"Bugün hava güzel, ama yarın ne olacağı meçhul. Tıpkı bir kitabın son sayfası gibi..." - Umberto Eco"

Eleştiri

şair Haydar Çoruhlu'yla Şiirin Kalbine Yolculuk...

Bazı insanlar için bir yaşam tarzıdır şiir, yaşama sebebidir. Belki de hayatın ta kendisidir, öznesidir. Şiir, yaşam sevgisinin berrak pınarıdır. Hayatı idame ettirebilmek için nefes gibidir. Şair söyleyecek sözü olandır. Şairlik en zor zamanlarda bile dik, diri ve iri durmaktır. Sözcüklerin gücünü güç edinmektir. Bir duygu işçiliğidir şiir.

yazı resimYZ

Biyolojik Çöp Olmayın

Farkında mısınız, insanlar akıllı cep telefonları ve bilgisayarların başında vakit geçirmekten doğallıklarını yitirdiler, halada yitiriyorlar... Geçenlerde Kızılay Durağından bindiğim metroda yanımda oturan delikanlıya yan gözle baktığımda oyun oynadığını gördüm. Son durağa kadar başını kaldırmadan, sağa sola bakmadan oyun oynadı arkadaş...

KİTAP İZLERİ

İNCİR KUŞLARI

Sinan Akyüz

Zambaklar Ülkesinde Açan Kan Gülleri: "İncir Kuşları" Sinan Akyüz’ün gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkarak kaleme aldığı "İncir Kuşları", okuru 1990'ların başında Avrupa'nın kalbinde patlak
İncelemeyi Oku

Sizi de Beşikteyeken Kerttiler mi

Beni kertmediler, ama bilemem sizi ya da başka birilerini beşikte kerttiler mi kertmediler mi? Beşik kertmesi, erkek ve kızın daha beşikte bebekken, gelecekte evlenmesine dair verilen karar. Dede Korkut Kitabında geçer. Anadoluda bu gelenek şöyle işler: Bir kızın doğum haberini alan ve bu kızın ailesiyle akraba olmak isteyen

Bir Bahar Bekliyorum Üzerine

Şair, Yaşar Aydınlık, şiir ve sanatın dışında emeklilik yaşamını tarım ve arıcılık yapar sürdürüyor. Bahçe tarımı ile uğraşmayı zevk haline getiren şair, sebze yetiştirerek vakit geçiriyor. Bunun dışında saz çalmayı da bilen şairimiz müzikle çok az da olsa ilgileniyor. Belki de bu nedenle birçok şiiri bestekarlarımız tarafından beğenilerek

Sessizliğin Hikayesi Üzrine

Vatanından yirmi yıl gibi uzun bir süre ayrı olan şair, vatanına olan özlemini, ailesine karşı duyduğu hasretliği dile getirir. Annesine, babasına, kardeşlerine duyduğu özlemleri ve sevgileri anlatır. Yirmi yıl onlardan hiçbir haber alamamaktadır. Yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmemektedir. Kamplara mı götürülmüşlerdir? Esir mi edilmişlerdir? Yoksa fırınlara atılıp diri diri

İnsanları Yazalım Biraz

İnsanları akıllılar ve aptallar diye ayırmak çok da akıllıca bir iş olmasa gerek. Bizim bilmediğimiz, hiç bir zamanda bilemeyeceğimiz bir sayı, dünyaya şimdiye kadar ne kadar insan gelmiş, bunların kaç tanesi kadın, kaç tanesi erkek? Kaçı aptaldı, kaçı akıllıydı? Bizim aptal zannettiklerimizin bazıları akıllı, akıllı zannettiklerimizin de bazıları

Boğanlar ve Boğulanlar

Saftiriklik de bir kimliktir.
Sadece ben olsam, kahreder, kendimden utanırım.
Ama
Etrafınıza bir nazar kılın, göreceksiniz ki nice nice iyi ve saf niyetli milyonlar; enva-i çeşit entrikanın, hilenin, ahlâksızlığın, gaddarlığın, zulmün ve baskının burgacında boğuluyor...

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku
Başa Dön