Kahveye pek gitmem sevmemde. Tavla ile okey ile iskambil kağıtları ilede aram iyi sayılmaz. Satranç severim onu da kahvede anlayan seven yok, zaten anlasalar da kahvede Satranç Takımı yok. Kırk da yılda canım sıkıldı mı bir görünürüm Kahveye kıyısından köşesinden.
Baktım yaz günü evlerde sıkılan ihtiyarlar doluşmuşlar Kahveye. Uzaklarında bir sandalye buldum oturdum. Hararetli hararetli bir şeylerden bahsediyorlar. Sanki derin mevzular gibi geldi bana baştan. Çaktırmadan kulak kabarttım. Ürik asit yani çiş üzerine çeşitlemeler...
Altmış altmış beş yaşından sonra her genç kızın pardon yani her Türk Erkeğinin başına gelebilecek sıhhi durumlar. Birçoklarını tanırım tartışma yapanların onlarda beni bilir. Az daha yanaşayım bakalım... Hasan bey ''Ben gecede üç defa filan kalkıyorum ama sizi bilemem.'' dedi... Oradan adını bilmediğim bey ''Ooooo! Hasan sen iyiymişsin be hem de benden çok iyi ben beş defadan aşağı kalkmam bazı zaman altı yedi bile oluyor dostum.'' Bir başkası yine Osman Bey ''Vallahi ne yalan söyleyeyim ben kalkmıyorum bu yaşta.'' hemen itirazlar nasıl olurlar hem de bu yaşta kalkmamak...
Şimdi bana da sormasınlar diye de hem bakıyorum hem de bakmıyorum bakar gibi yapıyorum yan gözle... Biri Osman Beye ''Sen de iyiymişsin birader hem bu yaşa gel, hem de prostattan sıkıntın olmasın oh ne ala ne ala.'' Osman Bey ''Yalanım varsa şuradan çıkmak nasip olmasın dostlar.'' Bir başkası ''İnandık inandık hele de bir çiş durumu için yalan söyleyecek halin yok herhalde.''
Bir an kendi durumumu düşündüm. Ben de bazı zaman gecede çok çay veya su içtim mi bir de karpuz filan yediğim zaman kalkıyordum gece yarısı tuvalete, fena sayılmam yani. Onları yemesem içmesem, bir kere bile kalkmam diye içimden geçirdim... Bir başkası girdi lafa ''Bizim apartmanda bir komşu var altı bezleniyor abiler, gerçi bizden yedi sekiz yaş büyük ama biz ona bakaraktan iyi sayılırız.'' Diğerleri başlarıyla ve laflarıyla onayladılar...
Necati Ağabey epey dinledikten sonra konuşulanları o daldı lafa bodoslama '' Kardeşler bakın size bir şey söyleyeyim de şu ağabeyiniz bize akıl verdi iyi etti dersiniz sonunda, eğer ki tuvalete çok sık gitmek istemiyorsanız hele de gece gece kalkmak istemiyorsanız saat yediden sonra çok fazla sıvı tüketmeyin, çay kahve gibi şeyler de içmeyin, bir de size naçizane tavsiyem küçük şeyinizi abdestinizi oturarak yapın. Sonrada gelin bana dua edin.'' doğru doğru doğru sesleri gelir topluluktan...
Epeydir sessiz olan Burhan Bey girdi lafa ''Tamam doğru diyorsun da Necati hanım çay demliyor akşam akşam hadi gel de içme, içmediğin zaman da küsüyor. Önüne, kesiyor güzelce karpuz getiriyor, hadi yeme bakalım, sonra da hanımla papaz ol.'' Necati Ağabey ''Sen de haklısın mirim sen de haklısın, ne diyelim.''
