"Yazmak, varoluşsal bir bunalımın tek bilimsel kanıtı olabilir." – Franz Kafka (muhtemel)"

Öykü

Babamın Radyosu

Köyümüzde ilk radyoyu Rahmetli Babam satın almıştı.. Sonra çoğu zaten arkadaşlarım olan köyümüzün çocukları nefes nefese etrafımı kuşatarak Baksana, senin baban köye küçük ve acayip bir sandık getirdi, düğmelerine basınca içindeki insanlar hem konuşuyor hem türkü söylüyorlar vallahi, inanmıyorsan git de bak..

yazı resimYZ

Hani Beni Dürtmüştünüz Bir Kaç Kere

Şaşırırım haliyle, siz şaşırmaz mısınız? On metre öteden, daha önce görmediğiniz, hiç tanımadığınız bir adam, O'ları da bir hayli uzatarak üstünüze üstünüze gelecek, belalı mı, alkolik mi, canlı bomba mı bilemeyeceksiniz. Eliniz, ayağınız, her bir yeriniz birbirine dolanır hem vallahi hem de billahi...

Pittbull'un Önünden Geçerken

Zaten bildiğim kadarı ile Pitbull köpeklerini bağlamadan gezdirmek yasak... Çok saldırganlar.. Bebeler korkmuyor, Nasıl oluyor? dedim Levent anlattı Abi gözlerinin içine içine bakacaksın ve patronun sen olduğunu hissettireceksin ona, yoksa sana da saldırır. dedi... Tamam anladık da ben kendi işimde patronum, köpek patronluğu yapmadım ki nasıl yapayım? O

Küçük Bir Leblebinin Başıma Açtığı İş

Yatağa girip uyumaya çalıştım. Uyu uyuyabiliyorsan. Sağa sola döndükçe sanki daha da büyüyordu sızı. Hareketten besleniyordu sanki
Ah bir sabah olsa! diye dua ediyordum. Saat başı bir tane ağrı kesici alıyordum. Arada bir kocakarı ilaçlarına da başvurmuyor değildim. Ama hiç birinin faydası olmuyordu.

Bir Ziyafet

Bizim Timur abi boğazını çok sever.
Trakyalı olmasına rağmen
bir doğulu gibi et balık yemeye bayılır.
Yemek ve yediği yemek üzerine şiir yazmak
ayrıca onun özel bir zevkidir.

Akça Kız

Mavi gözünde hüzün bugün garip ve yalnız
Kim bilir ne sızısı o nahif bedeninde
Boynumuz bükük kaldı sen gidince Akça Kız
Senin hatıraların sinedeki eninde

Atatürk'ün Çocukluk Anıları: Büyük Kurtarıcı

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI
BÜYÜK KURTARICI
Atatürk'ün kız kardeşleri Makbule ile Naciye tartışıyordu.
Naciye: Abla, son günlerde annem ve babamın konuşmalarından şu sonuca ulaştım: Osmanlı kötüye gidiyor ve önlem alınmazsa sonumuz bir felaket.
Bunun üzerine Makbule: Doğrudur. Bir kötü gidişat var

Sıra Beklerken

-Hayır, bağırmıyorum, siz sakin değilsiniz, dedi.
Anlaşıldı ki bayan, başka birine kızmış, ceremesini de ben çekiyorum.
-Sanırım, siz, başka birine kızmışsınız. Öcünü de benden alıyorsunuz.
-Ben, kimseye kızmış değilim.
-O zaman, niye sesinizi yükseltiyorsunuz?

Atatürk'ün İlkokul Anıları: Kaplan

ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANILARI
KAPLAN
Selanik'teki evde Atatürk'ün abileri Ahmet ile Ömer konuşuyordu.
Ömer: Hayvanat bahçesinde kaplanların olduğu bölüme bir adam düşmüş. Kaplanlar, onu yemiş. Neden ama? Neden bir kaplan insanı yer?
Ahmet: Bunu ben de çözemedim. Kaplan insanların tutsağı ama

Başa Dön