Ýbrahim hazýr bulduðu eski yasalarý köleci anlayýþa göre deðiþtirip dönüþtüren söylemlerle kendisine mirasçý çocuk edindiðine mi sevinip gülmesin? Doðuracak yaþta olmayan eþinin ayrýcalýklý bir kayrayla doðuracak olmasýna mý sevinip gülmesin? El söyleminin kýsýr dediði Sara'ya çocuk doðurtma ayrýcalýðýna da "müjdelenmek" diyordu.

Zaten köleci mantýk, kolektif sisteme göre olmazlarýný hep mucizeyle anlatýlacaktý. " El seni fakir bulup zengin kýlmadý mý?" diyecekle; onca fakirin, onca kölenin içinde onun seçilmiþ olmasýný baþka bir mucize ve nimeti ona hatýrlatacaktý.

Kolektif zenginliði kimi seçilmiþ kiþiler lehine özelleþtiren kurnazlýk; aslýnda mantýksal bir düþünceyle BÝR BULUÞTU. Elbette buluþ ta bu buluþu yapan kiþisine patent hakký da getirecekti.

Patent hakký getirecek bir buluþ ve anlatým olan bu buluþa göre (patent hakkýna göre) köleci mantýða göre kurgulanan söylemler içindeki mahfuz patent hakký tescilini aþaðýdaki söylem gibi söylemlerle gide gide ete kemiðe büründürecekti.

"Gözünün gördüðü yerleri sana vereceðim. Soyunu da yýldýzlar gibi çoðaltýp sayýsýz yapacaðým" diyen ilk vahiy karþýsýnda Ýbrahim'in memnuniyet ifade eden gülmesi, bencille ve gurura kapýlan insanca; kiþisi bir tavýrdý.

Bu söylemle ete kemiðe bürünen patent hakký, tasavvur olaný kiþinin rabbi olan El aðzýnda, eyleme dökmüþtü. Kiþi sahiple kiþinin Rab basý olan El anlatýmlarýyla ve köleci ahitle olan süreçler artýk Ýbrahim’in mülk sahipliðiyle somutlaþacaktý.

El tasýmý ya da El tasavvuru kolektif alanda kolektif zenginliði özelleþtirip, kimi kiþiye özel mülk yapmak isteyen buluþçu kiþi düþüncesi olup kolektif yapýyý hasta edecek olan enfeksiyon düþüncelerdi.

Tarihin köleci sisteme dönüþünü anlatan geçiþ dönemleri kimi köleci toplumlarda Ýbrahim'in aðzýnda El ifadesi olukla anlatýlýr. Ýbrahim’le ifade edilen kiþisi mirasçýlýk süreci, kiþiler üzerindeki kolektif güvence olan kolektif garantiyi kaldýracaktý.

Kiþisi ve köleci mirasla kolektif güvenceden (sigortadan) yoksun ve savunmasýz kalan kiþiler; muhtaçlýðýn teslimiyet çaresizliði içine girecekti. Çaresiz insan, insan olmaktan çýkýp; bir zamanlar tasarrufçusu olduðu o mülkün Ýbrahim gibi, Nemrut gibi, Hamurabi gibi sahiplerine kul olacaklardý.

Kiþi üzerinde kalkmakla kolektif güvenceden boþalan yeri kul olurlu teslimiyetiyle imleyip, yönlendirip dolduracaklardý.

El tasýmýnýn tartýþýldýðý il ortaya konuþ dönemi içinde moda akým olan El söylemli enfeksiyon kolektif zenginliði henüz özel mülk kýlacak ve yukarýda anlatýlan olgularýyla bulaþ yapamadýðý için zararsýz görünüyordu.

Üreten kolektif mülkiyete karþý buluþ olan "mülkün sahibi" söylemli özelleþtirme ifadesinin zararsýz göründüðü alýþtýrma ve zihni konturlarýnýn oluþturma dönemi içinde mülk sahibi tasýmýn algýlarý oluþtu. Olasý kolektif refleksler de yumuþatýldý.

Mülkün sahibi söylemli bu alýþma kiþisi öznelliðin sýfýr noktasý olmakla; tepkiler bu sýfýr noktaya göre biçimlenecekti. Sýfýr noktasý mülk sahibine göre biçimlenecek söylemler de buluþçunun zihninde olup El 'in aðzýyla söylenecekti.

El anlayýþý kiþilerin gizli özneli vaatleri tartýþa tartýþa zaman içinde olgunlaþtýrdýklarý bir anlayýþtýr. Bu anlayýþa göre "El", "mülkün sahibidir". Hangi mülkün? O kolektif alanda olup biten kolektif zenginliklerin sahibi iradeydi.

Kolektif gücün yaptýran enerji gücü kiþisi hafýzalarda yatýrým yapan (dilemesi olan) düþünceler, eylemler El anlayýþlý enerji imajlarýna ve El anlayýþlý enerji paketlerinin bilgisine dönüþmüþtü.

Soyut olarak mülk El 'indi ve El 'in mülk sahipliði yaptýran dilemesi olan bir yatýrýmla yaptýrým gücüydü. Somut olaraktan da mülk Ýbrahim ve Nemrut’undu. Ýbrahim ve Nemrut ile dilemesi olan yaptýran güçtü.

Burada soyut tasým olan El 'in mülk sahipliði; özel mülkiyeti tasarlayan buluþçu kiþilerle o kiþilerin kendi mülkü olan bir anlama atýftýr. Böyle olunca El, kiþilerin hem kendi dýþýna; hem de sistemin dýþýna sistem içine doðru etki eden bir anlam olarak, hayal olarak, tasým olarak kondu.

Herkes özel mülke sahip olma hayaliyle (büyük ikramiyeye -El 'in takdiri olacak piyangoya sahip olma hayaliyle) bu tür hilece tasarým üzerine ortaklaþa söylemlerle ekleme yapacak; anlam yükleyebilecekti. Böylece El herkesin tartýþýp anlam bindiriþleri yapacaðý konu ve özelleþtirmenin bencildi tamahý olacaktý.

Doða alaný kimsenin deðildi. Burada kovalanýp az ötede faaliyet yapmak dýþýnda hiç kimse de doðaya benim mülküm demiyordu. Böyle olunca kolektif alan içinde mülk sahipli bir El 'in somutu yoktu.