"“Yazmak, kelimelerle evlenmektir; ama boşanmak için imzaladığınız dava dosyası, çoğunlukla sayfalardır.” – Franz Kafka"

Ömer Faruk Hüsmüllü

Mağaranın Kamburu - 8

-Mesela geçen gün çalışma ortamının verdiği sıkıntıdan çok bunaldım. Bedenimi dışarıya attım. Gelişi güzel yürüdüm. Biraz sonra bir parkın içinde buldum kendimi. Orada neşeli, güleryüzlü hatta mutlu görünen çok sayıda insan vardı ve de çocukların olması daha da canlı bir ortam yaratıyordu. Biraz sonra elindeki sopasıyla sağa sola

Mağaranın Kamburu - 7

-Diğeri de annemin babam tarafından öldürüldüğü gece. İkisinde de karanlık, gök gürültüsü ve çaresizliğim vardı.
-Korkularını fazla düşünme. Çünkü korku, ondan korktuğunu anlarsa, korkutmaya devam eder.

Mağaranın Kamburu - 6

-Sen bilirsin, ama kendini aldatıyor olmayasın! Bak, bir düşünür “en kolay şeyin bir insanın kendini aldatması” olduğunu söylüyor;oysa ben aksi kanaatteyim. Çünkü kişi kendini aldatmış gibi görünse bile aldatamadığının farkındadır.

Ben,ben,ben…gene Ben!

O nedenle kırgınlıkları,küskünlükleri,şahsi çıkarları,kızgınlıkları,hepsinden önemlisi egoist düşünceleri bir tarafa atıp siyasi görüşümüze uygun olan muhalefetteki iki büyük partiden birinin içinde yer alıp güçlerimizi birleştirmeliyiz.Fikirdaşlarınızla bir hesaplaşma planlıyorsanız bunu şimdilik erteleyip ülke selamete çıktıktan sonra yapabilirsiniz.

Yalnızlığı "Yalnız" Yaşamak

Gazetelerden okuyoruz,bir apartmanda tek başına yaşayan bazı kişilerin cesetleri öldüklerinden haftalarca hatta aylarca sonra fark edilebiliyor.O da cesetleri kokup etrafa rahatsız edici kokular yaydığı için.Koku da olmasa belki de yıllarca anlaşılmayacak öldükleri.

İtiraf: Dedem Çeteciydi

Birkaç günlük talimden sonra yola çıkacaktık.Kısa boylu ve yaşım küçük olduğundan omzuma astığım tüfek neredeyse yere değiyordu.Gerçi boyum şimdi de kısa,ama o zaman daha da kısaydı.Şimdi olsa bırak askere almayı bunlar daha “kızan” deyip kahveye bile sokmazlardı.Amcaoğlu Hüseyin, benden daha iri ve uzundu.Bir kavga oldu mu o yüzden

Oruç Baba'dan Aforizmalar - 24

-Aşk,çok basittir,öğrenmesi kolaydır,diploma filan da gerektirmez.İşte o yüzdendir ki herkes tarafından bilinir. \*
-“Bizimki geçek aşktır.”,”Gerçek aşk şöyledir”,”Yok gerçek aşk böyledir.”Allah aşkına bu aşk denilen şeyin bir de sahtesi mi var da gerçeğine bu kadar çok vurgu yapılıyor?

Oruç Baba"dan Aforizmalar - 23

-Affet ki gerçek acının ne olduğunu anlasın.
-Üzüntünü büyütmeye çalışma;zaten her üzüntü yeterince büyüktür.
-Acılar hayatın heykeltraşlarıdır.Çekiç darbeleri nasıl ki kayayı yontarsa,acılar da insanı yontar ve mükemmelleştirir.

Oruç Baba"dan Aforizmalar - 22

-Zorluk cahili bocalatır,korkağı kaçırtır,akıllıya ise çözüm yolu aratır.
-Düş kurmayı kötü bir şeymiş gibi göstermeye çalışanlar büyük bir hata yapıyorlar.Çünkü her buluş bir insanın düş kurmasından sonra ortaya çıkmıştır.

Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz

Yıl 1943. Genç Mustafa’nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne çıkar. Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok. Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur, herkese anlatır: “Bakın kütüphane bomboş duruyor, gelin kitap

Oruç Baba"dan Aforizmalar - 20

-Bildiklerini uluorta söylersen başına geleceklere karşı da önceden tedbir almayı unutmamalısın.Çünkü başkalarını rahatsız edecek sözlerin dostlarının bile kolayca saf değiştirmesine neden olabilir.
-Aşk en az bir asır sürerdi eskiden,şimdi ise o güzelim aşkı dakikalara indirdiler.

Seferberlik Hikayeleri - İbret Almak İçin Okunmalı

Bunlar alışageldiğimiz kahramanlık hikâyeleri değil; seferberlik, cephede çarpışan askerden çok geride bıraktıklarının hikâyesidir çünkü ve biz o hikâyeleri hemen hiç bilmeyiz.
Cephedeki harpten gerilere düşen kıtlık, korku, ümitsizlik, hasret, hastalık, perişanlık ve yoksulluk gibi âfetlerdir; öyle hâller ki, eminim o hayat levhalarını yaşamak zorunda kalan geridekiler,

Başa Dön