"Karanlığın en sessiz anında, en parlak kelimeler doğar."

Roman

Arazi

Zaman Uçtu.... İnsanlık Kıyameti Duydu..... Tanrı Utancından Kaçtı..... Melekler Dünyaya İndi...... Kimse Bilemedi Neler Oluyor..... Düzeni Sağlayan Melekler Oldu.... Ama Tanrı Yoktu..... İblisler de İndi Dünyaya.... Düzen Yine Bozuldu.

yazı resimYZ

Nifak - 1. Bölüm

\*Bu dönemdeki solcu gençlerin yaşadıkları acıları yansıtan çok sayıda roman sonradan yazılmıştır.
\*Ancak Ülkücü gençlerle ilgili romanların sayısı bir elin parmakları kadar bile değildir.
\*O nedenle bu roman sözünü ettiğimiz alanda yazılmış eserlerin ilklerinden birisi belki de ilkidir.
\*1980 öncesi gençlik üzerinde

Kendi Masalını Kendi Yazan Kadınlar (1)

Sabah olmuş,günün peçesi kalkmış,güneş yüzünü göstermeye başlamıştı.Şehir uyanıyordu,arabalar,insanlar yolları doldurmaya başlamıştı.''Bizim güneşimiz ne zaman doğacak acaba'' diye düşündü Eda;''ne biçim bir iş bu,güneş istedikçe gece oluyor'' Sedef'in gözlerinden akan yaşları görmüştü.Çok zordu çaresizlik çok...Seslerın sözlerin kifayetsiz kaldığı anlardı bunlar.Acı sesle ya da harfle anlatılmıyordu,ancak yaşandığı zaman tanımlanabiliyor,''budur'' denilebiliyordu..Önce

Şair,

Geçmişe bakar mısınız; O mümtaz ve muteber şahsiyetler, meşhur şairlerimiz ömürlerinin en güzel ve verimli çağlarını sürgünlerde veya mahpus damlarında geçirmişler!..
Ne dersiniz, şair olmaya talip olmak isteyen var mı?...

Mr. Break!

Nazikçe bayanın omuzuna dokunuyorum, 'aman Tanrım bu olamaz ' diye yüksek sesle bir cümle kuruyorum ve kadın haklı olarak 'bir şey mi oldu beyefendi' diyor. Gözlerime inanamadım , bu o kadın, rüyamdaki kadın, gözleri o kadar parlak ve güzel ki. Dudakları,

İsrafil'in Aynası

Her şey ezelde başladı...Yedi kat yukarıda oturduğum yerden aşağılara baktım ve "Karar verdim, dedim. Aşağıya inmeye gönüllüyüm." Bildiğim her şeyi unutacaktım. Göklerdeki evimi, nereden geldiğimi, kim olduğumu, her şeyi.Yalnızca bir tek şeyi hatırlayabilecektim: Sevgiyi...

Tanrı Dağlı Akkartal 2. Bölüm

Sonra geyşaların hizmetinde, muhabbet ve eğlence faslına geçiliyordu. Geyşalar, hem yerel çalgılarıyla müzik yapıyor, hem de en zarif ve kıvrak danslarını bu olağanüstü konuklar için sunuyorlardı. Bu masalsı uzak doğu eğlentisinin tam ortasında bulunulurken, verilen bir haberle kaptan dışarı çıkıyordu.

Başa Dön