Devrek'te Ekimi Bugün Yapılmayan Bir Ziraat Mahsulüne Dair
Devrek'te Eki̇mi̇ Bugün Yapilmayan Bi̇r Zi̇raat Mahsulüne Dai̇r
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Devrek'te Eki̇mi̇ Bugün Yapilmayan Bi̇r Zi̇raat Mahsulüne Dai̇r
"Yer kalmayıncaya kadar evi eve katanların ve tarlayı tarlaya birleştirenlerin vay başına ! Kötüye iyi, iyiye kötü diyenlerin, karanlığı ışık, ışığı karanlık yerine koyanların, acıya tatlı, tatlıya acı diyenlerin, kendi gözlerinde bilge olanların, kendilerini zeki sananların, rüşvet uğruna kötüyü haklı çıkaranların, haklı adamların hakkını elinden çekip alanların vay
Dil bir köprüdür. İnanç bir köprüdür. Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların (dış Türklerin) bize yakınlaşmasını bekleyemeyiz . Bizim onlara yaklaşmamız gerekli..." Mustafa Kemal Atatürk
Somutlar vardır öznede.
Öteki, yanındaki, diğeri gibi.
Söz meclisinde konu aranır.
Ne nasıl niçine indirgenemez.
Hayallerimizi suçlarız zamanla.
Yeryüzü bütün canlılar için ortak yaşam alanıdır. Bitkiler, hayvanlar, insanlar iç içe yaşamaktadırlar. Bu canlılar içerisinde en uyumlu yaşaması gereken topluluk da insan topluluğudur çünkü onlarda uyum için en gerekli olan akıl vardır. Akılla insan konuşan, planlayan, kural koyan ve uygulayan toplumsal bir varlığa dönüşür. Jean Jacques Rousseau’nun
Bugün hızla yaygınlaşan ahlaki dejenerasyonun en önemli nedeni dinsizliğin oluşturduğu kendini başıboş ve sorumsuz zannetme görüşüdür. Materyalizmin ve dinsizliğin en büyük silahı olan evrim teorisinin bilimsel bir gerçekmiş gibi zorla benimsetilmeye çalışıldığı, bencil, maddiyatçı karakterlerin ön planda olduğu senaryolar yaygınlaşarak, milyonlarca insanın izlediği filmlere dönüştürülür.
Sınıf, yapılan savaş ve kazanılan Osmanlı toprakları ile ilgilenirken ben bütün utanmazlığımla, küpenin çok hoş olduğunu ve beyaz elbiseme de çok iyi gideceğini düşünmekteydim.
Yavuz Sultan Selim hakkındaki o anda edindiğim ilk kanı, çok zevk sahibi old
5 yıldır Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde yaşıyorum. Burada yaşadıklarım ve şahit olduklarım diğerleri tarafından bilinmesi gereken konulardır.
not: Fotografları da görerek yazıyı okumak ısterseniz, lütfen web sayfamı ziyaret edin.
Belebey'den kuzeydoğuya doğru iki günlük mesafede Balkan dağı denilen başı göğe yükselmiş çıplak bir dağ vardır. Bugün çıplaktır ama bir zamanlar yemyeşil ormanlarla kaplı idi. O zaman bu ormanlarda kuş sesleri, Başkırd çobanlarının türkülerine ve kaval seslerine karışırdı. Balkan dağından pek uzak olmayan başka bir ülkede de sahilleri
Size göre para dediğiniz şey nedir? Bilinmez bir dehliz mi? Çok izafi bir kavram mı? Yoksa para her şeyi mi!? Sanıyorum birine para ne işe yarar dediğiniz zaman her insanın ruh haletine göre değişik tepkiler alıp bunu kendi dünyalık görüş ve kavramlarınızla nazar aldığınız tepkiler ile karşılaştırıp inanılmaz
Bir hayat ki hak tanınmış, fırsat verilmiş, nasip edilmiş, evvel ve ahir öncelenmiş, Haktan ve şeytandan olanlar belirlenmiş, elçiler gönderilmiş.
olayların arka planı...
Sakin sakin oturdukları barda birden kavga çıkarıyorlar. Devamlı siyah giyiniyor, bazen silah taşıyorlar. Agresifler; kendilerine asılan kadınlara bile kötü davranabiliyorlar.
Zaman ve İnsanlar birlikte değişirler. Gerileme vardır ama geriye dönüş yoktur. Bu konuyla ilgili düşünce ve örnekler.
Bu yazı, totem kavramını derinlemesine inceliyor. Yazar, totemi sadece tanımlamak yerine, okuyucunun kendi anlamını çıkarmasını teşvik ederken, totem'in sosyolojik boyutlarını vurguluyor. Totem, öznel bir mana taşısa da, nesnel grup yaşamından doğan, kolektif yaşamı düzenleyen bir ilke olarak ele alınıyor. İlk toplulukların doğada bir arada kalma ve dayanışma sağlama
Metinde değişiklik var. Yazıyı daha önce okuyanlardan bir kez daha açmalarını rica ediyorum. Demokratikleşme sürecinde arayışlar belli kalıplar içine yerleşmeye ve açıklığa kavuşmaya başladı. Haftalık toplantılarına katıldığım bir grubun hazırladığı bu yazı bana ait değildir. Burada görüşlerinize açılmasını istedim ve kandi yorumumu ekledim.