YKS ek tercih döneminde yapılacak stratejik tercihler, öğrencilerin üniversite hayallerini gerçekleştirmelerinde kritik bir rol oynar. Bu süreçte bilinçli hareket etmek ve doğru yaklaşımları benimsemek hem kaynak israfını önler hem de yerleşme şansını maksimize eder. Ek tercih sürecinde en temel kural, bölümün bir önceki yerleştirmede kapattığı puanın altında puan almış öğrencilerin o bölüme tercih yapamamasıdır. Bu durum, öğrencilerin gerçekçi bir tercih listesi oluşturmalarını zorunlu kılar. Örneğin, ilk tercihlerde 450 puanla kapanmış bir bölüme 440 puan alan bir öğrenci tercih yapamayacaktır. Bu sistem, bir yandan adil bir rekabet ortamı oluştururken diğer yandan öğrencileri kendi puan aralıklarında mantıklı tercihler yapmaya yönlendirir. Bu nedenle, ek tercih döneminden önce ilk tercihlerin taban puanlarını detaylı bir şekilde incelemek büyük önem taşır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan tercih robotları, her ne kadar pratik görünse de tamamen güvenilir değildir. Bu sistemlerde yaşanan yazılımsal sorunlar nedeniyle bazı bölümler listede görünmeyebilir veya yanlış bilgiler sunulabilir. Bu durum, öğrencilerin fırsat kaçırmalarına neden olabilir. Tercih robotları yardımcı bir araç olarak kullanılmalı, ancak kesin karar verme sürecinde tek başına rehber kabul edilmemelidir. Manuel araştırma ve kontrol mekanizmaları mutlaka devreye sokulmalıdır. Ek tercih döneminde en çok göz ardı edilen faktörlerden biri, bölümlerin kontenjan sayılarıdır. Düşük puanla kapanan ancak az kontenjana sahip bölümler, ek tercih döneminde beklenenden çok daha yüksek puanlarla kapanabilir. Bu durumun temel nedeni, tüm öğrencilerin "kesin kazanayım" mantığıyla aynı bölümlere yönelmesidir. Örneğin, ilk tercihlerde 210 puanla kapanmış ancak sadece 2 kontenjanı olan bir bölüm, ek tercih döneminde 230 puanla kapanabilir. Bunun nedeni, öğrencilerin aynı anda bu bölüme yönelmesidir. Ek tercih döneminde öğrenciler arasında yaygın bir panik havası oluşur. "Artık elimden bu gelir" düşüncesiyle hareket eden öğrenciler, mantıklı analiz yapmadan düşük puanlı bölümlere yığılır. Bu durum, normalde erişilebilir olan bölümlerin puanlarının anormal şekilde yükselmesine neden olur. Bu psikolojik durumun farkında olmak ve ona kapılmamak, ek tercih döneminde başarının anahtarıdır. Soğukkanlı bir analiz ve stratejik düşünme, bu dönemde en değerli yetenektir. Başarılı bir ek tercih stratejisi için şu yaklaşımların benimsenmesi önerilir:
Kontenjan Odaklı Seçim: Düşük puanlı ancak yüksek kontenjanlı bölümler, ek tercih döneminde daha güvenli seçenekler sunar. Yüksek kontenjana sahip bölümler, kitle yığılmasından daha az etkilenir. İlk tercih döneminde nicel veri analizi yapmanın bir miktar faydalı olabileceği kabul edilse de, ek tercih döneminde durum çok daha karmaşıktır. Bu dönemde öğrenci davranışlarını tahmin etmek neredeyse imkansızır. Paniğin ve belirsizliğin hakim olduğu bu ortamda, matematik modellerin öngörü gücü sınırlıdır. Bu nedenle, ek tercih döneminde esnek ve çok senaryolu düşünmek gerekir. Sadece bir analize bağlı kalmak yerine, farklı ihtimalleri göz önünde bulunduran bir strateji geliştirmek daha mantıklıdır. YKS ek tercih dönemi, her ne kadar stresli bir süreç olsa da doğru strateji ile başarılı sonuçlar alınabilecek bir fırsattır. Bu dönemde başarının anahtarı, panik yapmadan soğukkanlı bir şekilde kontenjan analizleri yapmak, kitle psikolojisine kapılmamak ve çeşitlendirilmiş bir tercih listesi oluşturmaktır. Unutulmamalıdır ki ek tercih döneminde herkesin amacı üniversite kazanmaktır ve bu durum rekabeti artırır. Ancak akıllıca yapılan tercihler ve doğru strateji ile bu rekabet avantaja çevrilebilir. En önemli nokta, tercih robotlarına tamamen güvenmeden manuel kontrolleri ihmal etmemek ve kontenjan sayılarını her zaman öncelikli faktör olarak değerlendirmektir.
Başarı paniğe kapılmadan, kontenjan analizi yaparak ve kitle psikolojisinden uzak durarak gelir. Akıllı bir çeşitlilik, rekabeti avantaja çevirir.
