"Yazar olmak kolaydır; tek yapmanız gereken yazmak, unutulacak bir şey olmadıkça." — Oscar Wilde"

Öykü

Yüzbaşıyı Arkadaşları Satmadı Biz Sattık Üzgünüm

Fiyatları kaç liraydı, kaç kuruştu şimdi pek de aklımda kalmadı... Bir çok arkadaşımın evinde ciltler dolusu çizgi romanlar vardı... O yıllarda öyle bir güzellikti ki o çizgi romanlar, insan döner döner bir daha okurdu... Tabi bu arada bizler okul zamanı ders kitaplarının arasında gizli gizli okurduk. Babamıza yakalandık

Balatlı Deli Behramı Kaybettik

Üç beş arkadaş, Balata muhabbete çağırmıştı bizi Buradaki her şey bugün bana yabancı geliyor Yaptığım ve yapacağım her fiil de anlamsız Henüz nedenini bilemediğim sebepler yüreğimin sıkılmasına, hayallerimin donuklaşmasına, vücudumun hareketsizliğine sebep oluyor Niye böyleyim? Onu da bilmiyorum

yazı resimYZ

Emekli Maaşı

Kerata da dediysem, Şemsettin bizden de üç beş yaş büyüktür, asker emeklisi, sizin anlayacağınız emekli başçavuş. Göz bebeğimiz ordumuza yıllar yılı gurur ile hizmet etmiş bir arkadaş işte. Ne güzel bir gurur zamanı gelince asker emeklisi olmak. Emekli bile olsanız askerseniz diğer vatandaşların size karşı davranışı, sivil emeklilere

Yapay Zeka Robot Olivia

“Yapay zekâ kadın robot, tam size göre.” yazısını okuyup robotu incelemeye başladı. Robot tıpkı bir insan görünümündeydi. Saçları siyah, kaşları yay gibi gergin, gözleri yeşil, kızıl dudakları dolgun, teni esmerdi. Üzerindeki dar giyimli kırmızı elbisesi ise seksiydi. Yaklaştı, başlama düğmesine dokunup bekledi. Kadın robot önce kirpiklerini oynattı. Sonra

Teneke Surat

Bizi bizden başka kimse sevmez Mehtap. Bunu böyle bil bence. Yoksa çok üzerler seni. Onları sevdiğim diye çok pişman olursun.
Ama haklısın. Bizi bizden başka kimse sevmez. Beni en çok seven tek insansın tek, canım gardaşım!
Birbirlerine sarıldılar.
Kardeşim piçin teki olacak

Dut Ağacına Asma Aşısı

Geçenlerde köye gittim. Arkadaşımı ziyaret ettim. Tabii meşhur ağacımızın altında oturup sohbet etmek istedim. Ama ne göreyim, dut ağacımız adeta yerinde yoktu. Neredeyse tamamen kesilip budanmıştı.
Arkadaşa Bu ne hal? Ne oldu bu ağaca? dedim. Arkadaşım güldü: Hiç sorma! Bir bilsen ağacın başına neler geldi. dedi.

Yıldız Adam Hatırası

Ağaçta oturan kuş, dalın kırılmasından asla korkmaz; çünkü güvendiği ağaç değil, kendi kanatlarınadır, her durumda, zor durumda, çıkmaza düştüğünde bunu hatırla ve hayat akar durur, ve sürekli yeni şeyler olur, şaşırtır, kızdırır, bozar; ama yeni duruma ayak uydurursan sorun olmaz, yani ak, su gibi ol. Ve kuşu hatırla.

Bitmeyen Ertesi Günler

Kocasının ölümünün ardından henüz bir ay geçmiş olan 30 yaşındaki Bahar, 14 yaşındaki oğlu Poyraz'la birlikte sessiz bir hayat sürmektedir. İçine kapanık oğlu, bilgisayar oyunlarına sığınırken, ev kadını olan Bahar kocasından kalan maaş ve kira geliriyle geçinmektedir. Etrafında sadece komşusu Zeynep'in varlığıyla, yalnızlığın gölgesinde yaşamını sürdüren bir annenin

Bir Şey

Çocukluğundan beri yaşadığı her şey bazı duyuların kaybolmasına sebep olmuştu. Artık duyuları hiç de iyi işlemiyordu. Yani her bir şey dışarısında kalıyordu. Etrafını sis bürümüştü. Aniden, bir uç sivriliyor, batıyordu. Canı çok acıyordu. Öyle ki uyku için başını koyduğu yastık bile çividen farksız geliyordu. O, bu ucun açtığı

Babamın Radyosu

Köyümüzde ilk radyoyu Rahmetli Babam satın almıştı.. Sonra çoğu zaten arkadaşlarım olan köyümüzün çocukları nefes nefese etrafımı kuşatarak Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandık getirdi, düğmelerine basınca içindeki insanlar hem konuşuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmıyorsan git de bak..

Başa Dön