„Artık kalemimin de, benim de güçsüzlüğümüzü biliyorum. Ne önemi var: Kitap yazıyorum, yazacağım; onlar da gerekli; gene de bir işe yarıyorlar. Yazın hiçbir şeyi, hiç kimseyi kurtarmaz, doğrulamaz. Ama bir insan ürünüdür: İnsan orada yansır, kendini

Yaraları nedeniyle ölümü beklemekten başka bir seçeneği kalmayan bir hayvandan tek farkı: Fiziksel gücünün ve sağlığının tamamen yerinde olması. Ölüm fermanı doğanın buyruğu ile değil, toplumsal erkin devredildikleri tarafından verilmişti.

İnsanlığa herşeyin kendilerine öğretildiği gibi olmadığını gösteren iki güzel insanın -Simone de Beauvoir ve kısa bir süre önce 100. doğum gününü kutladığımız J.P. Sartre’ın- değerli anısına.

“3 gerçek var: Benim gerçeğim, senin gerçeğin ve gerçek.”

Kesin sonuçlara varmak gibi bir niyetim yok. Adı üstünde deneme tarzında bu yazı, bilimsel bir yazı değil. Kabaca toplumumuzda fikir özgürlüğü ve internet ile ilgili kavramlar üzerine biraz tartışmak tek niyetim...

Dünyanın en iyi insanı nerede şimdi? / Bir akıl hastanesinde, kıyafetleri soyulmuş,

Tarihin kayıp günlüklerinden birinden notlar...
George Orwell’ın 1984 isimli romanı üzerinden tarih, adalet, demokrasi ve gerçeklik üstüne.

Mustapha Garta'nın 30. yaş gününden bir kaç gün önce -2034 yılının tatlı bir ilkbahar akşamında- kapısı 3 bayan sivil polis tarafından çalındı.

Her insanın hatasında aslında kendi hatalarımızın olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunlar bizim de bir parçası olduğumuz insanlığın hataları ve hepimizin içinde aynı kusurlar var. Sırf biz de görünmüyorlar diye başkalarına kızamayız. A. Schopenhauer

Eski bir hikayedir, duymuşsunuzdur belki: Tanrı yeryüzüne toplam bir avuç akıl fırlatmış, yeryüzündeki insan sayısı arttıkça, fert başına düşen akıl katlanarak azalmış.
Sembolik bir hikaye elbette.

O, her iskelede gördüğünüz, bildiğiniz veya bildiğinizi sandığınız gerçek martı.

İZ edebiyatı bir mikrokozmos olarak varsayalım ve basit bir soruya cevap arayalım: Sitede kadın ismi kullanan kaç erkek yazar var sizce?

Şuurunun yerinde olduğu son saniyede Vincent'ın annesi azarladıktan sonra mutfak kapısındaki kendi gözlerine bakan çaresiz gözlerini hatırladı. Son olarak ve sonsuza dek o çaresiz gözleri...

Politik bir yazı yazmayacağım, yazmayacağım, yazmayacağım. Ama yeni TÜBİTAK yasasına karşı birşeyler yazmazsam çatlarım, kusura bakmayın.

Gazete yazarlarının yalan söylediği besbelli. Bırakın bir kez de senaristler anlatsın size Robert Metz’in gerçek hikayesini.

Zihnimde bir soru belirdi ve cevabını kitaplarda, ansiklopedilerde, hatta internette bile bulamıyorum...

Özgür olmadığınız bir yalan. Seçimlerinizi her an baştan, yeniden yapabilirsiniz.

"…Geçer sokaktan bakışsız bir kedi kara. Çuvalında yeni ölmüş bir çocuk, kanatları sığmamış..."
İkinci yeni akımından bir şiir. Ve elbette pek garip. Anlamsız. Şairi Ece Ayhan. Henüz bir çocukken ablası intihar etmiş, derin olarak etkilendiği b

...
Zaman yavaş yavaş akmaya devam ediyor, hava kararmaya başladı. Mutfaktan bir tepsi içinde bir kaç dilim ekmek, bir kase çorba ve bir şişe bira getirdim. Nasıl oldu bilmiyorum, çevremdeki her şey birden farklı bir anlam kazandı...