Öyküde
Ýlk Yirmi |
1
|
|
|
 |
Not: Okuyacaðýnýz bu metin daha geniþ çaplý hale gelmiþ biçimde yazýldý, düzeltilecek, bir roman bu, yayýnevinin birinden onaya alan, basýlacak olan metin, okuyacaðýnýz onun küçük hali, öykü hali. YÝRMÝ KÜSÜR YIL SONRA ÝLK ONAYI ALDI BÝR METNÝM. Aptalým galiba, kalýn kafalýyým, geç anlýyorum, geç. Ama saðlam anlýyorum. Sonunda bir buluþ yaptým, editör onay verdi basýmý için. |
|
2
|
|
|
 |
saplantý, aþk, yalnýzlýk |
|
3
|
|
|
 |
Bitmedi, üstünde çalýþýyorum, genç kýzlarýn içlerindeki ve etraflarýndaki þeylere yönelik bir romandan bir bölümdür. Tam elden geçmiþ bitmiþ hali deðil; metin kaybolmasýn diye koydum. Kýzlarýn içleri çok güzel ama dýþ dünya bombok.
Harcanýyorlar. Sistemle.
|
|
4
|
|
|
 |
Memleket Orta Zekalýlar Cenneti... Orta Zekalýlarý sakýn hafife almayýn. Normal zekanýn bir týk altý yani öyle söyleyeyim... Maþallah maþallah, aman nazar mazar deðmesin. Barýþ Manço’nun o eski þarkýsý geliyor hemen aklýma hani sözleri var þöyle ’’Heeeey koca topçuuuuuuu, þu daðlara yan geleeeeeee.’’ Topçu dediðin zaman durup bir beþ dakika düþüneceksin, olmadý, beþ dakika yetmez on hatta on beþ dakika düþünmeli... |
|
5
|
|
|
 |
Yaðmur damlasý
Beni sevdiðini söyledi
Sonra saðanak baþladý bugün
Domatesin de senin hakkýnda bir fikri var.
Bir patates, bir ot parçasý, bir yaðmur damlasý, bir kedi miyavlamasý…
|
|
6
|
|
|
 |
Yazdýðým romanlardan bir öykü, bir kýzla bir erkeðin dostluðu. Sana zor gelebilir, ama böyle bir dostluk çok geliþtirir. |
|
7
|
|
|
 |
Oðlan büyüdü, geldi onsekiz yaþýna. Reþit oldu bir de ehliyet aldý yaþýna girince, biz de arabanýn arka koltuðuna doðru kayýyoruz yavaþ yavaþ. Oh be biraz da siz sürün ben arka koltukta keyif çatayým. Biz yaþlanýyoruz yavaþ yavaþ onlarda çocukluktan gençliðe adým atýyor haliye, olgunlaþýyor, düþünce ve davranýþlarýda ona göre deðiþiyor ve geliþiyor. Bakýyorum da benim gençlikte sergilediðim davranýþlarý üç aþþaðý beþ yukarý onlarda sergiliyorlar, çok da büyük hatalar yapmadýlar mý kýzamýyorsunuz keratalara... |
|
8
|
|
|
 |
Yazdým bir saçmalýk iþte, bunu film yapsam iyi olur, baþka biri yapsa iyi olur, sinema filmi, dehþet güzel olur bence, bu öykü film hikayesi ona göre düzenledim, her neyse, bunu baþka biri yazsa yine çok severdim, gönül verdim buna, benim içime sinmiþse…tamamdýr…oldu mu, bilmem…denerim yine…olmadýysa iyisini yazarým…oldu diye bir þey yok… |
|
9
|
|
|
 |
Adý üstünde eskikulaðikesikler... Bunlar nasýl insanlar, kulaklarý neden ve nasýl kesilmiþ buna bakmak lazým... Çýkalým bakalým sokaklara caddelere, bu eskikulaðýkesiklerden bir kaçýna rastlayabilecek miyiz acaba? |
|
10
|
|
|
 |
Her gün bahçede olsun, ev de ya da pencerede olsun fosur fosur sigara içer, sigara içmez adeta sigarayý yer. Çocuk aklýmýzla her gün o kadar sigarayý nasýl içer diye bizde þaþakalýrýz... O zaman daha çocuklarýn bakkaldan sigara alma yasaðý yok. Çaðýrýr bizi, ’’Loçkaaaam þuradan bana bir yedi sekiz paket birinci sigarasý alýver kuzum.’’ Biz de hiç ikiletmeyiz sigara alýmýný, hemen bir koþu zýplar, Fikret Bakkaldan alýr geliriz. Bahþiþimizi hiç eksik etmez, on kuruþ, yirmi beþ kuruþ neyse elimize sayar... |
|
11
|
|
|
 |
Üzüntüsünden týrnaklarýný yiyor, burnundan soluyordu. Aynadaki resmine hüzünle baktý. Gözleri alnýnda oluþan çizgilerin arasýna dalýp dalýp çýkýyordu. Ve gittikçe aðaran saçlarýna içerleniyordu: |
|
12
|
|
|
 |
''Dünyaya rezil oldular: Nasýl bir F-35'i kaybedebilirsiniz? ABD ordusunun dün bulunmasý için halktan yardým istediði F-35 bulundu. Uçaðýn kaybolmasý eleþtiri yaðmuruna tutulurken F-35'lerin teknik arýzalarý tekrar gündeme geldi.'' BASINDAN
Yine Hýzýr gibi hýzlý hareket ederek uçaðý kaybeden pilota ulaþýp röportaj yaptýk...
|
|
13
|
|
|
 |
O sýralar orhan veli'den "Güzel Havalar" þiiri dilimden düþmüyor. Ýðde aðaçlarýndan yayýlan rayiha beni mahveden o kaçýk havalara yasaklý düþünceler yayýyor. |
|
14
|
|
|
 |
Kitaplar Üstüne
Hastanede yatýyorum…ziyaretçisi gelmedi diye kýrgýn, gözleri dolu pek çok hastayla birlikte. Yalnýzlýk endiþesinden kývranan insanlar dolu çevremde.
Ben oldukça þanslýyým. Montaigne ile söyleþmek istiyorum bazen, bazen Edison’la . Kuluçkaya nasýl yattýðýný dinliyorum. Acaba Konfiçyüs çayý sever miydi. Evet onunla çay içebilirim. Tolstoy, Sivastapol Savaþýný yorumlar. Onu dinlerim dikkatle. Atatürk ile konuþabilirim. Tutkularýný, kavgasýný ve sevdasýný anlatýr. Ülkem ve dünya hakkýnda tartýþýrýz.
Biraz Hayyam’a takýlmak, Orhan Veli ile Ýstanbul’u dinlemek ve balýk olmak raký þisesinde…Ýbni Sina ile Pasteur’ü bir araya getiririm, söyleþiriz.
Elimi uzatýyorum, Sivastapol 1855… Tolstoy ile savaþý konuþuyoruz.
Evet, hepsi yanýbaþýmda. Dilediðim zaman söyleþiye geliyorlar benimle; hem de zaman engeli tanýmadan. Birlikte çay içiyor, birlikte düþünüyoruz.
Nasýl mý oluyor tüm bunlar. Hastaneye geldim diye beni terk etmedi ya kitaplar…22 Mart 1991
|
|
15
|
|
|
 |
ESKÝ ÖYKÜ, PC DE BEKLEYECEÐÝNE OKUNSUN |
|
16
|
|
|
 |
Küçükken hangi çocuða sorsanýz illaki ’’Doktor olucam ben’’ demiþtir büyük çoðunluðu... Ben de demiþimdir belki... Ýyi de olmadýysak da Fahri Doktorluk var caným. Biz de fahri-sini oluruz. Ne olur yani bize de bir üniversiteden Fahri Doktorluk ya da Fahri Profesörlük verseler... Þeyini sallasan memlekete Fahri Profesöre deðiyor... Þeyini derken yanlýþ anlaþýlmasýn elini demek istemiþtim...
|
|
17
|
|
|
 |
“Bütün insanlar olmasa da çoðu insan unutur. Ýnsan unutan varlýktýr çünkü. Her insanýn baðlanma kapasitesi farklýdýr. Kalbi sarmaþýðý andýran bazý nadir insanlarýn unutmasýnýn zor olacaðýný kendimden biliyorum ama çoðumuz için gerçek olan, kalbin baþkasýna gönlünü kaptýrabileceðidir.” |
|
18
|
|
|
 |
Makarna bu her ne kadar çok kolay piþse de, yine de bazen dikkat etmek gerek. Suyuna bol tuz katmak gerek ki makarnalar birbirine yapýþmasýn. Süzerken de suyunu iyi süzmek lazým. Üzerine biraz ketçap, hadi buyurun, afiyet olsun...
Makarnanýn baþkenti bildiðinizi gibi Ýtalya... Orada her çeþit makarna var. Hani bizim Lazlarýn hamsinin her çeþidini, hatta tatlýsýný bile yapmasý gibi, makarnanýn da sanýrým Ýtalya da tahmin edemeyeceðimiz kadar çeþidi vardýr... Spagettisinden tutunda, Lazanyasýna kadar... |
|
19
|
|
|
 |
Evet benim Acun’dan neyim eksik bende bundan sonra takým almaya karar verdim. Hmmmm dur bakayým Real Madrid’i mi alsam yoksa New Castel United mi benim radarýma girse bilemedim þimdi... Bakarsýn belki de Bayer Münih’e kancayý takarým... Oda olmadý Arjantin’e mi yönelsem Boca Juniors filanda olur... Yoksa Papua Yeni Gine Futbol liglerinden bir takým satýn alýrým, o da olur, olmaz diye bir þey yok... |
|
20
|
|
|
 |
Tamir dedin mi bizim evin ustasý her zaman hatundur. Elinden bir uçan birde kaçan kurtulur tamir konusunda, hatta biraz ileri gideyim onlarda kurtulmaz. Genlerden, genlerden, babasýndan, bizim rahmetli kayýnpederden almýþ yeteneðini... O’nun da eli çok yatkýndý tamir iþlerine. Bendenizde mamir iþlerinden anlarým. Mamir iþleri de Hatun tamir yaparken ne kadar onun dýþýnda baþka iþ varsa o iþler oluyor... Biraz lüzumsuz iþler iþte anlayýn... |
|