**Büyü tarih boyunca birçok toplumda varlık göstermiş ancak tarikatlar ve kültürel yollarla yayılmıştır. İslam'da ise büyü hem bireysel inançları sarsma hem de toplumsal düzeni bozma riski taşıdığı için büyük bir tehlike olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda Osmanlı'da ortaya çıkan "Kenzül Havas" adlı büyü kitabı İslam inançlarıyla çelişen bir öğretiyi içerir ve bu öğretilerin öğretilmesi veya uygulanması hem dünya hem de ahiret açısından büyük tehlikeler doğurur. "Kenzül Havas" Arapça kökenli bir terim olup Türkçeye "Gizli İlimler Hazinesi" olarak çevrilebilir. Bu kitap sahte seyyid Seyyid Süleyman el-Hüseyni tarafından yazılmıştır. Kitap büyüsel uygulamalar içerir ve özellikle eski Mısır ve Mezopotamya dönemlerinin geleneksel büyüsel ritüellerine dayanan bir içeriğe sahiptir. Bu tür kitaplar genellikle kötü niyetli insanlar tarafından kullanılmak üzere yazılmış ve insanlara zarar vermek amacıyla öğretilmiştir. İslam’da büyü yapan ve öğreten bir kişi ciddi ahlaki ve dini sorumluluklarla karşı karşıya kalır. Kenzül Havas ve benzeri kitapları öğrenmek İslam’a göre küfre girmek anlamına gelir. Bu sadece bireysel bir sapma değil aynı zamanda toplumsal düzeni bozma riski taşır. İslam'da büyü insanları yanıltmaya ve zarar vermeye yönelik bir eylem olarak görülür. Kur'an’da bu duruma dikkat çeken bir ayet bulunmaktadır: >"Ve Süleyman'ın mülkü hakkında sapkınların okuduklarına uydular. Süleyman küfre girmedi. Fakat sapkınlar insanlara sihri ve Babil'deki iki yöneticiye Harut ve Marut'a indirileni öğreterek küfre girdiler. Şüphesiz onlar biz fitneyiz küfre girmeyin demedikçe kimseye onu öğretmezlerdi. Fakat bunlardan eşi ve karısının arasını ayıran şeyi öğreniyorlardı. Ama Tanrı'nın izni hariç kimseye zarar veremezliler. Yararlı olanı değil, zararlı olanı öğreniyorlardı. Kesinlikle onu satın alan kimsenin ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Ve kendilerini onunla sattıkları şey ne kötüdür. Keşke bilselerdi." (Bakara Suresi, 102. Ayet) Bu ayet büyü ile ilgili temel bir uyarıyı içermektedir. İslam’a göre büyüyle uğraşan kişi hem ahlaki hem de dini açıdan büyük bir sapkınlık içindedir. Çünkü büyü Allah’a inançla, ahlaki değerlerle ve toplum düzeniyle çelişen bir eylemdir. İslam’da büyü yapmak hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlar doğurur. Büyü bireylerin ruhsal ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yapabileceği gibi toplumsal ilişkilerde de bozulmalara neden olabilir. Toplumun birliğini bozan insanların arasını açan, düşmanlıkları körükleyen büyüsel uygulamalar sadece bireylerin değil tüm toplumun huzurunu tehdit eder. Ayrıca büyü yapan ve öğreten kişiler hem dünyada hem de ahirette büyük sorumluluklarla karşı karşıya kalır. İslam’a göre büyü ile uğraşmak kişinin hem kendisini hem de başkalarını zarara uğratma riskini taşır. Büyünün fiziki etkisi yoktur. Psikolojik açıdan zararları oluşur. Ancak büyü şirktir. Ahirette büyüyle ilgili yapılan her şey kişi için büyük bir azaba dönüşebilir. Kenzül Havas gibi kitapların içeriği İslam’a aykırıdır ve bu tür öğretileri öğrenmek, öğretmek veya uygulamak büyük bir tehlike taşır. İslam büyüye karşı kesin bir tutum alır ve bu tür sapkınlıkların önüne geçilmesini ister. İslam’ın büyüye bakış açısı sadece bir dini ilke olarak değil aynı zamanda toplumsal düzenin korunması için de büyük bir önem taşır. Bu nedenle Kenzül Havas gibi kitaplardan ve büyüsel uygulamalardan kaçınılması İslam ahlakı ve toplumsal huzur açısından büyük bir gerekliliktir. Hem bireysel hem de toplumsal açıdan bu tür sapkınlıkların önüne geçilmesi İslam’ın temel değerleriyle uyumlu bir yaşam sürmek için önemlidir.**
