"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Farkındamısınız?

Bu metin, toplumsal değişimleri nostaljik bir bakış açısıyla ele alıyor. Yazar, eskiden var olan güler yüzlü yaşlıları, emeklileri ve ahilik geleneğini sürdüren esnafı özlemle anıyor. Günümüzde bu değerlerin kaybolduğunu vurgulayarak okuyucuyu vicdanını dinlemeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor. Metin, sosyal eleştiri barındıran duygusal bir çağrı niteliğinde.

yazı resim

Farkındamısınız? Gerçi bir çoğunuz farkındadır ve hissediyordur fakat biraz tuzu kuru vurdumduymaz olanlarda umursamıyor yoluna bakıyordur. Siyasi düşünceyi bir tarafa bırakıp holigan fanatizm den uzak elinizi vicdanınıza görürüp şöyle bir düşünün. Bak ya direk elini cebine atanlar oldu bile... Bak sen şu Allah'ın işine...
Farkındamısınız.... Bu ülkede yüzü gülen yaşlılar vardı. Hani evine ziyarete gittiğinizde sofrası eksik olmayan yaşlılar, bu ülkede yüzü gülen emekliler vardı kırkbeşinden sonra memleketine gidip Ata toprağına sahip çıkan , bu ülkede esnaf vardı!... Esnaf diyorum "fırsatçı" değil... O Ahilik öğretisini içinde barındıran aza kanaat getirip işini layıkıyla yapan güler yüzlü yarından kaygısı olmayan esnaf....
Şimdi ne değişti derseniz. Ki diyenler o elini cebinden çıkarıp unuttukları vicdanlarına koyup bir baksınlar artık. işte o zaman görürler gerçekleri. Gerçi niye nefes tüketiyorum ki.... Kitap okumayan, araştırmayan,sorgulamayan ; sadece duydukları ile hüküm yürüten bu şahıslardan ne beklenebilirki? Daha güne kadar Tengri dediğiniz zaman sizi ateistlikleşuçlayanların dilinde şimdi Tengri var? Daha düne kadar Hz. Ali ye düşman olanlar Alevileri hor görenler şimdi kardeşlik nağraları atıyorlar... Daha düne kadar türbelere çaput bağlayıp dua edenler erenlerin alperen olduğunu yeni öğrendiler... Ve bu garibanların dünde bugünde bildiği tek varoluş gerçeği ceblerindeki şişkinlikti. Beyinlerinin boşluğu onları hiç rahatsız etmedi. Neyse.... Şimdi bu vatandaşa gel gerçeği anlat bakalım?
Şundan bir kaç yıl önceye kadar küçük esmaf 60 ay vade ve düşük faizle sıfır araç alabiliyordu. mesela verginin vergisini vermiyor evine bir nebze mutlu gidebiliyordu. emekli torununu cebine harçlık koyunca mutlu oluyordu. Dışarıda yemek yemek, bir akşam eğlenceye gitmek herkesin ulaşabildiği bir lükstü. insanlar pazara akşamı beklemeden çıkardı. semt pszarı kurulduğu günler sokakları balık kokuları sarardı. et tavuk karne hediyesi değildi mesela her ay sofraları doldururdu.
Eeeee....
şimdi... şimdi mi. Elinizi cebinizden çıkarıp vicdanınıza koyarsanız, gözlerinizi açıp gerçeği görmeye çalışırşanız ve dilinizi doğruları söylemekten alıkoymazsanız içinizdeki dilsiz şeytanı öldürür ve "Herhangi bir idareci, kapısını ihtiyaç sahibine, yoksula ve elinde hiçbir şeyi olmayan fakire kapatırsa, ihtiyaç ve fakirlik içine düştüğünde Allah da göğün (cennetin) kapılarını onun yüzüne kapatır.”
diyen Peygamber efendimizin sesini duymaya başlarsınız....

KİTAP İZLERİ

Parasız Yatılı

Füruzan

Füruzan'ın "Parasız Yatılı"sı: Yarım Asırlık Bir Ağıt ve Direniş Bazı kitaplar vardır, yayımlandıkları anda klasik olurlar. Zamanın getirdiği edebi akımlardan, toplumsal çalkantılardan etkilenmeden, adeta kendi
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön