 • İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey |
1
|
|
|
|
Ey Türk Esnaf ve Zanaatkârı... Birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza, müdafaa ederken, geçmişte kazandıklarını da muhafaza ve müdafaa etmek durumunda olduğunu sakın unutma. Hayatta kalmanın, sonrasında da ayakta kalmanın yegane temeli budur. Bu temel senin için hazineden daha değerlidir. |
|
2
|
|
|
|
Zaman zaman Radikal İslamcı diye tabir edilen insanlardan münferit saldırılar olsa da Kilise ve Sinagoglara, gerçek imanlı Müslümanlar böyle şeyler asla yapmazlar, bilakis saygı gösterirler onların mabetlerine... O Radikal İslamcı geçinen örgütlerinde kim tarafından kurulduğuda az çok bilinmektedir...
Kur’an da yaklaşık 25 peygamberin adı geçer. Hazreti Adem’den tutunda, Hazreti İsa’ya, Hazreti Musa’ya, Hazreti Nuh’a, Hazreti İbrahim’e kadar hepsinin adı saygıyla anılır. Onlar değişik değişik toplumlara gelmiş olsalar da hepsi bizim peygamberlerimizdir. Hiç birini ayırmayız, ayırt etmeden severiz. Hiç birisine hakaret etmediğimiz gibi, saygıda da kusur etmeyiz... |
|
3
|
|
|
|
Radyo, televizyon ve günümüzde elinde telefon olan herkesin kendini gazeteci diye tanımladığı neidüğü belirsiz milyon takipçili kişilerin sorumluluğu, ilgili ve önemli enformasyonu toplamak ve doğru, dürüst ve yansız bir tutumla halka gördüklerini aktarmak, iletmektir.
|
|
4
|
|
|
|
Tabi ki biz yokuz içinde emek olmayan paraları almaya. Öyle ise biz nelere varız. Bir de onun tespitlerini yapalım. Bizler bu ülkeyi çalışarak, emek harcayarak ileriye muasır medeniyete eriştirmeye varız, hem de sonuna kadar. Biz bu vatanı alçaklara, kalleşlere böldürmemeye, dostlarımızı sevindirmeye, düşmanlarımızı elemlere gark etmeye sonuna kadar varız. Biz çocukları doyasıya sevmeye, onların sevgisine doymaya, hayatı ıskalamamaya ama güzellikleri de tam on ikiden vurmak için çaba sarf etmeye sonuna kadar varız...
|
|
5
|
|
|
|
Bu tür şiddet içeren diziler insana hiç bir şey katmadığı gibi, çocukların ve gençlerin bilinçaltına da direkt şiddet içerikli sinyaller göndererek onların hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bakın bakalım istatistiklere, bu diziler yaşamımıza girmeden önce suç oranları nasıldı; bu diziler hayatımıza girdikten sonra toplumsal şiddet olayları nereden nereye sıçradı? |
|
6
|
|
|
|
Daha neler var neler... İsmail görünümlü Azize’ler, Süheyla görünümlü Kemalettinler... Tuncer görünümlü Tuana’lar... Mithat görünümlü Moiz’ler... Bitmiyorlar bir türlü... Bilmiyorlar da aynı zamanda, bir kavmin, bu yüzden helak olduğunu...
|
|
7
|
|
|
|
Sene 1993… Askeri lojmanlarda kalıyoruz o zaman... Salonun penceresi bakıyor Sümbül dağına... Görüyor, anlıyor ve biliyorum silah ateşlenmesini... Uzaktalar ama seslerden ötürü de bir o kadar yakınlar |
|
8
|
|
|
|
Çukura atılan fareler gibiyiz. Sadece birbirimizi yemekle meşgulüz... Bir ümmet-i Muhammed çıkıp da demiyor ki be inananlar biz buraya nasıl geldik? |
|
9
|
|
|
|
Çevremdeki çocuklu ailelere bakıyorum… Sosyal medyada paylaştıkları tek şey hep çocukları… Hep ama… |
|
10
|
|
|
|
Başkası olma, kendin ol... Böyle çok daha güzelsin... Ya gel bana sahici sahici... Ya da anca gidersin. |
|
11
|
|
|
|
Bu millet de hava atmaya amma meraklı... Face ve Twıttır da bir çoklarımızın, tanıdık tanımadık dolu arkadaşı var. Kimileri ile teşrik-i mesaimiz olsa da zaman zaman, kimileri ile de karşılaşmış lığımız olmadığı gibi sosyal medya da bile merhabalaşmamışız... Bir yakın arkadaşımızın, arkadaşıymış, ekle demişler, iyi çocuktur ya da iyi kızdır, zarar gelmez ne sana, ne kimselere, eklemişiz, durum bundan ibaret. |
|
12
|
|
|
|
Saat olmuş 1... Demlenmene bak, boşver diyorum ama dayanamıyorum... Hala ama hala sahtekar paylaşımlarınızı görüyorum... O kadar inanmıyorum ki duyarlı olduğunuza... |
|
13
|
|
|
|
Vayyyy! Demek Bağ Kur emeklisisin. Kaçıncı basamak? Sana ne, sana neeeeeee! Kaç lira alıyorsam alıyorum. Allah devlete zeval vermesin, alıyoruz işte bir şeyler. Sen de SSK emeklisisin, ben sana soruyor muyum, kaç lira alıyorsun diye... Emekliyiz işte, emekleye emekleye yaşamaya çalışıyoruz, daha var mı ötesi... Yetiyor mu maaşımız? Yetiyor ya da yetmiyor, işte bir şekilde yetirmeye, kimselere muhtaç olmama gayretindeyiz. |
|
14
|
|
|
|
Söylesen olmuyor… Yazsan olmuyor… Bağırıp çağırıp yürüyüş yapmaya yeltensen, yine olmaz. |
|
15
|
|
|
|
Oldu ya… Zor ama… Kazansınlar diyelim… Kalıcı olmayacak… Niye? Çare beklediklerinde liyakat ve adalet yok da ondan… |
|
16
|
|
|
|
Aydın geçinen seçmen profili hakkında kah öznel ama çokça nesnel 10 madde. |
|
17
|
|
|
|
İşte gidilmesi istenen süreç bu… Tabuları yıkma… İnsanın hayvan gibi olması… Yaratan’ın yapma dediğini inatla yapma… Sıkıntının ta kendisi |
|
18
|
|
|
|
Aslında her şey pekala bitebilir… Gelmesi gereken zamanından geç de gelmeyecek… Yanıldın be Nostradamus |
|
19
|
|
|
|
Günümüzde yaşasaydı ne derdi Yunus Emre? Girdim ilim meclisine eyledim kıldım talep, dediler ilimciler artık her yerde, illa beyin illa beyin… |
|
20
|
|
|
|
Boğalarla İnsanların güreştiği bir ülke olan İspanya'da bir çokları boynuz yemekten kurtulamamaktadır... Lakin adaletsiz bir karşılaşmadır bu, boğalarda silah olmadığı halde insanlarda kesici aletler vardır... Arenada ki o boğa güreşlerinde ben hep boğaları tutarım, boğalardan yanayım, öyle de olsa sonunda, hep, elinde kılıç olan insan kazanır... Aman kurban kesmeyin diye ayağa kalkan hayvan severler, her ne hikmetse İspanya'ya gıklarını çıkartmazlar... |
|