Blackened
Eşinden ayrılmış yalnız yaşayan biri olarak odayı kaplayan sersemletici gitar sesine bir anlam veremedi.irkilmişti ama kıpırdayacak hali yoktu.
"Yeni yıl kararlarını tutmanın en iyi yolu, onları hiç almamak... ya da en azından, kimseye söylememek." – Oscar Wilde"
"Yeni yıl kararlarını tutmanın en iyi yolu, onları hiç almamak... ya da en azından, kimseye söylememek." – Oscar Wilde"
"Derya hanım nolcak? Hatun senin içine düşecek neredeyse. Bu konuda bir şey yapmayacaksın demek mi oluyor bu?"
Kaan güldü. Özge'nin gözünden de bir şey kaçmıyordu.
Altın tasla üzerlerine dökülen, acı ruhlarla yedi canavar, görünmeyen evin yıkık merdivenlerinde, sonsuz amaçlarını konuşuyordu! Bize sunulan kötülük kasesini, deli ama sinsi yöntemlerle kullanalım, zararın en büyük boyutlarını, etrafa hızla yayalım diyordu!
Kaptan Jonin gökdenizlerinin yıllanmış denizkurtlarından biriydi. Bir makine cücesiydi ve hem deniz hem de uçmak ile çok sıkı fıkı, renkli bir yaratılışa sahipti. Cengaver ve değerli bir kaptan, ünlü bir akıncıydı. Tayfaları da en iyilerdendi. Althar ile gezmeye başladığı şu son elli yıldan bu yana ekibi çok ciddi
üyük bir keyifle dizin dibini izlerken Kemalettin Abi arkadaşlar merdivenlerden indi. Osman, Nasıl güzel olmuş mu? dedi. Bayıldım, dedim. Avuçla para döktüm ama değdi doğrusu. Gezi teknesi olarak düşündüm bunu. Önümüzdeki haftadan sonra başlıyoruz. Binenler gelip bir daha binecekler, diyordu. Osman konuşurken merdivenlerden çok güzel bir kadın indi.
Daros'un güçlü kollarını bedeninde hissetmek Baia'nın başını döndürmüştü. Daha önce de, şu son altı ayda pek çok defa fırsatlar kollayıp fırsatlar yaratarak yalnız kalmıştılar. Kendilerine mahremiyet sağlayacak yerler ve zamanlar ayarlamıştılar ama şu an bir başkaydı. Her şey kendiliğinden oluyordu. Bu beraber son geceleriydi. Yarın gece Kızıl Dolunay
\- Güzel abim hadi işine git. Uçağın plakası mı olur? Gövdesinde rakamlar var ama onların çoğu uçarken yerden görünmez. Sen benle kafa bulmuyorsun dimi? Kamera şakası falan olmalı diye kıllanmaya başladım. Etrafa bakındım. Adamın şapkası, yabancılar gibi yanlış tonlama ve yarım sözcüklerle konuşması zaten yetirince ilginçti.
\-
Yüzünün her telinde bir korku titremesi Tel tel dökülüyor ve damla damla kayboluyordu Gözünü açtı, gökyüzüne baktı. Gökyüzü, simsiyah saçlarını gümüş bir ay tarağıyla tarayan gizemli bir kadın gibiydi; sırtı dönüktü; saçları toprakla bir olmuştu. Bu görüntüye kapılmamak, gecelik kadının peşinden gitmemek için kendini zor tuttu. Ellerini yumruk
Sanki kuzey demirçeken iğinden güney demiritene, devingen doğudan durağan batıya, uçlarından tüm ışınımların, dönence, enlem ve boylamların, yerküre ve suküre üzerine durmadan ateş saçan büyük bir bulut geliyordu.
Bir varmış bir yokmuş, çok uzak diyarlarda, Kaf Dağı’nın aşağılarındaki yemyeşil vadilerde, Çia adında bir peri kızı yaşarmış. Bu perinin simsiyah saçları ve zümrüt yeşili gözleri varmış. Çia’nın ülkesine günlerden bir gün beyaz atlı, mor kaküllü,siyah gözlü bir şehzadenin yolu düşmüş. Şehzadeyle peri kızı bir ara göz göze
maçu piçu'ya uzanan bu varoluş yolculuğuna götüren tüm varlıklara ve varolamamışlara teşekkür öyküsü...
Algılarımız otoriteye tehlikeli gelipte bir algı dairesi kurup algı mükellefi olacağımız fantastik öykümün 9. bölümü...
Çok Güzel,nari̇n Ama Genç Yaşina Rağmen Yüz Yillarca Yaşamiş Bi̇r İnsan Kadar Bi̇lgeydi̇.
İnci gibi parlıyordu dalında iken, sanki değerli bir taşmış gibi yaprakların arasında.. koparmaya kıyamazsın aslında ama biraz açlıktan, biraz meyvenin şehvetinden olsa gerek dayanamayıp atıyorsun elini dalların arasındaki o cezp edici meyveye.. o kadar arzulu bir uzanış ki bu, oklasalar şimdi kolumu vazgeçirtemezler bu maceradan.. evet dokunabildim nihayet,
Algılarımız otoriteye tehlikeli gelipte bir algı dairesi kurup algı mükellefi olacağımız fantastik öykümün 8. bölümü...
"ben insandan evrimleşen bir hamam böceğiyim."
İnsanın tüm unuttukları bir defter vasıtasıyla önüne konulsaydı, ne olurdu dersiniz?
Kerem Eksen