Öykü > Beklenmedik
Hoşçakal Annem
Küçücük hayatıma kocaman bir hatıra vermiştin bana, annem. O kadar kocaman ki içine ruhumu sığdırdım.
İsimsiz Mektup!
Biliyoruz ki artık mektuplar, bir iletişim için gereği kadar kullanılmıyor.
Şaşkınlığım bunun içindi.
Yaşlı Teyze!
Çok yoğun geçen bir gündü, bu bakımdan oldukça yorulmuştum, büroda işler yoğun olduğu için, eve saat 20.30 civarında gitmeye karar vermiştim.
Motoruma binerek, Erkilet bulvarından ilerliyordum,Sümer bez fabrikasını henüz geçmiştim, önümde beyaz renkli, fort marka bir otomobil ilerliyordu.
Yaban Arısı
Sıcak bir kış günüydü.Ani fren sonrası dev bir homurtu tüm otobüsü baştan sona turladı.İçinde dersine yetişmeye çalışan öğrencilerden sıkıntıdan patlayan ihtiyarlara mesaisi yeni bitmiş memurlardan hastaneden dönen hastalıklı insanlara kadar çeşit çeşit insan bilhassa burunlarından soluyarak içinde bulunduğumuz insan dolu fırını daha da bi harlıyorlardı.Hayatta kalma içgüdüsü doruktaydı.En
Ölü Bir Kadın
Karanlığın gölgelediği mistik bir havanın doldurduğu bir odadayım. Gözlerim kapalı, nargilemin fokurdaması hoşuma gidiyor, içime garip bir huzur doluyor, ağzımdan çıkan dumanlar odaya dolarken hafifçe başımı arkaya doğru itip gözlerimi aniden açıyorum. Bir şey düştü sanki. Ses önce tok sonra bir çatırdama şeklinde geldi gibi.
Bir Güz Masalı
ilk taslaklarımdan biri. bir gün mutla bitecek. peki o pırıl pırıl elbiseli karmaşık yüzlü adam kim? ve nedewn o halde? işte bu soruların yanıtını öykü bitince alacaksınız
Deniz ve Ben!
Akşam dükkânı kapatmıştık, herhangi bir mağazaya giderek Mehmet’e takım elbise alacaktık, birkaç yere baktık, sonunda bir yerden, beyaza yakın olan bir renk beğenerek, pantolonun hazır hale gelmesini bekledik ve nihayet aldık.
İhanet
Her insanın bir sınırı vardır.Bu sınır aşıldığı an Karşımızdaki kişi tanıdığımız kişi olamaz
Kırnap
Her takım elbise giyenin öğretmen olduğunu düşünüyor olmalı. Durdum. Çocuğa döndüm, ‘Senin için öğretmen olmamı ister misin?’ dedim.
Yüzüme bakma gereği bile duymadan, topuyla oynamaya devam ederek, ‘Amca sen salak mısın’ dedi.
Kızıl Gelin
romantik başlayıp bitiğinde yazanı ve okuyanı bir sürü gereceğine inandığım bir öykü denemesi.
Sayıklamalar 3 (Hegel'i Düşlerken)
Tinhu, bu ortak sevincin bile bir parçası gibi duyumsayamıyordu kendini. Bu sevinçten garip bir burukluk çıkarımsayabiliyordu sadece ve gördüğü şey, sadece içini kemiren bir duyguya dönüşüyordu. O, bütün bu sahnede yalnızca vakur ama hüzünlü, yorgun yine de giydirilmiş bir iskelet görüyor bu yüzden de acı çekiyordu.
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20