"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Öykü

Ayrılığın Böylesi

Eni iyisi mektup yazıp masanın üstüne bırakıp kaçmak. Mektup yazmayı da becermem ama bir seferlik katlanacağız işte ne yapalım... Kalem kağıt bulsam bir yerlerden, diyorum ki hemen de başlasam. Zaten o üç dört saat içinde işten dönmüş olur, gelince beni bulamasın.

yazı resimYZ

Kalemim ile Sohbet

Kaç yaşından beri tanıyordum onu? İlk önce elime aldığım zaman daha okula bile gitmiyordum sanırım. Akşam babam eve getirmişti, hem de çeşit çeşit renklerde... Kim bilir belki de o canlı renkler mi cezp etmişti beni? Kısa zamanda evi kâğıttan bir çöplüğe çevirmiştim. Tabi bunun sonucunda anneden ve babadan

Tabanca

Tabancayı kaldırıp raylara atmayı düşündüm. Fakat bu düşüncemden vaz geçiverdim. Bir kadın bağıra bağıra telefonla konuşuyordu. Ona yaklaşıp tabancayı uzattım. Kadın soru dolu gözlerle bana baktı. Gelen metroya atlayıp oradan kaçtım. Telefonla konuşan insanlar genellikle kendine uzatılanı alıyorlar. Bunu daha önce arkadaşlarıma şaka için defalarca yapmıştım.

Babamın Radyosu

Köyümüzde ilk radyoyu Rahmetli Babam satın almıştı.. Sonra çoğu zaten arkadaşlarım olan köyümüzün çocukları nefes nefese etrafımı kuşatarak Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandık getirdi, düğmelerine basınca içindeki insanlar hem konuşuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmıyorsan git de bak..

Mavi Deniz Marmara ve Sen

Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir şeyler boyamayı çok severim.
Özellikle de mavi ile
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta
Özgürlüğü, barışı, huzuru, aşkı ilham eder, yoksun kalplere.

Zehra

Üzüntüsünden tırnaklarını yiyor, burnundan soluyordu. Aynadaki resmine hüzünle baktı. Gözleri alnında oluşan çizgilerin arasına dalıp dalıp çıkıyordu. Ve gittikçe ağaran saçlarına içerleniyordu:

Posta

Günler, günleri kovaladı. Sitenin her önünden geçişimde görevlilerin bana sesleneceği umuduyla bakıyor, belki postayı verirler diye hayal ediyordum. Ama nafile bütün düşüncelerim boşa çıktı. Ne seslenen vardı, ne de elime bir şeyler tutuşturan Her defasında hayal kırıklığı ile geçiyordum kapının önünden

Sıracalı

SIRACALI
Saçın yüzüne dökmüş salınarak geziyor
Seslenirim pas vermez sıracalı sevdiğim
Sitemli kahır edip beni her dem üzüyor
Su içmeye tas vermez sıracalı sevdiğim

Başa Dön