"Yarın 30 Ekim olacak ve ben hâlâ 'yarın yaparım' diyenler arasında olacağım. En azından tutarlıyım." - Franz Kafka"

Dilsizliğine mektup

"Cevapsız Sevda" adlı bu şiir, karşılıksız aşkın acısını derin bir içtenlikle anlatıyor. Şair, varlığı bile fark edilmeyen bir sevdalı olarak, sevdiğinin ilgisizliğine rağmen aşkını sürdürüyor.

yazı resim

Bir adım bile gelmedin,

ben yolları kendi tenimde yürüdüm.

Ayak izlerim, kalbinin eşiğine değmeden

rüzgârlarda silindi —

adımı unut diye mi bu sessizlik?

Ey Leyla! Ben,

kendi yokluğunda çoğalan bir aksi sedayım.

Gözlerinin kenarında bir damla bile olamadım,

çünkü sen

bir çölün gururunu taşıyorsun kirpiklerinde.

Suya değil, susuzluğa övgü senin bakışların.

Ben seni,

sevgisizliğinin içinden bile sevdim.

Bir çiçeğe bakar gibi değil,

bir mezar taşına dokunur gibi —

söyle şimdi,

hangi kadın böyle sevilir ki habersiz?

Her gece, kalbimin içini kazıyorum,

adını çıkartmak istiyorum içimden

ama sen,

bir ağrının köküsün,

ne zaman unutsam, yeniden başlıyorsun.

Bir ömürdür dilimde bir dua:

“Bir kere olsun görsün beni.”

Ama sen,

görmekle yetinmeyip,

hiçbir şey olmamış gibi geçiyorsun üstümden.

Kırılışımı duymuyorsun —

çünkü sessizce parçalanıyorum.

Sevgi bile istemedim senden,

yalnızca bir ‘duyuyorum seni’ fısıltısıydı beklediğim.

Ama sen,

susmanın içinde öyle büyüksün ki,

ben kendi çığlığımda boğuldum.

Yine de bil:

Kalbim, senin duymadığın bir ilahiyi

yıllardır sadece sana söylüyor...

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön