Deneme > Anılar
Beatrice' e Selam Söyle
Küçük tezgahımla oturuyordum yine sokaklarda. Her zamanki mallarım vardı önümde; düşüncelerim, hayallerim, nefretim, sevincim ve de hepsinin sindiği yüreğim.
Myrna
buz mavisi.bu kadar güzel bir mavinin bir insanın gözlerine ait olması büyüleyiciydi.otuz metre yükseklikten güney pasifik denizine atlama isteği uyanıyordu içimde.başka hiç bir şeye bakmak bu kadar güzel gelmeyecek diye düşünüyordum.
Sizde Benim Gibi Yaşarken Arafta Kaldınız mı?
Araf dediğiniz nedir ki? İlla arafı yaşamak için ölmek mi gerek sizce,siz hiç yaşarken arafta kaldınız mı?
Aşkını Eskiciye Sattım...
Eskici bağırıyordu yine sokakta;
Eskilere nayloooon, getir eskiyi al yeniyi diye.
Yıllardır hep aynı edayla, hep aynı niyetle bağırıyordu.
O bir eskiciydi. Eskiyi alıyor ve yerine yenisini veriyordu.
Kars'a Gidelim Kars'a
Ne “oyunuzu şu partiye verin” amigoluğu, ne de “vurun bre, indirelim” ucuz kahramanlığı. Hem, yazanları kim ipliyor ki, beni de iplesinler?! Üstelik ne yağ satanla ne de bal alanla alakam var. Alakası, bir bağı olanlar özlerini cırsınlar; belki bir püskevitleri falan olur. Yoksa uzaktan uzağa bana ne?!
Efendi Aşk' ın Adsız Müzik Defteri (1)
Kırık tahtındaki Efendi' nin, hakimiyetindeki katibe tutturduğu bir güncedir bu.
Müzik - Tevekkül
20 yıl sonra hiçbir şey olmamış gibi buluştuk. Eğlenmeğe çalıştık. Halbuki neler olmamıştı ki.
Kaybettiğimiz arkadaşlarımız sanki biraz sonra kapıdan içeriye girecekmiş gibi his ediyordum. Kulaklarımda Pink Floyd çalıyordu.
Kitaplar Üstüne
Hastanede yatıyorum…ziyaretçisi gelmedi diye kırgın, gözleri dolu pek çok hastayla birlikte. Yalnızlık endişesinden kıvranan insanlar dolu çevremde
Bedenimi Buraya Nasip Et
Ahmet YESEVİ Hazretlerinin kıssasını duymuştu oysa. Yeni atılmış pamuk öbekleri gibi, içi içine sığmıyordu heyecandan. Bir gün Ahmet YESEVİ Hazretleri yetiştirdiği talebelerini toplamış ve onlara bir iki nasihatten sonra, elindeki asasını fırlatarak Bunu nerde bulursanız orada kalın, yerleşin ve insanlara öğrenip yaşadıklarınızı anlatın.Zira buraları çoraklaşınca, sizin yetiştirdiğiniz insanlardan,
Yazıladıklarım - 2362002
Anlar unutulmasın diye, sarı sayfalarda çoğaltıyorum onları... Gözyaşlarımı sayfa altlarına ekleyip kurumaya bırakıyorum sonra da... (2)
Seyir Defterinin Altın Sayfası
son doğum günümde bana gelen bir hediye için yazdığım minik, minicik bir yazı. az önce yazı arşivimi karıştırırken gördüm, ve öylesine açıp baktığımda gerçekten paylaşmaya değer olduğunu analdım. ve buraya kopyalıyorum.
Nebiş
Temiz kalbiyle, saf yüreğiyle kalbimizde yaşayacak olan Sevgili Nebiye Teyze'den bir anı
Bir Akşamüstü Çağrışımları
Sahile indim. Suadiye yönüne doğru yürüyorum. Güneş arkamda, ters yöne, Moda Burnu’nun üstüne yürüyor. Güzelim Marmara’ya sereserpe serilmiş en az iki bin yaşındaki Prens Adaları. Kim bilir hangi iktidar savaşlarıyla sürgün edilmiş prenslerin diyarı. Marmara’nın, yeşilleri giderek azalan, iki bin yaşındaki yakışıklı delikanlıları.
Yeni Güz
Seni tanımadan önce belki de herşeyi bir kez yaşamak üzere yaratıldığımı düşünüyordum.
Bir kez gülmek,
Bir kez dehşetle sarsılmak,
Bir kez korkmak,
Bin kez ağlamak!
Maviydi Otomobilim, Hem de İtalyan Marka!
Dinçer Sümer'in tek kişilik oyununu ararken eski günler düştü aklıma. Tek kişilik bu nefis oyun 50'lerin İzmir'inde geçiyor, ilk gençlik hayallerini aşklarını anlatıyor.
Mihmandar
Savaşın içinde olmak, televizyonlarda izlemeten çok ama çok farklı bir psikoloji yaratıyor insanda. Bir paranoya kazanıyorsunuz örneğin. O bölgeden çıkıp tamamıyla başka, savaşın ne olduğunun bile bilinmediği bir yere dahi gitseniz orada yürürken bile bir yerlerden biri çıkıp ateş edecekmiş gibi geliyor. Bu duyguyu görevim bittikten sonra uzun
Sonbahar Sükütu
Konuşmak istiyorum senle, gözlerinin içine gözbebeklerine baka baka konuşmak, Sussam bile konuşmak istiyorum
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20