"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın, en azından bir süreliğine, başka bir varoluşsal bunalıma dönüşmesidir." - Franz Kafka"
Kayseri Yazarlar Şairler ve Sanatçılar Derneği (KAYSADER) Başkanı Ferhat Arslan Haliloğlu'nun sahibi olduğu ve 2 ayda 1 yayınlanan Çıngı Dergisi'nin Ocak-Şubat 2016 tarihli 35.sayısı çıktı, iç sahifeleri 3.hamur kağıt olan 48 sahifelik Çıngı Dergisi'nin bu sayısında aşağıda isimleri belirtilen yazar ve şairler karşılarındaki başlıkları kullanarak bu sayıda yer
Yurt dışında yaşayan fakat Türkiyeyi yakından takip eden ve siyasi analizleri ile dikkatleri üzerine çeken Almanyada mukim Muhammed Can ile haftalık olarak yapmaya başladığımız röportajlar devam ediyor.
Türk hikâyeciliğinin altın kuşağının son yıldızı olarak görülen Vüs’at O. Bener geçtiğimiz aylarda hayatını kaybetmişti. 83 yaşında hayata veda eden bu değerli kalem, hikâyeyi şiire yaklaştırmıştı. Uzun ömrüne rağmen az sayıda hikâye yazmıştı. Mükemmeliyetçi bir sanat anlayışına sahipti. Az ve öz yazmayı ilke edinmişti. Kelimeleri yerinde ve tabir
Şebnem İşigüzel
Eserde; Türklerin nasıl ve niçin Müslüman olduğu inandırıcı bir şekilde açıklanırken, okuyucu, Türklerin ve Arapların erken dönemleri hakkında bilgilendiriliyor. Eserde, henüz Müslüman olmamış Türklerin inanç kültürleri ile İslamın temel prensipleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikler ve hatta denilebilir ki bire bir örtüşmeler mükemmel bir şekilde ortaya konulup ispat ediliyor. Anlı
Suat Özdemir'in sahibi olduğu Aydili Sanat Dergisi'nin Aralık 2015 tarihli 16. sayısı yayınlandı, iç sahifeleri 3.hamur kağıt olan ve edebiyatla ilgilenenlere ücretsiz olarak gönderilen 42 sahifelik Aydili Sanat Dergisi'nin bu sayısında aşağıda isimleri belirtilen yazar ve şairler karşılarındaki başlıkları kullanarak bu sayıda yer almışlar.
Popüler kültür nedir? Medya ilişkisi,nasıldır? Kültürün değişme biçimi nasıl olur. Seçme şansımız var mı?
Şunu herkesin kabul etmesi gerekir ki, insan doğru ve bilimsel temelde gerçek bilgilerle eğitilip yetiştirilmediği sürece, dünyanın en tehlikeli vahşi canavarıdır. Bunu tarihler boyunca din ve ekonomik çıkar yüzünden, birbirine karşı yaptığı entrika ve savaşlardan biliyoruz. Gerçek durumun bu şekilde olmasına rağmen, her insanın aynı düşünmediğini, üç karakter
insanoğlu önce ateşi buldu, yiyecekleri pişirmeyi öğrendi, baktı ki, ateş çabuk kayboluyor, onu muhafaza ve kontrol etmek için; fırını icat etti. Irmak ve göllerin uygun yerlerine su değirmenleri ve fırınlar yaptı...
Maçkanın merkezinden, yukarı doğru hiç sapmadan giderseniz, 15 km sonra Manastıra ulaşırsınız. Yolda ilerlerken, yemyeşil ağaçlarla kaplı dağlar, size eşlik eder. Dereler, akarsular da sizi hiç yalnız bırakmaz.
Altındere Köyüne geldiğinizde Karadağın eteklerinde bir vadiye rastlarsınız. Burası, Altındere Vadisi. İşte Sümela Manastırı bu vadi içinde kurulmuş.
Kimse özgürüm diye başkasının özgürlüğünü çalmaz ve hastalıklı ruhlar akılcı zenginliğe dönüşür/se bir gün... ve en önemlisi de SAVAŞ lar olmaz..
Konak Gençlik Tiyatrosu, 14 Şubat 2009 tarihinde Konak Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi ve Euterpe Sanat işbirliği ile kurulmuştur.
M. Kemal Sayar
