Gelecekteki Sevgiliye Mektup
Nerdesin, ne yapmaktasın, kimlerlesin, en sevdiğin renk hangisi, en çok hangi filmde ağladın bilmiyorum.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Nerdesin, ne yapmaktasın, kimlerlesin, en sevdiğin renk hangisi, en çok hangi filmde ağladın bilmiyorum.
Düşlerimiz de bizim gibi yaşamımızın bir parçası. Bazen o kadar gerçekçi olur ki, günlerce kurtulamayız etkisinden. Bazen de düş mü gerçeklik mi ayırt edemeyiz. Düş içinde düş, dünya içinde dünya...
Bandırma'dan Gagauz özerk bölgesine bir seyahat, Gagauz Türklerini tanıma gezisi.
Şarabıma, sigarama, yastığa inat, yerdeki halıya inat, ‘Türk’ kışkırtmalarına inat Kürtçe, İbranica, Lazca, hatta tüm dünya dillerince ağlamak istiyorum. Yeter ki notalar otursun yüreğimin bam teline…
Aşkının fahişeliğini dudaklarını kanatarak durdurmaya çalışıyor. İsanın dikenli tacını dudaklarına takıyor. Dudakları özlem dolu alevlerle çevrili.
"O"öper buz gibi dukalarıyla, kalakalırsınız, içiniz donar, keşkeler ve akamayan gözyaşlarınız içinde boğulursunuz.... Ve bilirsiniz ki "O" aslında, varlığına gösterilen tokatsız, azarsız saygıyı öpmüştür...
Artık duramam, keder erişti. Aç kapıyı bezirgânbaşı! ellerimde hayırsız bir mevsim, aylardan nisan...
Mana muhayyilesi, bir hasret olarak gün yüzüne muhtaçtı…
Üstatlar rahmetin şerefine nail olurlarken…
Bir yanımız hep boşalır yavaş yavaş, içimizden bir rüzgâr esip geçer, bir sağanak başlar da, anlayamayız kalbimiz bizden utanır, rahmet kesilir hanemizden, gözlerimiz aynalardan utanır. Öfkeyle söylenirken arkasından, o giden kendimizdir.
Bayramlar yazıdan önemli dedim.Evet,doğru dedim.
Bayram yazısını bile bayramı yaşadıktan sonra yazdım.
Buyurun yazımı okuyabilirsiniz artık...
Bizim için yarınlar hiç tükenmez.
Yazılacak öyküleri,
Dişçiye gitmeyi,
Anneanneyi aramayı,
Hep erteleriz.
Küçük bi kzıdı oysa, yüreğinde, ruhunda saklı herşey, ama kaybetti küçük kız içindeki sesleri.. aşkı bulamadı, rüzgarı hissedemedi teninde.. duy beni küçük kız, haykırıyorum tüm gücümle, dön hayata..
Bir yılı daha geride bıraktın nihayet,
Solmuş bir yaprak daha düştü hayat ağacından…
Ama sen yine de üzülme zamanın böyle hızlı akışına,
Üzülme isteksizce yitirdiğin solgun yaprağa…
Bak yeni bir Filiz veriyor taze bahar dalın;
tatlı bir zehirdir hayat damarlarımızda usulca ilerleyen. usulca bekler vakti gelinceye dek.
Ben öğretmenim, “Bize öğretin” diyen ışıl ışıl gözler isterim. Beni dinleyen bilgiye aç gözler. Ben en çok size bir şeyler öğrettiğimde öğretmen olurum.
Sanki tüm hayatı, yaşanmışlığı, sizi siz yapan duyarlılığı,
İki cümleyle beş kelimenin içine sığdırabilirmişsiniz gibi.
Adı, soyadı, doğum tarihi, çalıştığı işler…
Tıpkı mahkeme tutanakları gibi.
Yaşanmışlık iz bırakır!
Şey olan her ne var ise zamana muhtaç... Ve zamandır aslında bütün "şey"lere bir hal eki takan.
M. Kemal Sayar