Dinime Küfreden Müslüman Olsa!..
..lambalar eğri, aynalar akrep meleği zaman çarpılmış atın son.....
"Her yeni gün, hayatın yazılmamış sayfasıdır; cesaretle kalemi eline al ve hikayeni başlat."
"Her yeni gün, hayatın yazılmamış sayfasıdır; cesaretle kalemi eline al ve hikayeni başlat."
..lambalar eğri, aynalar akrep meleği zaman çarpılmış atın son.....
Takva sahipleri de Allaha ortak koşmayan, Allah için yaşayan, güzel ahlak ile hayatını idame eden, kulluğun yalnızca Ona olması gerektiğinin bilincinde olan aklı selim sahibi kimselerdir.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İçin Bir Sığınma Evi Olan Kâbeyi, Ağlama Duvarı ve Mezbahaya Çeviren Din Aliminin Gölgesinde; Hac ve Kurban
Kaynaklardan ziyade okuyucunun İslami bilinç seviyesinin yüksek olduğu kabul edilerek mümkün olduğunca siyasi bir bakış oluşturulmaya çalışılmıştır. Yer yer kinayelere, kimi yerlerde de alegorik metaforlardan oluşan paragraflara rastlamak mümkündür
Türk Edebiyatında Peygamberimiz Hz. Muhammed nasıl bir etki bırakmış, şairler nasıl işlemiş şiirlerinde...
Habil ismi, tarihteki meçhul iki(!) Ademoğlundan birine nasıl din alimlerince verilmişse; Ötzi ismi de Alplerdeki buzulda 5300 yıl saklı kalan bir cesede, bilim insanlarınca verilmiştir.
Şayet tarihte avcı (çoban) bir Habil olduysa Ötziyi de öldürmüş olma ihtimali de yüzde yüzdür. Çünkü Ötzi, bir avcının attığı ok
Prof. Dr. Ayhan Songar, İslam kültüründeki cinsel patolojiyi incelerken Divan şiirinden örnekler verir ve Osmanlı Sarayındaki “içoğlanı” kurumunun eşcinsellik ve oğlancılığa en somut örneklerden biri olduğuna değinir. Songar'ın verdiği bilgiye göre Osmanlı Sarayının oğlan gereksinimini karşılamak üzere Sakız adasında edilgen eşcinseller yetiştirilirmiş.
Bugün de milyonlarca Müslüman zorluk içinde yaşar hatta can çekişirken, öncelikler iyi belirlenmelidir. Zaman, dini konularda detaylarda boğulma değil birlik olma zamanıdır. Afganistan’dan Irak’tan zulüm, işkence ve tecavüz haberleri gelirken, Müslümanların detaylarla bu denli uğraşmalarının nedeni deccali hipnozdur.
Bilindiği üzere Hz. Meryeme, Allahu Teala bir evlat bağışlamıştır. Bu çocuğun cinsiyeti de erkektir. Tıbben de karşılığı olan bir üreme sistemiyle evlenmeden Hz. Meryemin sahip olduğu bu çocuğa(olaya) karşı hem Hz. Meryemin kendisi hem de çevresindeki insanlar(!) hayretler içerisine girmiştir. Hz. Meryem, vahiyle teskin olurken; etrafındaki insanların(!) da
9 yaşındaki bir kızla babası yaşındaki bir adamın birlikteliği günümüzde ideal bir evlilik örneği oluşturamadığı gibi Muhammet’in daha sonra karılarının sayısını 9’a çıkarması da günümüz için maalesef iyi ve güzel örnekler oluşturamaz. Böyle bir aileyi gençlerimize nasıl örnek bir aile olarak göstereceğiz? Böyle bir modelin günümüz toplumunda çok
İnsanların pek çoğunun mutlu olmak için buldukları çözümler din dışı cahiliyenin alternatifleridir ki bu denemeler onlara birşey kazandırmaz. Çünkü cahiliye sistemleri temelde birbirinden farklı değildir; insanlar, mekanlar ve koşullar değişse de yaşanan kaygılar, amaçlar hep aynıdır. Zengin ya da yoksul, kültürlü ya da varoşlarda yaşayan kişinin de, orta
İnciller üzerine yazdığım iki makalemin ardından, bu serinin son yazısı olarak incillerde yer alan birbiriyle çelişkili cümleleri maddeler halinde yazacağımı belirtmiştim. Daha anlaşılır olması için bu maddeleme metodunu kullandım.
Tüm ilahi dinlerin ortak bir paydada buluşması ve bunlara verilen genel bir ad islam. Hz. peygamberde diğer peygamberlerle aynı zorlukları ve baskıyı yaşadı.Dininin doğuşunda tarihinde tekerrürüne tanıklık ediyoruz.O zor şartlarda ve Allahın gönderdiği diğer peygamberlerle hep bir ortak bağı öğretileriyle ve aynı yaşam kaderiyle ortaya koydu.
Bilindiği üzere Arif Nihat Asya, bundan tam yüz yıl önce 1904 senesinde dünyaya gelmişti.Şu anda 2004 yılını idrak ediyoruz.Yani bu yıl Arif Nihat’ın yüzüncü doğum yılı…
Ölüm, -Allah’ın dilemesiyle- sevgiliyi sevgiliye kavuşturan köprü ve ’o gün’, ’aldanma’ değil kavuşma günü olsun. Ve Allah, ’Selam’ ile karşılanıp sonsuz kurtuluş ve mutluluğu bahşettiği kullarından kılsın...
Tevrat ve İncil tek bir Şeytan’dan söz eder. Oysa, Kuran hem Şeytan, hem de Şeytanlardan söz eder. Çeşitli şeytanlara inanış Afrika ve Uzakdoğu dinlerinde de görülür. Hristiyanlık'ta tek Şeytan inancı olmasına karşın, Müslümanlıkta Büyük, Ortanca ve Küçük Şeytan olmak üzere üçlü bir Şeytan inancı vardır. Hristiyanlık'taki üç tanrı/tek
Kitap eleştirmenliği öyle kolay bir mesele değildir ve hele eleştirilmeye çalışılan kitap, Sonsuz Allah’ın „lâ raybe fih“ (içinde şüphe yok) mühürlü kitabıysa, işler daha da imkansızlaşmaktadır.
Dünyada, inanma sürecinde oluşan dinlerin, hayatımızdaki yerine bakmak lazım. Hangi dinler neyi anlatmaya çalışıyor, ortak yönleri nelerdir.