İki Yalnız
İsa Kantarcı, Yaşar Doğan, şiir\_öykü, 2005 yılında basılan Karma adlı kitaptan bir öyküdür, KİTAP SAHAFLARDA SATIŞTATIR NETTE.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
İsa Kantarcı, Yaşar Doğan, şiir\_öykü, 2005 yılında basılan Karma adlı kitaptan bir öyküdür, KİTAP SAHAFLARDA SATIŞTATIR NETTE.
O gece, telefonum çaldı. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir bayan: Ben, Emel dedi. Kostüm sorumlusuymuş. Benden, bedenim, kilom, ayak numaram gibi bilgileri istedi. Kostümlerinizi hazırlayacağım. Pazar günü görüşürüz dedi. Heyecanım gittikçe artmaya başlıyordu. Şaka gibi başladığım bir olay gerçek mi oluyordu? Yoksa rüyada mı idim?
Biraz sonra
YZAnnem bazen pırasa yemeği yapar, ıııııııh o da ne? Ben yemeeeeem! Yemezlerrrrr... Bir yeme iki yeme, üç yeme, gelsin köfte patates yine sofraya... Bir de şu senede bir yaptıkları tatlı var, o da ne öyle, içine her şeyi koyuyorlar. Aşure miymiş neymiş adı... Annem bir kaşık, iki kaşık
Şule Gürbüz
Refik, 75 gündür işsizdir. Her şey bir komployla başladı; agresif patron, düşük maaş, sigorta hileleri ve ağır çalışma koşulları altında ezildi. İş yerinde dedikodular ve düşmanlıklar arasında sıkışan Refik, giderek daha büyük bir açmaza sürüklendi. Stres ve yorgunluk içinde, ne dünyaca ünlü yönetim uzmanı Chris Ott'un tavsiyeleri ne
Yazdığım romanlardan bir öykü, bir kızla bir erkeğin dostluğu. Sana zor gelebilir, ama böyle bir dostluk çok geliştirir.
Geç bulan çabuk kaybetmek istemez.
Geçenlerde köye gittim. Arkadaşımı ziyaret ettim. Tabii meşhur ağacımızın altında oturup sohbet etmek istedim. Ama ne göreyim, dut ağacımız adeta yerinde yoktu. Neredeyse tamamen kesilip budanmıştı.
Arkadaşa Bu ne hal? Ne oldu bu ağaca? dedim. Arkadaşım güldü: Hiç sorma! Bir bilsen ağacın başına neler geldi. dedi.
Çocukluğundan beri yaşadığı her şey bazı duyuların kaybolmasına sebep olmuştu. Artık duyuları hiç de iyi işlemiyordu. Yani her bir şey dışarısında kalıyordu. Etrafını sis bürümüştü. Aniden, bir uç sivriliyor, batıyordu. Canı çok acıyordu. Öyle ki uyku için başını koyduğu yastık bile çividen farksız geliyordu. O, bu ucun açtığı
Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir şeyler boyamayı çok severim.
Özellikle de mavi ile
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta
Özgürlüğü, barışı, huzuru, aşkı ilham eder, yoksun kalplere.
Yatağa girip uyumaya çalıştım. Uyu uyuyabiliyorsan. Sağa sola döndükçe sanki daha da büyüyordu sızı. Hareketten besleniyordu sanki
Ah bir sabah olsa! diye dua ediyordum. Saat başı bir tane ağrı kesici alıyordum. Arada bir kocakarı ilaçlarına da başvurmuyor değildim. Ama hiç birinin faydası olmuyordu.
Ahmet Ümit