"Yazmak, aslında, hayatın size attığı tokatlara küfür etmenin en kibar yoludur." – Virginia Woolf (kurgusal)"

Öykü

Dudaklarımın Onun İle İlk Buluşması Muhteşemdi

Lise 1. sınıfta gümlemişiz. Sınıf tekrarı yazılmış alnımıza. Okul başladıktan bir müddet sonra, aksilik bu ya sarılık hastalığına yakalandım. İlaçtı, doktordu derken, bir ay kadar okula gidemeyeceğim, ev de istirahat verdi canım cicim doktor. Kesinlikle dışarı çıkmakta yok. Ancak dinlene dinlene geçermiş bu illet hastalık. Tüh ki tüh!

yazı resimYZ

Peynir Gemisine Müdahaleler

Bunu derler demeye de, ben bunu en kısa zamanda denemeliyim. Bir yürüttüm mü laf ile peynir gemisini, Guiness Rekorlar Kitabına bile girerim, bir düşünsene... Popüler Gazetelerde benim adımın geçtiği başlıklar Hürniyet, Mirniyet, Financiyet Taymıs maymıs, Le Figarı, Deutçe zeytung maytung şöyle başlıklar atmışlar benim için mesela... Müthiş Türk

Babamın Radyosu

Köyümüzde ilk radyoyu Rahmetli Babam satın almıştı.. Sonra çoğu zaten arkadaşlarım olan köyümüzün çocukları nefes nefese etrafımı kuşatarak Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandık getirdi, düğmelerine basınca içindeki insanlar hem konuşuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmıyorsan git de bak..

Mavi Deniz Marmara ve Sen

Renkleri severim.
Onlarla zihnimin içinde bir şeyler boyamayı çok severim.
Özellikle de mavi ile
Mavi, insanda bir sonsuzluk duygusudur âdeta
Özgürlüğü, barışı, huzuru, aşkı ilham eder, yoksun kalplere.

Ehram Yokuşu, Beşiktaş

Yıl; 1997
Ay: Haziran
Henüz 17,5 yaşındaydım.
İstanbul, Esenler otogarından çıkıp abimin kaldığı eve gelmiştim. Evin konumu tepedeydi. Eve ulaşmak için Bebek karakolunun yanından 44 adet sık basamak, 65 geniş basamağı tırmanarak sola sapılır ve ayak bilekleri sızlayarak 16 geniş basamak daha

Posta

Günler, günleri kovaladı. Sitenin her önünden geçişimde görevlilerin bana sesleneceği umuduyla bakıyor, belki postayı verirler diye hayal ediyordum. Ama nafile bütün düşüncelerim boşa çıktı. Ne seslenen vardı, ne de elime bir şeyler tutuşturan Her defasında hayal kırıklığı ile geçiyordum kapının önünden

Atatürk'ün Çocukluk Anıları: Büyük Kurtarıcı

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI
BÜYÜK KURTARICI
Atatürk'ün kız kardeşleri Makbule ile Naciye tartışıyordu.
Naciye: Abla, son günlerde annem ve babamın konuşmalarından şu sonuca ulaştım: Osmanlı kötüye gidiyor ve önlem alınmazsa sonumuz bir felaket.
Bunun üzerine Makbule: Doğrudur. Bir kötü gidişat var

Sıra Beklerken

-Hayır, bağırmıyorum, siz sakin değilsiniz, dedi.
Anlaşıldı ki bayan, başka birine kızmış, ceremesini de ben çekiyorum.
-Sanırım, siz, başka birine kızmışsınız. Öcünü de benden alıyorsunuz.
-Ben, kimseye kızmış değilim.
-O zaman, niye sesinizi yükseltiyorsunuz?

Başa Dön