Kolektif inþanýn kendisine özgü akýcý bir sistem polarizasyonlarý vardý. Kolektif alaný özelleþtirmeden doðan aksaklýklar, kolektif sistemli sürecin paylaþým ve sahiplik kýsmýndaydý.

Üreten bir iliþkinin en temel prensiplerinden birisi eksiðini karþýlýklý iliþkilerle birbirine baðlý çevrimsel baðýntý üzerinde tamamlama iþi olmakla kolektif öz kolektif çekimli nesnel baðýntýlý algýlarla iþliyordu.

Kendi kolektif dinamikleriyle sistemi polarize edemeyen köleci paylaþým biçimi; keyfilikleriyle, varsayým sal yolun açacaðý gizemciliklerle, mülkün sahibiyle, keremi bol olanla, rýzk verip takdir eden türün zikri söylemli polarizasyonlarla öznel hafýza içindeki algýlarýyla kutuplaþýyordular.

Bu tür gizemli söylem ve anlatýmlar üzerinde köleci maksat hâsýl oluyordu.

Üretim koþullarýný ortaya koyan tarihsel geliþim içinde önce, mülkü takdir edip, sonra da takdir edilen mülk içinde üretim hareketi baþlatma diye bir olgu yoktur. Böyle bir giriþme yoktu. Bir mülk sahibinin etrafýnda bileþen bir gerçeklik ve bir hakikat yoktu. Bu algý ancak üretim hareketi üzerine oturan mülk sahibi olmakla, mülk sahipliði hayalini kurmakla kendi dimaðýný uyuþturan, zikir çeken berduþluklarla mümkündü.

Özel mülkçü lük ile mülk takdirin de bulunmanýn kurucu inþa nesnelliði yoktu. Özel sahiplik tarihsel inþanýn baþlangýç koþulu içinde yoktu. Özelleþtirme kolektif alanýn somutluðuna karþý El ahdi; El iman ahdi olmakla bir inançlýlýktý. Görünene karþý, baþlangýcý içinde görünmeyene olan bir iman ahdiydi.

Zikir çektiren berduþluk öðretileri, kendi El sahipli yorumlarýný inakçýlýkla þartlandýrýlan kiþisi idraklere zerk edecektiler. Zerk edilen söylemler içinde kolektif bir ortam içinde kolektifin olana "alenen bu senin" demeyecekti.

Yeni özelleþtirmeci anlamlar, maksatlar, sözler; kolektif dalgalanma üzerine bindiriþ edilecekti. Ahit ile oluþan anlamlar üzerine oturacaklarý açýk kolektif etki karþýsýnda, anlamsal yorumlarýn içine gizletilenler olacaktý.

Yeni olan iman ahdi söylemler; kolektif çekimi mülk yapan, kolektif çevrim merkezine istiva edecekti.

Kolektif çevrimli birikim üzerine istiva eden (oturan) özelleþtirme tamahý; kiþiye bir kendisinden geçiþ ile düþünsel bir sermestlikti (sarhoþluktu-esriklikti).

Özelleþtirme içindeki sermest düþüncenin algýsý kiþiye düþünsel bir berduþ olma tutumunu veriyordu. Özel mal sahipliðiyle hayaliyle uyuþan beyin sarhoþluðu, hayli hayal gördürücü bir büyüleyici etkiyi oluþmuþtu. Büyüleyicilik kendisinden geçiþin berduþluðunu tetikliyor; berduþluk büyüleyiciliðe hayalciliðe yelken açýyordu.

Bu yelken açma iþinde özelleþtirme tutkusuyla olacak idrakler; kolektif etki karþýsýnda, içrek sel kodlamalardaki anlam yorumlarýna gizletilen söyleyiþlerle olacaktýlar.

Özelleþtirme tamahýyla oluþan kendinden geçiþ berduþluðu içindeki içrekle olan sözler açýklanmasý karþýsýnda iþler giderek tersine dönecekti. Gizlenen anlam ve yorumlar açýklandýkça bu kez de kolektif alan bu söylemler gerisinde gizlenecekti.

Yokuþ söyleminin iniþi gizlemesi gibi. Özelleþtirme söylemi de ancak kolektif olandan daðýtýlacak olan kolektif ligi gizliyordu.

Kolektif oluþ, özelleþtirme takdiri, rýzk verme, kaderi belirleme, þans gibi söylemler içinde unutturulmakla kolektifi oluþun gerçekliði gaibe karýþacaktý. Gayb mantýðý, mülkiyetçi sistemi besliyor olmakla gayb âlemi mülkiyetçi sistemin gerisindeki görünmeyen bir kolektif dünyaydý.

Bu nedenle kiþisi bencil tamah; kendisini doðuran kolektif gerçekliðe karþýn önce gizlenendi. Sonra da gizleyen bir idrak olmakla sistem dýþýnda sisteme etki eden El söylemine dönüþtü.

El, kolektif alana ya da ortaklarý olan Paydaþlý üreten ortama karþý kiþisi bencil tamahýn dýþa vurumu olan tasým ve mana gücüydü.

El kiþisi bencil tamaha dek giyiniþler nedeniyle; "gizli olaný, gizletileni ve gizleneni, açýða vurulmayaný da ben bilirim" diyecekti. Yani El gaibi ben bilirim diyecekti.