• ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm |
261
|
|
|
|
Turgutlu, Ýzmir’e ve bu büyük kenti çevreleyen körfeze pek uzakta deðildir. Nemli ve boðucu sýcaklarýn hüküm sürdüðü yaz mevsimlerinde, Ýzmirlinin içini ferahlatan imbat rüzgarý Bornova Ovasý’ndan içeriye sokulur, sokulmasýna da Belkahve rampa |
|
262
|
|
|
|
Ýlk aþklar küllenir, sonra alevlenir mi? Yýllara meydan okur mu? Aþkýnýzýn üzerine örttüðünüz kar hep orada kalacak sanýrken bahar aniden gelip karlarý eritir mi? |
|
263
|
|
|
|
Seri inat ve ýsrarla devam ediyor. |
|
264
|
|
|
|
Gelecek Olan ''AÞKA'' Dair.. |
|
265
|
|
|
|
- Ne tür kadýnlardan hoþlanýrsýn?
- Benden hoþlanan kadýnlardan...
|
|
266
|
|
|
|
cinsellik sonrasý evlilik nasýldýr. iþte bunu anlatan bir öykü. bu konuyu hiç düþünmüþmüydünüz? |
|
267
|
|
|
|
Aklým bunlarý emretse de duygularým hemen beni ele geçiriyor, aklýmýn tüm gücünü elinden alýyor. Bir yaným buz kesiyor, öbür yaným ateþlerde. Sürekli gelgitler yaþýyorum. Ýnandýðým her þeyi yakýp, yýkmaya hazýrým. Çizdiðim yollarý deðiþtiriyor, bilmediðim patikalara sapýyorum, kaybolma korkusu olmadan. Bilinmeyenin büyüsü kendine çaðýrýyor, ama gitmekten vazgeçip, tanýdýk seslere koþuyorum, aklým karýþýyor. Bedenim ve ruhum parçalanýyor. |
|
268
|
|
|
|
Birlikte mutlu geçirebilecekleri sayýlý duraklarý sessiz bekleyiþle tüketmek ne acý. Kaç durak birlikte gidebilirlerdi ki bir arada. Elbet biri inecekti birazdan. Ve devam eden yeni birisini bulacaktý. Eskisini hemen unutarak. Sessiz, uzun bekleyiþ. |
|
269
|
|
|
|
Eþinin konuþmalarýný artýk duymaz olmuþtu,kafasýnda okadar sorular birikmiþtiki yaþamýný alt üst edecek bu sözler onun saðlýklý çözümler üreteceðini engelliyordu.
Odanýn duvarlarýna baktý bir kaç düðün fotograflarý vardý,onlara baktý uzun uzun anýlarýný canlandýrdý ve düðün gününü kafasýnda canlandýrdý. |
|
270
|
|
|
|
Hava kararýyor. Iþýklar daha yanmadý...Yandaki yazlýk konaðýn pencereleri bomboþ, perdesiz, çiçeksiz...... Su sesleri kesilir gibi oluyor. Yakacýk tepelerinde gecikmiþ yolcular iç geçiriyorlar. Umutla bekliyorlar. Kuþlar yorgun argýn yuvalarýna dönüyor. Sayfalar çevriliyor. Manastýrýn ürperti veren hazin çan sesleri, belli belirsiz, Süreyya Plajýnýn yalý kalýntýlarýna doðru yankýlanýyor... Su kulesi öylecene duruyor. Yeryüzü sanki su kulesinin ayaklarý dibinde bitiyor... Daha ötesi, sonrasýz ve saydam bir boþluk... |
|
271
|
|
272
|
|
|
|
Veda Tepesi ‘ndeydik, denizin kýyýsýndaki uçurumun kenarýnda, büyük zeytinin gölgesindeydik. Sen nasýl gideceðimi sorguluyordun gözlerinle, ben nedenler arýyordum, zamanýn akmamasý için. |
|
273
|
|
|
|
Caným Sema!m bu yazým belki burada son yazým
Ve belki buradaki her yazýmý her gün tek tek sileceðim
|
|
274
|
|
|
|
Kar yaðar da küçük torun durur muydu? Elini yüzünü bile doðru dürüst yýkamadan, elinde bir ekmek somunu, tiril tiril giysilerle dýþarý çýkmaya hazýrlanýyordu. Annesinin sevimli öfkesiyle üzerine kalýn bir kazak giydi. Daha iyi kaysýn diye lastik ayakkabýlarýný ayaklarýna geçirdi. Beline kadar yaðan kara aldýrmadan bata çýka, konak bahçesinin bir köþesindeki eski arýlýða kadar yürüdü. Babasýnýn yýllar önce kendisi için yaptýðý iki kulplu kýzaðý, sakladýðý yerden çýkararak konaðýn merdivenlerine kadar taþýdý. Onun için kar büyük düþ, kýzaðý da bu düþün efendisiydi. Konaðýn önündeki bir ucu çýkmaz sokak olan dik yokuþtan kaymaya baþladýðýnda; hayallerinin kanatsýz güvercini oluyordu. |
|
275
|
|
|
|
/Çayýmýn buðusu nefesine karýþýrken/
|
|
276
|
|
|
|
'' bulutsuz bir dipte susuyorum denizin köþe baþlarýný'' |
|
277
|
|
|
|
Gel darýlma nazlý can yüreðime dert olur
Düþmanýn oku acýtsa da inan gam yemem
Dostun yan bakýþý bile hançerden sert olur
Darýlýrsan terki diyar eder geri dönmem
|
|
278
|
|
|
|
Gerçekleri görmek istiyorsan eðer, önce rüya görmekten vazgeç... |
|
279
|
|
|
|
Bazen de ‘’Benim de ýþýðým olur musun?’’ diye koþar adýmlarla aþkýna kavuþmak isteyen, yaþlý gözlerin ve yorgun bedenin sahibi bir Haydarpaþa yolcusu oluverir.
|
|
280
|
|
|
|
Baþak saçlý kýz aþkla ilk kez tanýþtýðýnda bahara doðmuþ gibi hisseder kendini, ardýndan aþk yoðunlaþtýkça bir yangýn hissetmeye baþlar içinde ve nedenini bir türlü anlayamaz... |
|