Hallerinden Memnun Cevherlerimiz
Bir kere insanın kendine saygısı varsa bu yaptığımız işe, söylediğimiz söze, aklımızın kibarlığına, gönlümüzün genişliğine ve vicdanımızın bizleri rahatsız etmemesine etki edecektir.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bir kere insanın kendine saygısı varsa bu yaptığımız işe, söylediğimiz söze, aklımızın kibarlığına, gönlümüzün genişliğine ve vicdanımızın bizleri rahatsız etmemesine etki edecektir.
Diyelim ki bir düğüne davet edildiniz. Eğer düğüne gitmek için; Evet dediyseniz bu size aksiyon kazandıracak ve birtakım yolların açılmasına vesile olacaktır. Ama bu yolların açılması düğünde olabilmek için yeterli değildir.
Her insanın okuma alışkanlığı farklı farklı. Bendeniz bir eseri sindire sindire okumayı severim. Geç olsun ama anlayayım, düşüneyim, kitapla konuşup dertleşeyim isterim.
Doğduğu zamanlarda tebessüm ediyordu Doğu, Batı ise hiçbir zaman vazgeçmedi kahkahadan. Sırf bu yüzden perdeler diktirdi kahkahaları giydirmek için ve alkışlattı onu. Ciddiyet kadar komik bir şey yoktu! Ciddi Olmanın Önemi adlı oyunu seyredenler kırıldı kahkahadan...
Neden insanlarımız kendi kabiliyetlerini geliştirmenin yollarını merak edip aramaz? Ya da neden insanlarımız kendi yeteneklerini geliştirip beslemek için yan desteklere ihtiyaç duymaz?
Şimdi saat sabahın dördü. Hava sert. Rüzgar esiyor. Ha yağdı yağacak bir hava var gökyüzünde. Balkonum soğuk, bu soğukluk sanki onu hüzünlendirmiş, hani bir şeylerden korkup çekiniyormuş gibi bir ruh haline bürümüş
Button doğduğunda adeta bir mahluk gibi, korkunç bir yaratığa benziyordu. Yaşlı biriydi, sıra dışıydı ve bildiğiniz sahtekâr bir o kadar da tehlikeliydi. Hayatı, bu dünyada süregelenin tersine işleyerek her geçen gün daha da genç görününüyordu. Hakikaten çok tuhaftı bu.
Bir zamanlar söz sahipleri korkardı dilin kemiksiz oluşundan. Korkmaya korkarlardı da başkasına değil, önce kendilerine sallarlardı işaret parmaklarını: Sözü çok söyleme, sırasında ve az söyle; binlerce söz düğümünü bu bir sözde çöz! Ya kalkarsa arslan eşikten! Ya parçalarsa sözün sahibini.
Kim demiş masallarla uyunur! Masallarla uyanır aslında insan. Kulaktan kulağa yüzyıllarca esen büyülü rüzgârla, kalbinde uçuran sayfaları. Esasen tek bir masaldır bütün masallar. Ele avuca sığmaz soz konusu kahramanları var. Kısadırlar ve hiç unutulmazlar.
Hava kapalı, deri ciltli sözlüğüm de. Havayı açamam ama sözlüğümü açabilirim. Elimi çağırıyorum. Kelimelere çağırıyorum parmaklarımı. Artık mevsim de döndü. Şimdi başıma gelen ne varsa hepsini hayra yorma zamanı A ile Z arasında gidip geliyor dünya.
Yaptığım gezilerde köy ve kasabalarda sıkça denk geldiğim o kerpiç evlerin çoğu; su sesinin duyulabildiği, dut, incir ve ceviz ağaçlarının altında dinlenebileceğiniz, avlusunda huzur bulabileceğiniz, penceresinden gökyüzüne bakabildiğiniz yerlere yapılmıştı.
Haberlere göre gökyüzüne cemre düşmüş. Yakın bir zaman sonra yeryüzüne de düşecektir muhakkak. Bir de bakmışız ilk bahar, sonra yaz ayını bitirmiş daha sonra sonbahar ve kışın tekrar gelerek içimizi titretmesini bekleyeceğiz
Şiir de diğer bütün edebiyat türleri gibi sözcüklerle yazılır, söylenir ancak şiir, sözcüklerden ibaret değildir. Her sözcük, şiir halini duyuran bir dildir.
20 kasım 2023 yılında başkan Erdoğanın yaptığı bir konuşmasında: Türkiye Cumhuriyeti devleti kerim devlet vasfına tam manasıyla ilk kez bizim dönemimizde kavuşmuştur.
Herşey, eşinden yeni boşanan doktor ve tıp fakültesinde öğretim görevlisi olan Robert Laingin Londranın şehir merkezinden uzak yeni yapılan lüks ve yüksek katlı bir binanın 25. katına taşınmasıyla başlıyor.
Sonra biri çıktı dedi ki; CHP gibi demokrat bir başka parti varsa gösterin ona oy verelim
CHPnin ve Kemalist tayfanın, askerî vesayet sistemini olumlayıcı tavırlarında herhangi bir değişiklik olup olmadığı, önemini koruyan kışkırtıcı bir mesele olmaya devam ediyor ülkemde..
Yüzüne, gözüne hayran olduğum, / Yolunda yoldaşın olmaya geldim, /
Gönül mevcelendi yine derdinden, / Hüznümü seraba saldım dün gece, /
Bugün 08.12.2023 Cuma Okuduğunuz bu denemeyi aslında pazartesi gününden beri karalıyorum ama bir türlü bitirememiştim. Bu sefer ki konu gönlün ayinesinden kağıtlara yazılan o içli, içi dolu, özü tatlı mektuplar
Metropol çobanı. İletişimci, felsefe ve edebiyat aşığı!
türkiye
Deneme
halen araştırıyorum