"Bugün 23 Aralık 2025, saat 12:00. Ne kadar da şanslısınız ki, ben bu zamanı çoktan yazıp bitirdim." - Kurt Vonnegut"

Deneme

Bilin istedim

Bu metin, melankolik görünen ama içinde umut taşıyan bir ruhun derin ifadesi. Yazar, insanların sahte gülümsemelerinin ardındaki gerçekleri gördüğünü söylüyor. Toplumun dayattığı etiketlere aldırmadan, tüm zorluklara rağmen umudunu koruyan ve yeni dünyalar kurabilen insanların samimi anlatımı. Gerçek gülüşlerin değerini ve yürekteki genişliği vurgulayan, içten bir düşünce akışı.

KİTAP İZLERİ

Olduğu Kadar Güzeldik

Mahir Ünsal Eriş

Kusurlu Güzelliğin Dokunaklı Şarkısı Mahir Ünsal Eriş, "Olduğu Kadar Güzeldik" adlı öykü kitabıyla, sıradan insanların hayatlarındaki çatlaklardan sızan o hem buruk hem de aydınlık ışığı
İncelemeyi Oku

Çoğunluğun Aldanışı ve Hakikatin Yalnızlığı

"Kalabalıkların Yanıltıcı Gücü" - Bu metin, toplumda yaygın kabul gören fikirlerin mutlak doğru olmayabileceğini vurguluyor. Çoğunluğun bir şeye inanması onu gerçek kılmaz, sadece yaygın bir kanaat haline getirir. Hakikat, kalabalıkların oylarıyla değil, eleştirel düşünce ve sorgulamayla ortaya çıkar. Toplumlar sorgulama yeteneğini kaybettiğinde, milyonlarca insan aynı anda yanılabilir.

Uyanış Manifestosu

Bu metin, modern hayatın acımasızlığı karşısında insanın yalnızlığını ve iç dünyasını anlatıyor. Düşüncelerin, söyleyemediklerimizin ve içimizde tuttuklarımızın ağırlığını vurguluyor. Sahte dostluklara kanmamayı, düştüğünde kalkıp devam etmeyi ve en önemlisi kimseyi kendimiz gibi bilmemeyi öğütleyen, hayatın gerçeklerine dair derin bir düşünce akışı sunuyor.

Alman Emeklileri - Türk Emeklileri

Alman Emekli vatandaşları her sene değişik ülkeleri ki bunun içinde bizim ülkemizde mevcut, yaz tatillerinde gezebilmektedir. Türk Emeklileri ise ancak kendi köy ve kasabalarına ya da şehirlerine gidecek maddi imkanlara sahiptir. Bu nedenle alman emeklilerinin ayakkabıları çok gezdikleri için Türk Emeklilerinin ayakkabılarından daha çabuk ve daha fazla yıpranmaktadır...

Köprübaşı Lisesi'nin Eğitim Çınarı: Recep Aydın

Onu tanıdığımda 12 yaşında bir çocuktum. Güneşli Köyü İlkokulu'nu bitirmiş, Köprübaşı Ortaokulu'na yeni başlamıştım. Gerçi o zamanlar ortaokulla lise tek çatı altındaydı. Okulun adı Köprübaşı Lisesi olarak geçiyordu. Ortaokul da onun bir parçası olarak eğitim öğretim hayatına devam ediyordu. Köyden geldiğim için ilk günler biraz çekingendim. Ne de

Maraş Dondurmacıları ile Baş Etmenin İncelikleri

Maraş Dondurmacısından dondurma alacak arkadaşlar kulak verin ve beni iyi dinleyin şimdi. İki kişi eğer Maraş Dondurması alacaksanız dondurmacının size varyete yapmaması için birbirinize amirim ya da komutanım filan diye hitap edin ki dondurmacı da bunlar ''Ya asker ya da polis.'' diye düşünüp artistlik yapmasın size ve yanınızdakine...

Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu

Yazarlık, akademisyenlik, çevirmenlik ve yayıncılık mesleklerini kartvizitinde toplayan ender şahsiyetlerden biri olan Sabahattin Eyüboğlu, 1908 senesinde Trabzon'un Akçaabat ilçesinde dünyaya gelmiştir. Beş kardeşin(Bedri Rahmi, Nezahat, Mualla, Mustafa) en büyüğüdür. Ünlü şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun abisidir. Dedesi Hamdi Bey kadıydı. Babası ise I. Meclis'te milletvekili olan Rahmi

Boş Alan

Bu metin, insan ilişkilerindeki sessizliğin ağırlığını ve özlemin ince sızısını derinlemesine anlatıyor. Yazar, kırgınlık yerine boşluk hissiyle yaşamayı seçmiş. Günlük hayatın koşturmacasında bile içimizde taşıdığımız o isimlendirilmemiş özlem duygusunu ve kaybolan bağların ardında bıraktığı sessiz boşluğu ustalıkla resmediyor. İlişkilerdeki söylenmemiş sözlerin bazen en yüksek sesle konuşanlar olduğunu hatırlatıyor.

“Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz.”

Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz ; uzun, umutlu, hülyalı bir yolun menziline yaklaşırken bunu anlamanın yorgunluğunu taşıyorum şimdi üzerimde... Zaferlerim zafer, sevinçlerim sevinç değil ki o çokça arzu ettiğim vuslatın nasip olmayacağına eminim artık..

KİTAP İZLERİ

Tutunamayanlar

Oğuz Atay

Tutunamayanların Edebi Ayaklanışı Oğuz Atay'ın anıtsal eseri "Tutunamayanlar", 1972'de yayımlandığında Türk romanında bir deprem etkisi yaratmıştı. Yarım asır sonra bile, bu sarsıntının artçıları edebiyat dünyasında
İncelemeyi Oku
Başa Dön