Sabrın sonu felaket mi, selamet mi?
Ne olursa olsun, ne kadar sabretmeniz gerektiği hiçbir yerde yazmıyor.
Çoğu eyleminizin sonuçlarını beklemeden vazgeçiyorsunuz. Bizim borsanın işlemesi gibi hayatımızda kaybederken satıp, kazanırken alıyoruz. Bu yüzden aska kazançlı olamıyoruz.
Sabır zekanın farklı şekilde kullanılma biçimidir.
Sabır durumu sindirebilmek ve analiz edebilmek için yarattığınız zamandır.
Sabır duygularınızı kontrol edebilmek için aldığınız derin bir nefestir.
Sabır, boş boş beklemek değil çıkacak her sonucu yorumlamaktır.
Sabır, hemen olmasını istemek çocukluğu değil, beklemenin ihtişamını yücelten olgunluğun meyvesidir.
Bu sebeplerden sabır zaman kaybetmenin tersine doğru zamana odaklanmanı sağlar.
Ama sabretmek bütün bunların bilinmesine rağmen çok ağır gelir.
Ancak korkunun içine saklanan sabır, gerçek değildir. Korkunun körüklediği sabır sizi sonucunu beklediğiniz yere götürmez.
Korku sizi hedefinizden uzaklaştırır habersizce.
Sabır etmenin iyi niyetini sıfıra indirir. Hedeflediğiniz şeylerin bir süre sonra mantıksız olabileceğini düşündürtür.
Siz siz olun sabrınızın korkudan mı ermişlikten mi kaynaklandığını sorgulayın.









