..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > seyfullah ÇALIÞKAN




28 Eylül 2007
Karanlýk ve Gece Benim Þiirimdi - 5 (Son)  
Uzun Öykü

seyfullah ÇALIÞKAN


Ýki kez evlenmiþti ve bir kýzý vardý. Kýzý evlendiði iki erkekten de deðil, yalnýzlýðýna ortak ettiði baþka bir genç adamdandý. Kýzýna þimdi babasý bakýyordu. Önümüzdeki yýl okula baþlayacaktý. Ýlk eþiyle liseyi býrakýp evlenmiþti. Mahallesinin afili delikanlýlarýndan biriydi. Evlenmiþ demek dile kolay ona henüz çocuk yaþta kaçmýþtý. Hayat o yaþlarda herkes için tozpembeydi. Delikanlý Karþýyaka- Konak vapurlarýnda çaycýlýk yapýyordu. Kaçtýðýnda yaþý küçük olduðu için polis yakalayýp evine geri getirmiþ, onu ailesine teslim etmiþti.


:BAEI:

-     Konuþulacak bir þey olduðu zaman konuþurum. Beni sýkýþtýrýp durma…
-     Amacým seni sýkýþtýrmak deðil. Neden anlamýyorsun ki?
-     Her þeyi bilmen mi gerekiyor? Sana anlatamayacaðým þeyler var. Hadi anlatayým desem anlayacaðýn ne malum?
-     Anlayýp anlayamayacaðýmý boþ ver. Önce anlatmayý denesen diyorum. Belki yanýlýyorsun.
Belki tahmininden bile daha çok anlayacaðým. Beni birazcýk olsun seviyorsan bu tavrýndan vazgeç. Bize, iliþkimize bir þans ver. Ýçtenliðine ne oldu senin? Bu gün konuþamadýðýmýz þeyler yarýn bizi ezip geçer. Sonra ikimizde üzülürüz.
-     Zamaný gelince anlatacaðým zaten. Amacým senden bir þey gizlemek deðil.
-     Beklersen zamaný hiç gelmeyebilir. En iyisi þimdi konuþalým.
-     Tamam anlatacaðým. Ýnceldiði yerden kopsun.
-     Gel senle þu kahvenin bahçesine oturalým. Önce biraz sakinleþelim.
-     Ýnþallah anlattýðýma piþman olmam.
-     Olmazsýn, boþuna endiþelenme.

Parkýn içerisindeki en eski ve salaþ görünümlü kahvenin bahçesine oturduk. Çayýmýzý hiç konuþmadan içtik. Garson gelip boþlarý aldý ve gitti. O bakýþlarýný çok uzaklara, körfeze, martýlara ve gemilere kilitlemiþti. Kendi kendine baþlasýn diye sesimi çýkarmadan beklemeye baþladým. Aslýnda anlatacaklarýný dinlemek için sabýrsýzlanýyordum. Ama elimden geldiðince sabýrsýzlýðýmý gizlemeye çalýþýyordum. Bir þey sorsam ya da desem onun cesareti kýrýlacaktý. Dilimden küçücük bir cümle kýrýntýsý bile dökülüverse konuþmayacaktý. Söylediðimin bir önemi yoktu. Ne söylersem söyleyeyim bahanesi olacaktým. Birkaç kez yüzüme bakýp, gözlerini yine uzak noktalara geri gönderdi. Kararsýzdý, bu hali kolaylýkla anlaþýlýyordu. Anlatacaklarý her neyse çok abarttýðýný düþünmeye baþlamýþtým. Yüzünde yapýþmýþ gibi duran büyük bir hüzün vardý. Yaklaþýk bir saattir hiç deðiþmemiþti.
     Yavaþ yavaþ gün dönüyor hava serinliyordu. Uzun bir bekleyiþin ardýndan önce kýrýk dökük, kopuk cümlelerle kýyýsýndan köþesinden anlatmaya baþladý. Ýlk cümlelerini anlamakta, söyledikleri arasýnda mantýklý bir iliþki kurmakta zorluk çektim. Sözünü ettiði þey kýzý veya telefondaki adam deðildi. Kocaman bir yaþam öyküsü anlatýyordu. Neredeyse çocukluðuna kadar uzanan bir öyküyü, büyüdüðü sokaðý, genç kýzlýðýný, hayallerini ve uçarý zamanlarýný kýsa kýsa cümlelerle yeniden resmediyordu.
Ýki kez evlenmiþti ve bir kýzý vardý. Kýzý evlendiði iki erkekten de deðil, yalnýzlýðýna ortak ettiði baþka bir genç adamdandý. Kýzýna þimdi babasý bakýyordu. Önümüzdeki yýl okula baþlayacaktý. Ýlk eþiyle liseyi býrakýp evlenmiþti. Mahallesinin afili delikanlýlarýndan biriydi. Evlenmiþ demek dile kolay ona henüz çocuk yaþta kaçmýþtý. Hayat o yaþlarda herkes için tozpembeydi. Delikanlý Karþýyaka- Konak vapurlarýnda çaycýlýk yapýyordu. Kaçtýðýnda yaþý küçük olduðu için polis yakalayýp evine geri getirmiþ, onu ailesine teslim etmiþti. Ama o yine kaçmýþtý, yeniden polis getirip basana teslim etmiþ, ama bir daha kaçmýþtý. Tam üç kez…
Fakirliði baba evinde deðil ama kocasýnýn evinde tanýmýþtý. Üstelik oðlanýn tutku haline getirdiði, saplantýya dönüþtürdüðü yurt dýþýna gitme hayali vardý. Birlikte Amerika’ya Avrupa’ya gideceklerdi. Zengin olup rahat yaþayacaklardý. Ülkelerine tatile gelecekler ve fakirlere de kol kanat gerekeceklerdi. Çok paralarý olacaktý. Büyük arabalarý, deniz manzaralarý yalýlarý bile hatta…
Bütün yoksullar kendilerini düþlerine uzak hissettiklerinde içkiye baþlarlar ve evden uzaklaþýrlardý. O da bir süre sonra anlatmaya doyamadýðý düþleri gerçekleþmeyince, umutlarý azaldýðýnda içkiye baþlamýþtý. Üstelik karýsýný ve evliliðini ayak baðý olarak görmeye baþlamýþtý. Evden uzaklaþmýþ, eþine olan ilgisini yitirmiþti. Evine uðramadýðý bir yana iþine de gitmiyordu. Önce iþini sonra umutlarýný kaybetti. Sonra da her þeye boþ verip kafasýna göre takýlmaya baþlamýþtý. Karýsýnýn evde günlerce bir baþýna býrakýp, ne yaptýðýný, ne yeyip içtiðini zerre kadar düþünmüyordu. Sevdiði adamla birlikte genç kýzlýk aþký da bütün ýþýltýsýný yitirmiþti. Daha da beteri günlerce aç kalýyordu. En son çare olarak boynunu eðip baba ocaðýna dönmüþtü.
Ýþin ilginci mahallenin afili delikanlýsý her ne pahasýna olursa olsun yurt dýþýna gitmeyi baþarmýþ. Belli bir ülkeye gidememiþ ama geminin birine tayfa olarak yazýlmýþ ve ortadan kaybolmuþ. Boþanmak için mahkemeye baþvurduðunda oðlaný hiçbir yerde bulamamýþlar. Bir gece sabaha karþý babasýnýn evine bir telefon gelmiþ. Telefonun öteki ucunda zil zurna sarhoþ bir adam Ben Barselona’ da bir bardayým diyormuþ. Zýkkýmýn kökünü iç deyip telefonu yüzüne kapamýþ.
-Arayan oydu, sesini unutmama imkan yok diyordu. “Ýlginçtir ben onun sarhoþluðunu çok severdim. Alkol onu dünya tatlýsý bir adam, romantik sevecen, bana kol kanat geren bir eþ yapýverirdi. En güzeli de mutlu biri olurdu. Hayallerini alkolle cilalar, umutlarý ýþýldar, gözleri çakmak çakmak yanardý. Birkaç saatliðine aþýk olduðum o genç delikanlýya dönüþüverirdi. Onunla tam beþ yýl evli kaldým. Evliliðimizin ilk bir yýlýný çýkarýrsan geri kalanýn yarýsýndan çoðunu dýþarýda geçirmiþtir.
- Üç yýl babamýn evinde kaldýktan sonra yeniden evlendim. Bu kez resmen eve gelip beni babamdan istediler. Telli duvaklý gelin olarak evden çýkýp gitmem zaten babamýn en büyük düþüydü. Bu kez her þey normal olsun bari dedim. Hiçbir þeye itiraz etmedim. Onlar ne söylerse kabul ettim. Söz, niþan, düðün hepsi ayrý ayrý onlarca sýkýntýlý protokolle eksiksiz yapýldý. Kocam, iþleri yolunda giden bir iþletmeciydi. Benden on iki yaþ kadar büyüktü. Sonuçta bende dul biri olduðum için bu normal kabul ediliyordu. Önemli bir firmanýn otomobil bayii ve servis sahibiydi. Bir apartmanýn en üst katýnda dubleks diye tabir edilen, deniz manzaralý, saray yavrusu gibi bir evde oturuyorduk. Birbirimize alýþmamýz epey zaman aldý. Evliliðimizin üzerinden bir yýl geçtikten sonra onun benimle ikinci evliliðini yaptýðýný öðrendim. Görücü usulü evliliklerde hep böyle sonradan ortaya çýkan sürprizler vardýr. Aldýrmadým… Ýl eþinden iki kýzý vardý ve onlara yüklüce bir nafaka ödüyordu. Bunu neden benden sakladýklarýný bir türlü anlayamadým. Eþimin sýk sýk seyahat etmesi dýþýnda pek bir sorunumuz yoktu. Bazen beni de iþ seyahatlerine yanýnda götürürdü. Birlikte olabildiðimiz zamanlar gezip tozar çok eðlenirdik. Yeniden çocuðu olsun istemiyordu. “Zaten iki tane var. Bu bana yeter.” diyordu.
- Ýkinci evliliðinde þansýn yaver gitmiþ iþte ne güzel, dedim
- Kazýn ayaðý öyle deðil, diyerek yeniden anlatmaya baþladý. Evlendikten iki yýl sonra hala eski eþiyle görüþtüðünü öðrendim. Arada bir kýzlarýný görmeye, onlarý evlerinden almaya gittiðini biliyordum. Sorun eski eþinin evlenmek istemesiyle su yüzüne çýktý. Kadýn sonuçta bekardý, evlenmesinde hiçbir sakýnca olamazdý. Ancak kocam bunu bir namus sorunu gibi algýlýyordu. Sanki kadýn ona bu yolla sadakatsizlik edecekti.
Bunu onlarca kez konuþtuk ama bir adým bile mesafe alamadýk. Sonradan öðrendiðime göre kadýný öldürmekle bile tehdit etmiþ. Kýsacasý eski karýsýnýn evlenmek istemesinden kaynaklanan sýkýntýlar, tartýþmalar, kavgalar onlarý birbirine iyice yaklaþtýrmýþ. Ýþlerin oraya varacaðýný tahmin edemedim. Sürekli eski eþiyle konuþmaya, bir yolunu bulup evlenmemesi konusunda ikna etmeye gidiyordu. Kýzlarý ve onlarýn annesi ile ilgili bir sorun olduðu için uzaðýnda kalmaya gayret ediyordum. Bu süreçle birlikte eþim benimle ilgilenmemeye baþladý. Ýþ seyahatleri iyice sýklaþmaya baþladý. Artýk sürekli evde yalnýz kalýyordum. Döndüðünde de eskisi gibi olmuyorduk. Her konuþtuðumuz konu bur krize, tartýþmaya dönüveriyordu. Berbat bir dönemdi. Bir gazete haberi için bile kavga ettiðimizi anýmsýyorum.
O dönem psikolojik bir rahatsýzlýk geçirdim. Aylarca tedavi gördüm ve tedavim bittikten sonra bir psikoterapistin muayenesine gidip haftalýk seanslara devam ettim. Çok yalnýzdým. Kocaman bir evin içinde yapayalnýzdým. Her þeyim vardý. Arabam, evim, yurt dýþý gezilere katýlacak param, giysilerim, mücevherlerim… Aklýna gelebilecek her þey iþte… Ama hiç kimsem yoktu. Derdimi annemle, babamla bile paylaþamýyordum. Konuþmaya çalýþsam ne diyecekleri belliydi. “Ben hiç kimseyi beðenmiyordum. Yetinmeyi bilmiyordum, bana rahat batýyordu.” Sorun bu kadar basitti.
Tedavimin sürdüðü dönemde komþum olan bir üniversite öðrenciyle tanýþtým. Yakýþýklý, zeki, terbiyeli ve benden çok gençti. Birlikte zaman geçirmeye, fýrsat buldukça kaçamaklar yapmaya baþladýk. Ondan söz ederken sevgilimdi demeyeceðim. Ondan yaþça çok büyüktüm ve çevresinde genç kýzlarýn pervane olduðu ýþýltýlý bir delikanlýydý. Beni sevgilisi olarak görmediðini çok iyi biliyordum. Buna aldýrmýyordum. Ben sadece kimsenin anlayamayacaðý kadar yalnýzdým ve o da buna iyi geliyordu. Üniversite öðrencisi komþumdan hiç hesapta yokken hamile kaldým. Önce bebeðimi aldýrýp evliliðimi kurtarmak istedim. Sonra bunun ölümcül yalnýzlýðýmýn sonu olacaðýný düþünerek o bebeði istedim.
Eþime boþanmak istediðimi, çok mutsuz olduðumu söyledim. Para, bul, mücevher, nafaka falan istemiyorum. Sadece boþanmak istiyorum, dedim. Sanki dünden razýymýþ. Hiç itiraz etmedi ve anlaþarak bir celsede boþandýk. Bu kez babamýn evine geri dönmek istemedim. Kendime bir ev tutup çalýþmaya baþladým. Kýzýmý dünyaya getirdim. Boþandýðým eþim doðumdan sonra beni arayýp çocuða sahip çýkmak istediðini, onun bakýmýný üstleneceðini söyledi. Ona çocuðumun kendisinden olmadýðýný buna gerek olmadýðýný anlattým. Bu son konuþmamýz oldu. Kýzýmýn gerçek babasý benden bir çocuðu olduðunu hiç öðrenemedi. Hiçbir zaman da söylemeyi düþünmüyorum. Yaþadýklarýmý zaman zaman taþýmakta çok zorlandým. Tesadüfen aldýðým ilaçlardan zehirlendim. Beni hastaneye kaldýrdýlar. Annem ve babam ise benim intihar ettiðimi sandýlar. Onlara göre ikinci kez intihara teþebbüs etmiþtim. Bu nedenle bir yaþýný yeni doldurmuþ kýzýmý benden babam aldýlar. Ona zarar vermemden korkuyorlardý. Çünkü ben onlara göre deliydim. Ne zaman ne yapacaðým belli olmazmýþ. Ýþte benim hikayem bu kadar. Þimdi aklýnda gezindiðini tahmin ettiðimi sorularý yanýtlayayým.
Fethiye’deyken telefonla beni arayan babamdý. Bu gün ise konuþtuðum kiþi eskiden iliþkim olduðunu söylediðim o üniversite öðrencisiydi. Elbette artýk o bir üniversite öðrencisi deðil. Þimdi Telekomda mühendis olarak çalýþýyor. Seninle tanýþmadan önce onunla ayda yýlda bir görüþüyorduk. Anlarsýn iþte, aslýnda söylemekten utanýyorum ama görüþmekten konuþmaktan çok seviþiyorduk. Ama þimdi yaþamýmda bir tek sen varsýn. Seninle tanýþtýðýmýzdan beri hiç kimseyle görüþmüyorum. Ona telefon edip yaþamýmda biri var dersem beni bir daha kesinlikle aramaz. Elbette bu sana baðlý. Bu kadýný sevebilirim, istiyorum diyorsan iþte karþýndayým. Ýstemiyorum diyorsan bir daha görüþmeyiz, herkes kendi yoluna gider. Bu gün saðlýklý bir karar verebileceðini sanmýyorum. Düþün taþýn ve karar ver. Sana tam bir hafta süre veriyorum. Eðer beni ararsan yeniden baþlarýz, aramazsan da herkes kendi yoluna gider.
Son cümlesini söyledikten sonra derin bir oh çekip yüzüme baktý. Sevdiðim kadýnýn anlattýklarýný suskunluk içinde, tek bir soru bile sormadan dinledim. Dinlediklerimin bir kýsmýný anlamakta zorlanmýþtým. Dinlerken sormak istediðim þeyler de olmuþtu. Son cümlenin ardýndan her ikimizde derin bir suskunluða gömüldük. Ýzmir’den dönene kadar, evinin bulunduðu sokaðýn baþýna gelene kadar aðzýmýzdan tek bir sözcük bile çýkmadý. Köþe baþýna gelince ona “ Ýyi akþamlar. “ dedim. O da “ Senden haber bekleyeceðim, sana da iyi akþamlar.” deyip gitti.
Ýki gün sonra akþam hava kararýrken kapýsýný çaldým. Kapýda beni gördükten sonra yüzünde binlerce gülücük tomurcuklanýp, açýverdi. O akþam dýþarý çýkmadýk. Birlikte yemek yedik, þarap içtik. Ona aklýmdaki bütün sorularý sordum. Ýlk defa belli konularý konuþup, uzlaþtýk, birbirimize sözler verip, vaatlerde bulunduk. O bahar ikimiz içinde birkaç ay erken geliverdi.
O güzel kadýný anlatsam sokaklara ayýp, sokaklarý anlatsam geceyi kendime küstürebilirdim. Oysa gece ve karýnlýk benim þiirimdi. Sokaklardan topladýðým sözcükleri, bütün kent uyurken, gecenin en suskun saatlerinde þiirler damýtýyordum. Uzak mahallelerde köpekler havlýyor. Radyoda geceyi arabeske boyayan bir þarký baþlýyor.
“Sabahlara kadar içsek seviþsek,
Ne sen iþe gitsen, ne ben ayýlsam,
Derin bir uykunun dibine düþsek,
Ýçim ürperiyor ya evde yoksan…”
Nakaratýna dilimiz yapýþýyor, dudaklarýmýz takýlýp kalýyor.

Seyfullah
Aralýk 2006



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn deneysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Daldýr Kaþýðý Yahniye, Sorma Etini Bahri"ye - 2 (Son)
Gelincikler Aðlar mý?
Yaðmur, Kar, Deðermen Çöreði ve Orçun Abi
Selver
Raký Þiþesinden Ejderha Olduk –ýý -
Daldýr Kaþýðý Yahniye, Sorma Etini Bahri"ye - 1
Gökçeada 3
Öyküler Sokaklara Yaðar

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Saman Altýndan Aþk Yürürse
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Gökçeada 3
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Nataþa, Mavra ve Raký
Güvercinli Yazý - 1
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak
Emekleye Emekleye Emekli
Acemi Çapkýn

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.