"Yazmak, aslında, hayatın size attığı tokatlara küfür etmenin en kibar yoludur." – Virginia Woolf (kurgusal)"

Öykü

Bankamatikler Yüzünden Kilo Alıyorum

Atölyeci Turhan ağabey gelir yanıma. Hem de her ayın yirmi üçünde hiç sektirmez yanıma gelme işini...
\- Ooo Ahmetçiğim güzel insan nasılsın bakalım?
\--Ne olsun Turhan ağabey yuvarlanıp gidiyoruz işte sen nasılsın?
\- Ben de iyiyim bu gün senin de emekli maaş günüydü değil mi?

Dut Ağacına Asma Aşısı

Geçenlerde köye gittim. Arkadaşımı ziyaret ettim. Tabii meşhur ağacımızın altında oturup sohbet etmek istedim. Ama ne göreyim, dut ağacımız adeta yerinde yoktu. Neredeyse tamamen kesilip budanmıştı.
Arkadaşa Bu ne hal? Ne oldu bu ağaca? dedim. Arkadaşım güldü: Hiç sorma! Bir bilsen ağacın başına neler geldi. dedi.

yazı resimYZ

Zorunlu Trabzonsporlu Olduk

Tek kalan eldiveni bir çekmeceye kaldırdım haliyle, yine de atmadım çöp sepetine, bakarsın bir umut bir yerlerden çıkar belki diye... Bordo eldiven de sabahları işimi görüyor, bayağı sıcak tutuyor ellerimi... Bir kaç günde onunla kanka olduk, sevdi beni galiba bu bordo eldiven, tam da diyordum ki haydaaaaa! Onun

Bir Şey

Çocukluğundan beri yaşadığı her şey bazı duyuların kaybolmasına sebep olmuştu. Artık duyuları hiç de iyi işlemiyordu. Yani her bir şey dışarısında kalıyordu. Etrafını sis bürümüştü. Aniden, bir uç sivriliyor, batıyordu. Canı çok acıyordu. Öyle ki uyku için başını koyduğu yastık bile çividen farksız geliyordu. O, bu ucun açtığı

Demir Kafes Kızları

Çok eskiden, parlak duygularımın olduğu zamanlardı, ilk heyecanlar hayatı, başıma gelecekleri merak ederdim, çay içerken. Başımı yatığa koyduğumda. Sevgililer, evli çiftlere imrenirdim, en büyük hayalim, pazara giderken mesela.. kadın kocasını koluna girer ya. Bir yere gidiyorlar diyelim, evden çıktılar. Gezmeye gidiyorlar, usul usul sohbet ediyorlar.(bir ayağı topal diye

Tabanca

Tabancayı kaldırıp raylara atmayı düşündüm. Fakat bu düşüncemden vaz geçiverdim. Bir kadın bağıra bağıra telefonla konuşuyordu. Ona yaklaşıp tabancayı uzattım. Kadın soru dolu gözlerle bana baktı. Gelen metroya atlayıp oradan kaçtım. Telefonla konuşan insanlar genellikle kendine uzatılanı alıyorlar. Bunu daha önce arkadaşlarıma şaka için defalarca yapmıştım.

Mavi Deniz Marmara ve Sen

Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir şeyler boyamayı çok severim.
Özellikle de mavi ile
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta
Özgürlüğü, barışı, huzuru, aşkı ilham eder, yoksun kalplere.

Küçük Bir Leblebinin Başıma Açtığı İş

Yatağa girip uyumaya çalıştım. Uyu uyuyabiliyorsan. Sağa sola döndükçe sanki daha da büyüyordu sızı. Hareketten besleniyordu sanki
Ah bir sabah olsa! diye dua ediyordum. Saat başı bir tane ağrı kesici alıyordum. Arada bir kocakarı ilaçlarına da başvurmuyor değildim. Ama hiç birinin faydası olmuyordu.

Başa Dön