Omurgasız Siyasetçi
Halkının isteklerini yapabilmek için bedeller ödemek zorunda kalan ve tarihte omurgasız diye hatırlanacak olan bir siyasetçinin kısa bir bakış açısı
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
Halkının isteklerini yapabilmek için bedeller ödemek zorunda kalan ve tarihte omurgasız diye hatırlanacak olan bir siyasetçinin kısa bir bakış açısı
Ve benim her akşam korkunç bir yılgınlıkla, çaresiz eve nasıl geldiğimi de bilemezsiniz. Zaman ışık hızıyla akıp geçiyor ve onu yavaşlatacak hiçbir güç yok bu dünyada. Bizim çaresizliğimiz de onu büsbütün şımartıyor, küstahlaştırıyor olsa gerek. Yüzümüze bile bakmıyor artık, baksa da mütemadiyen kızgın Bize günlerin soluk fotoğraflarını bırakıyor,
YZ
Düşündüğünde Yunusun zamanını yedi Taptuk Emre
Yetmez idi herkes gibi Yunusa da söylediği masallar ile
Haliyle her Ademoğlu yaşar bu hayatı kendi bildiği ile
Gün sonunda sonuna kadar ilerlemeli güvendikleri ile
Şebnem İşigüzel
Nasıl bir anlayış, nasıl bir duyarsızlıktır bu, hem de edebiyat dünyasında yapılan bir duyarsızlık... Şairler ve yazarlar, savaştan, zulümden, soykırımdan yana asla olamazlar, olmamalılar... Edebiyat, edepli insanlar tarafından yapıldığı zaman daha da bir anlam kazanır, bunu akıldan çıkartmamalı...
değerli okurlarım kaleme aldığım bu yazımda güven konusunu paylaşacağım.
güven deyipte geçiştirmemek lazım aslında ağızlardan çıktığı gibi kolay bir şey olmadığı aşikar.
Oğlumuz, kızımız yemeği beğenmez az burun kıvırır, hemen basarız cümleyi suratlarına Eşek hoşaftan ne anlar. Oysa ki ortada hoşaf da yoktur haniyse, sofrada ya pilav vardır, ya patlıcan yemeği veya kabak dolması benzeri bir yemek... Bebeler biraz cinstir o küçük yaşlarda, önlerine gelen her yemeği beğenmezler, burun kıvırırlar...
Hayatımda zerre kadar hissetmediğim duygulardan biridir. Daha çok hisleriyle hareket eden insanlarda bu çekememe duygusu oluyor. Niye? Aşamadıkları bazı durumlar var çünkü
bizler neden başkalarının hayatlarına müdahale etmeye gereksinim duyuyoruz?
Boş lafları satın alan ve ne konuştuğu hakkında en küçük bir fikri olmayan geveze insanları oldu bitti sevmem. Yani bana yapılacak en büyük işkence, herhalde çenesinin şirazesi kaçmış birini uzun süre dinletmek olurdu. Böyle birine katlanmaya mecbur kaldığımda ruhum daralır ve üstüme garip bir fenalık çöker. Daha da
Bu kısa yazıda Batı ile Doğunun kahve ile ilgili anlayışından ve sergüzeştinden bir katre sunmaya çalıştım. Benim yaptığım ummandan bir damla su alıp sakalık yapmaktan öteye geçmese de. Çorbada tuzumuz bulunsun babında. Kahveniz bol köpüklü olsun;gönlünüz şen, bağınız gülşen efendim. Hayatınızda kahve acısından başka acı bilmeyesiniz
Renkleriniz çok olsun.
İhsan Oktay Anar