(ve yine ansızın / belli belirsiz yerinde gecenin / uyanıyorum

Teknik hatalardan dolayi (IzEdebiyat öyle diyo) siirin ilk halini kaybettim maalesef (biraz tedbirsizimdir - siiri direkt

Öğle tatili herkes dışarıda / Bahardan kalma bir hava... /

bir sonbahar ekim akşamı / dökülür eski yapraklar bir bir / ağır

Mudanya’dasın limanda, / Ciğerlerinde taze balık kokusu. / Karşında ; / Alabildiğine masmavi bir deniz /

Bu akşam / Neden böyle mutluyum? / Neden böyle sevinçli?

Şimşek, / Gök gürültüsü, / Ve cama vuran yağmurun sesi...

Ben vurgunum bu hüzne / Ben gecenin dostuyum / Ve

bulutlara üfledim / dağılmadı / ney'i üfledim /

Kırlangıçlar söyledi/ görmüşler limanda seni/uzatıp ayağını şarkılar söylemişsin / Vapur geçmiş, sarhoş geçmiş/

Siyah şallara bürünüp Yeditepeli şehir, / kendini kıyıya vurmuş dalganın matemini tutar.

Binbir ümitlerle uzattım ellerimi, / Güllerimi alıp, dikenleri bırakma bana! /

Gidiyoruz Artık / Misafirdik, yol göründü / Geldik, gidiyoruz artık.

Ben bir masalım. / Sen bir masalsın. / O bir

Gün olur, / Haykırış olur / Gün olur,

sabahlarini ben karsiladim / kuslariyla simidimi paylastim / onu uykuya

\] / Uzun çöl gecelerine çivilenmiş / Kıpkızıl bir akşamın

SERİN YILLAR / Küllenince anıların / Yılların ateşi

Sönmüşse gözlerindeki pırıltılar, / Kirpiklerin ıslak ıslak kapanıyorsa; / Düşmüyorsa

Bir keman sesi, bir ney sesi / Seni bana hatırlatan, /