Öykü > Beklenmedik
Sındırgılı Emmi
(Öykünün çok yerinde yöresel ağız kullanılmıştır. Okunuş zorluğunu gidermek ve anlam değişikliğini önlemek için bazı sözcüklerde çift harf tercih edilmiştir. Ayrıca, yöresel bazı sözcüklerin açıklaması öykü sonundadır.)
Black Friday
Okuduktan sonra herkes için indirim anlamına gelen bu ifade yeni manası ile hayatınızda yer bulacak.
Yıkılmış şekilde evine gelen bu adamın bu yıkılmışlığının sebebi ne olabilir ki böylesine tuhaf şeyler yaşamaktadır...
Hikayenin damıtılmış özünü alabilmeniz için yazıldı ve beğendiyseniz yorumlarda sizlerden gelecek beğenilere göre
Yaban Arısı
Sıcak bir kış günüydü.Ani fren sonrası dev bir homurtu tüm otobüsü baştan sona turladı.İçinde dersine yetişmeye çalışan öğrencilerden sıkıntıdan patlayan ihtiyarlara mesaisi yeni bitmiş memurlardan hastaneden dönen hastalıklı insanlara kadar çeşit çeşit insan bilhassa burunlarından soluyarak içinde bulunduğumuz insan dolu fırını daha da bi harlıyorlardı.Hayatta kalma içgüdüsü doruktaydı.En
Anamdan İnciler/ Panel
Ya ana ayıptır! dedi. Bir teneke için dernek basılır mı?
Hem de halkımızın derneğini.
Kırıntı Beden
Hayatımın en büyük hediyesini on üçüncü yaş günümde almıştım. Annem bana bir baba armağan etmişti. Esasen böylesi bir durum sürpriz olmamıştı, beni şaşırtan asıl olay annemin aynı gün ölmesiydi.
Düşselin Gerçeğinde, Gerçeğin Düşselliğinde
Sonra yükseldiler, yükseldiler…Yer, göğe yükseldi; gök yere indi. Görülmemiş bir medcezir idi… Gökkuşakları, sardı sardı, çözdü çözdü onları, çözdü çözdü sardı.
Tin neredeydi?... Ya beden?
Bu ne amansız, ne yaman bir şahlanıştı…
Varoluşun yok oluşunda, varoluş… Ya da yoklukta varlık, varlıkta yokluk…
Ölürsem Beni Herhangi Soğuk Bir Kaldırıma Gömün.
Maraş Katliamının olduğu gün ne yapıyordun?
Sustun, gözlerini kaçırıyordun, dinledin, ben devam ettim:
Okuldan gelmiştim, Annem ağlıyordu anlıyor musun? Ben, ölümle o zaman tanıştım Birkaç yıl önce ölen dayımın cesedini göstermemişlerdi çünkü
Gidenler ve Kalanların Aynı Yöne Bakması Sorunsalı.
"Biz, koşu bittikten sonra da koşan atlarız..."
Sezai Karakoç
İhanet
Her insanın bir sınırı vardır.Bu sınır aşıldığı an Karşımızdaki kişi tanıdığımız kişi olamaz
Süreyya Bey Ölürken, Hırıltı Değil Ama Sabun Baloncukları Çıkarıyordu Ağzından.
Hayalindeki ateşi söndürürken, öbür ateşin, somut, gerçek ateşin yayılıp genişlediğini,
brr, brrr diye sesler çıkaran kedinin, ölü yavrusunu kaptığı gibi,
aralık duran kapıya doğru fırladığını görmedi.
Robert Sabatier / İsveç Kibritleri
Tik Tak...
Geçmiş,gelecek ve şu an...Ne büyük gizemdir.Yaşadığımız her anın bir parçası,biz yaşıyorkenden arta kalanlardan oluşur.Yaşayacağımız an ise yaşıyorkenki halimize en yakın olan andır.
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20