"“Yazarlık, kendi içinizdeki kaosu düzenlemeye çalışırken onu başka insanların kafasına atma sanatıdır.” – Mark Twain"

Göğün yaralı dizesi

Bu şiir, aşkın tüm yönlerini - özlem, sevgi, ayrılık - derin duygusal metaforlarla resmediyor. Kırılan dallar, deniz dibindeki taşlar, avuçtaki kuşlar ve aralık kapılar aracılığıyla, aşkın hem acı veren hem de güzelleştiren doğasını anlatıyor. Bekleyiş, umut ve özlem iç içe geçerken, aşkın asla bitmediği ama sürekli kanayan güzel bir yara gibi taşındığı duygusu okuyucuyu derinden etkiliyor.

yazı resim

Bir dal kırılır, sessizce,
aşk, göğün omzuna düşer.
Sen bir bahar, ben dalında çiçek,
ama rüzgâr hep ayrılık kokar..

Özlem,
deniz dibinde bir taş,
ağır,
kimse görmez,
ama batırır gemiyi.
Gözlerinle başlar her sabah,
bir sokak lambası yanar içimde,
sönmez,
sadece titrer..

Sevgi,
avucuma bıraktığın bir kuştu,
kanatları ince,
uçtu mu bilemem,
ama tüyü hâlâ parmaklarımda.
Kavuşmak dedin,
bir an,
bir gölge,
ellerimiz değdi sandım,
meğer gökyüzü aldatmış..

Ayrılık,
bir kapı,
aralık,
ne kapanır, ne açılır.
Adın,
dudaklarımda bir hece,
söylesem dağılır,
sussam büyür..

Yine de beklerim,
bir bulut geçer belki,
içinde sen.
Aşk,
ne biter, ne tamamlanır,
bir yara gibi taşırım,
kanar,
ama güzeldir…

Yorumlar

Başa Dön