilgi, bir irfan,
Din, hayatı anlamlandıran kutsal rehber, / Yaşamın her anına anlam katan değer. / Fakat bozulduğunda özünden sapar,
Kuran indirildi insanlığa rehber, / Her meselede çözüm onda gizlidir. / Şirk derler, Allah'a ortak koşmaya, /
Vahyin ışığında yürür gerçek mümin, / Allah'ın kelamına sarılır her daim. / Batıl inanç zincirlerinden kurtulmuş, /
Ey insan, gözlerini aç ve gör / Hevana esir olan kalbini, / Arzu ve istekler önünde eğilmiş,
Dalgalı ateşten yaratılmış varlıklar, / Cinler âlemi, görünmeyen bir diyar. / Topraktan değil, alternatif akımdan doğmuşlar, /
Firavun'un gölgesinde yürüyen halk, / "Ben sizin en yüce Rabbinizim" sözüne kandı. / Putlaştırdı gücü, iktidarı, zenginliği,
Bir olana yönelir tüm kâinat, / "La ilahe illallah" diyor her zerre, her nebat. / Tevhiddir İslam'ın özü, temeli,
Acıtmıyorsa neye yarar, / Ellerin yüreğimi sökerken? / Öylece alıp gidebilirsin! / -Tabiki Zamansız...
En güzel şiirleri ben yazmadım. / Ama sen, / En güzel şiirleri / Ne güzel okurdun
Sonra dedi şair, / Hangimiz hangimizi / çok özleyecek? / Hangimiz hangimize ne çok anı biriktirecek,
Tam ortada esen bir meltem / Büyüleyici kokusu, adeta pamuk şekerini andıran / dalları / Yapraklarımda
Önce hafiften bir rüzgâr / Aylar kendini hırpalar / Geceleyin ağaçlar / Siyah şal
Gökyüzünde binbir yıldız / Ta orada bir parlaklık / Dedim ki:"A'zel..." / Gece edebi özler
Hilal kadar siyah bir gecede / Her şey seni hatırlatıyor bana / Ay... / Gökyüzü...
Bağırıma batar fuad, boş çerçevede gözüm / Yarı yanar mum gördüğünde kendini / Niçin karanlık bir ana tanrıyı kovar?
Sen hiç bilir misin / Gökyüzüne baktığında / Kara umut görmeyi / Yanmayı her geceleyin
Gece zehir yeşili,puslu karanlığı ufukta / Dolu bir rüzgâr geliyor kanadı kızıl / Aşk esiyorum gelsenize ehâlî! diyor