Söz Gümüşse Sükut Bakırdır
“Söz gümüşse sükut altındır” sözünün belki de tek istisnasıdır “Dengbéjlik”
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
“Söz gümüşse sükut altındır” sözünün belki de tek istisnasıdır “Dengbéjlik”
Sahi, nedir sizin için 14 Şubat?
Kiminiz, son yıllarda dayatıldığı biçimde ‘Sevgililer Günü’, kiminiz ‘Aziz Valentine Günü’, kiminiz ‘Dünya Öykü Günü’, kiminiz ‘Kadınların Şiddete Karşı Sesini Yükseltme Günü̵
Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine, hacca gitmek.. çocuk yaşlardan itibaren öğrendiğimiz, dinimizin temellerini oluşturan önemli ibadetlerden bazılarıdır.
Ne olacağını bilememek... Ne olmak istediğini bilememek... Ne olduğunu dahi bilememek... Bu bendeki karmaşa olsa gerek...
Alçak gönüllü özür sözcükleriyle kendine bağlamayı düşünme beni.. Eğer bu olsaydı aşkın bedeli, aşk, hiç bir zaman yaşanamazdı özgürce..
Ben güneşin altında yaşananların çiğ gerçekliğini karanlığın illüzyonlarına tercih ederim. Gece günah tadında, şehvet kıvamında bir şeydir. Karanlık saatler hırsızlara arkadaşlık eder. Katilleri ve fahişeleri, ihaneti ve cinneti gizler. Gece hain bir pusu
Potansiyel bencil değil miyiz bizler? Doğuştan getirmiyor muyuz bu özelliğimizi? En çok kendimizi ve bize ait olanları önemsemez miyiz aslında? En çok kendi düşüncelerimizi, kendi ailemizi, kendi vatanımı, dostlarımızı, sevdiklerimizi…
denizin dalgaları suyun kumsala çarpmasıdır diyenlerin yanıdlığına eminim. duyana neler söyler neler. bir gün kulağpımı açtım ve deniz bana işte bunları söyledi
İlyas Halil’i Bütün Dünya Dergisi’yle tanıdım. O akıcı ve şiirsel anlatımını çok beğendim. Kaç zamandır kitaplarını arıyordum ama bir türlü bulamıyordum.
Çoğu kişinin ismini bile duymadığı bir yazar, şairdir İlyas Halil. İki yıl önce “Dört Damla Bahar Yağmuru” adlı şiir kitabını okumuştum. Gerçekten de, bahar yağmuru
Sevgim denizimle güzel bir zaman geçirmiştim. Balkonda titrerken bunları hatırladım, üzerinden uzun zaman geçmiş gibi. Çok zamanlarımız oldu bizim.
evlilik hayatın bize dönük en tebessümlü yüzüdür bence..
nasıl bir elma istiyor canınız? kırmızı, iri, tatlı, olgun mu?..keşke biz de bir elma olsaydık!.. ama değiliz işte..ya bizim özelliklerimiz!?...ne zor bir soru değil mi?
Fakir Baykurt