• ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey |
441
|
|
|
|
Meðer cennete giden yol Nevþehir’e yaklaþýk 200 kilometre uzaktaymýþ.
|
|
442
|
|
|
|
Bir gün ansýzýn duvarlarýn çizili olduðunu görüyorsunuz. Küçücük çocuðunu almýþ pastel boyalarý eline ressamlýða soyunmuþ. Bütün duvarlarý neredeyse boydan boya çizmiþ rengarenk kalem boyalarla…
Ne yapacaksýnýz? Kýyamet mi koparacaksýnýz? Çocuða mý kýzacaksýnýz? Hayýr. Sadece bakýp gülümseyeceksiniz. Çünkü bunu yapan sizin canýnýz. Olsun diyeceksiniz. Hoþgörüyle bakacaksýnýz. Hem kim bilir ileride belki de dünyanýn en iyi ressamý yapmýþtýr bunu…
|
|
443
|
|
|
|
Hayatýmýzda doðru yolu bulmak için gayret göstermekteyiz. Oysa önümüze o kadar sokak, o kadar kavþak çýkar ki ne tarafa gideceðimizi þaþýrýrýz. Hayat yolunda karþýmýza çýkan insanlar, bizler için bir gösterge olur. Biz de manevra yaparken, hýzlanýrken veya yavaþlarken bu insanlara göre yol alýrýz. |
|
444
|
|
|
|
Tabi bizim medya “def-i hacetinde boncuk bulmuþ deli ibraam gibi” konuya kör kötük bir milliyetçi anlayýþla hatta yer yer ýrkçý yaklaþtýklarý için, konun aslý astarý sizlere rahmet. Yani bu zâti muhterem Hollandalý en azýlýsýndan ýrkçý olabili |
|
445
|
|
|
|
Eðer ben koyun gibiysem sen nesin kurt mu? Her gün bana diþ bilersen, ben de koyun gibi seni düþman bellerim. Ve sadece senden korunmak için sürü psikolojisine girerim. Sen insan olursan ben de koyun olmaktan vazgeçerim. Ne sen daðlarda ulumak zorunda kalýrsýn ne de ben çobanýn sopasýyla ve onun itiyle dürtülürüm. |
|
446
|
|
|
|
Bir çok defa rastlamýþsýnýzdýr firmalarda ki bu öz üvey muhabbetine... Herhangi bir ticari kuruluþ kârlý bir vaziyette ticaret yaparken, bir de bakýyorsunuz, baþka bir firma ayný firma isminin baþýna öz ya da hakiki gibi bir isim getirerek güya firmaya rakip olmaktadýr...
|
|
447
|
|
|
|
Düþün ve oku, sakýn üstüne alýnma çünkü hepimiz böyleyiz.Ben bile... |
|
448
|
|
449
|
|
|
|
Gençlerde bir boþluk, bir umursamazlýk, bir boþ vermiþlik var. Bana göre bunun tek sebebi: Maneviyat eksikliðidir... Maneviyatý zayýf olan, inancý olmayan, içinde Allah korkusu bulundurmayan gençler, maalesef bir boþluða düþüyor. |
|
450
|
|
|
|
Ýnsanlýðýn büyük evi dünyamýzýn beðenilerek, insanca yaþanýlacak bir yer olmasýný istiyorsak; sorunlarýn deðil, çözümlerin bir parçasý olmalýyýz. |
|
451
|
|
|
|
Havada buðum buðum güneþ ýþýklarý ve bahar kokusu var artýk.
Ilgýnlarýn savruluþunu, dað kekiklerinin sersemletici kokusunu duyar gibiyim þimdiden.
Yaz mevsiminin özlemi iliklerime kadar titretiyor, göz bebeklerim toprak kokusunu doya doya teneffüs etmek isteyen beynime inat ufuktaki daðlara kayýyor.
|
|
452
|
|
|
|
Mevzu bahis yalnýzca bireysel iliþkiler deðildir. Ali ile Ayþe'nin veya Ýngiltere ile Amerika'nýn dostluðu. Kirli ruhlar ve ihanet bin bir kýlýkta.. Ýliþkiler ve politikalar.. Her kýlýkta da yakar içimizi. |
|
453
|
|
|
|
Birçok þey hepimizin gözünün önünde olup bitiyor fakat görülmesi gerekeni ancak bazýlarýmýz görüyor. Mesele birilerinin bakmasýyla görmemiz gerekene vakýf olmasý ile bitmiyor zira bundan böyle hepimiz yeri geldiðinde kullanabileceðimiz, istifade edebileceðimiz, hayatýmýzý, his ve düþünce yapýmýzý diðiþtirebileceðimiz, renk katabileceðimiz bir kaynak kazanmýþ oluyoruz. |
|
454
|
|
|
|
Kitap fuarlarý, þehirlere kan ve can pompalayan organizasyonlardýr. Oldum olasý bu fuarlarýn Trabzon’umuzda da düzenli olarak her yýl yapýlmasýný arzulamýþýmdýr. Bu konuda Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Bursa ve Adana gibi þehirlere gýpta etmiþimdir. Hele Ýstanbul TÜYAP Kitap Fuarý, bu organizasyonlarýn en muhteþemidir. Trabzon’da kitap fuarlarýnýn açýlmasýna yönelik isteðimi deðiþik yerlerde yineledim. Fakat uzun zamandan beri sesim akis bulamamýþtý. Çok þükür bu sene þehrimizde Karadeniz Kitap Fuarý açýldý.
|
|
455
|
|
|
|
Bugün bir yazý okudum. Yazý bir gencin “Gençlik nereye gidiyor?” sorusuna verilen cevaplara eleþtirisi… Bu genç de biz yetiþkinleri eleþtiriyor ve bu eleþtirisinde yerden göðe kadar haklý… Özetle bu genç arkadaþýn dediði þu; siz bizi nasýl yetiþtirdiniz de, bizden ne bekliyorsunuz… |
|
456
|
|
|
|
"Bir hapishanenin dört duvarý arasýnda yýllarýný geçirmiþ olan birisi, bu duvarlarýn arasýnda görebileceði hiçbirþeyin bulunmadýðýný düþünerek yýllarýný harcayabilir. Ve günün birinde o duvarlarýn dýþýna býrakýldýðýnda, o duvarlardan tahliye edildiðinde birdenbire kendisini mahvolmuþ birisi olarak hissedebilir: o insan belki de gerçekten mahvolmuþ birisidir; sýrf kendisini öyle hissettiði için!" |
|
457
|
|
|
|
insafsýz ilgisiz izedebiyat |
|
458
|
|
|
|
geri dur ve bana iyi deme.
iyi insan kavramý, bazýlarýnýn üzerine, diðerlerinin kendilerini rahatlatmak için attýðý bir yaftadýr. |
|
459
|
|
|
|
Bugünlük de bu kadar…Eleþtirdiðim kuyuya kendim düþmeyeyim ne olur ne olmaz. Ne diyor (Oruç Baba’dan Aforizmalar-15)’te: ‘Seni birisi konuþturana kadar sus, ama seni birisi susturana kadar konuþma!’….
|
|
460
|
|