..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > seyfullah ÇALIÞKAN




21 Kasým 2003
Saman Altýndan Aþk Yürürse  
seyfullah ÇALIÞKAN
Birþeyler kaçýrmýþ olmalýyým. Ne insanlarý, ne de iliþkileri anlamaya mecaalim yetmez olmuþ. Ben bütün altmýþikilerden tavþan olur sanýrdým, meðer timsah yapanlar da varmýþ. En iyisi ben gidip seksenbeþten dinozor olayým...


:HHEC:
 

 
 Hiç sorma be Bekir,  caným sýkkýn biraz, ne olsun? Zillinin biri akþam vakti tepemi attýrdý iþte. Ýftar vakti zaten caným burnumda, top patlasýn diye bekliyorum. Zaten çatacak yer arýyorum. Telefonu açmýþ çan çan  Ayýp etmiþim,  çok adiymiþim, hakaret etmeye bile deðmezmiþim. Sanki onunla uðraþmaktan baþka iþim gücüm yok benim. Git kýzým baþýmdan, git belaný arama.  Çok yüz verdik kendini bir þey sanmaya baþladý. Ýki gün önce caným cicimdik hani, þimdi  adi mi olduk. Yok beni þöyle seviyormuþ, söyle iyiymiþim, böyle yakýþýklýymýþým.  Sen benim herþeyimsin diyordu. Çocuklarý olmasa boþanýr, dakika geçirmeden koþa koþa bana taþýnýrmýþ.  Senin gibisini tanýmadým, senin tarzýn var, havan ayrý, karizman var diyordu.            
         Hay ben aklýma turp sýkayým emi Zehra. Zaten sað gözüm kaç gündür seðiriyordu, baþýma gelecek varmýþ.  Bunu akýllý uslu bir adam sandým. Hay senin adamlýðýnýn da içine edeyim ben. Be insafsýz, be vicdansýz, iðrenç laðým faresi, Allahýndan bulursun inþallah emi. Zaten sana hiç inanmamýþtým. Gözlerin felfecir okuyordu, fýldýr fýldýr. Belki  beni biraz olsun anlarsýn, saygý gösterirsin sanýyordum. Verdiðin sözü tutsan zaten yeter de artardý. Tamam, yine eskisi gibi arada bir takýldýðýn olsun.  Beni bunlardan ayrý tut, kendimi biraz olsun özel hissedeyim yeter. Bugüne kadar senden ne istedim. Gelemem dedin, kalamam dedin, sesimi bile çýkarmadým. Hep anlayýþlý olmak istedim, hep içten , hep açýk… Gel dediðinde iki elim kanda olsa koþup yetiþtim.  Beni ara dedin aradým, ne zaman ihtiyacýn olsa hep yanýnda oldum. Senin yüzünden eve geç kaldým, eþimle atýþtým. Aðzýmý açýp iki laf bile söylemedim,  sana yansýtmadým. 

         Baþýma resmen bela almýþým be Bekir. Hem de püsküllü bela. Tanýþmak için günlerce peþimden koþtu. Naþit’in Yeri var bilirsin, her gün öðleyin uðrarým. Yanýnda bir arkadaþý da var bunun. Ýki kýz son günlerde oraya düþmeye baþlamýþlardý. Ben ilgilenmedikçe, yüzüne bakmadýkça, umursamadýkça deli oldu. Nereye gitsem, nereye baksam bu. Peþinden  koþan ben olsam  tafra yapar. Yalandan bahaneler uydurur, kýrk çeþit dümen yapýp beni peþine kuyruk eder. Bunu bildiðim için ben yüz vermedim. Özellikle ilgilenmedim, görmezden geldim.  Sakýn yanlýþ anlama ha, öyle fark edilmeyecek cinsten de deðil. Esmer, kývýrcýk saçlý, tatlý bir þey. Boncuk gibi, cam gibi gözleri var, ýþýl ýþýl. Biraz fingirdek, cilveli ama insanýn kanýný kaynatan cinsten ha… Baktým iþ kývamýna geldi, kuþ yuvadan uçamadan buna yöneldim. Öyle para, pul derdinde, koca, evlenmek falan sevdasýnda biri deðil.  Kafasýna göre takýlanlardan, heyecan arayan, sýkýlmýþ tiplerden.  
         Nereye gidiyorsun ya  Zehra, býrak þimdi þu çamaþýrý, bulaþaðý.  Akþama daha koca bir gün var. Ev iþleri bir yere kaçmaz, korkma. Gidersen darýlýrým valla… Senden baþka sýrdaþým mý var? Ay sen de bir alemsin valla Zehra. Nerden tanýyorsun da ne demek, þekerim.  Senle birlikte gittiðimizde Naþit’in Yeri’nde göstermiþtim ya ayol. Hani köþede oturan uzun boylu, esmer, yakýþýklý olan. Yok be güzelim, o gün tanýþmadýk. Senden sonra ben oraya birkaç kez yalnýz gittim. Uyanýk, çaktýrmadan beni kesiyordu. Ben de görmezden geliyordum. Hatta bu bir, iki kez masama gelmeye bile teþebbüs etti. Cesaretini toplayýp bir türlü gelemedi. Yine öðle üzeri uðrayýp bir çay içtim.  Kalkýp çýkacaðým, “vaktiniz varsa biraz konuþabilir miyiz?”, dedi.  “Çýkmam lazým, gideceðim yere geç kaldým” dedim. Dýþarý çýkýnca yanýmda yürümeye, benimle konuþmak için yalvarmaya baþladý. Baþýmdan savmak için telefon numaramý verdim. Keþke yanlýþ numara verseymiþim, aklýma þaþayým emi. Hani hoþ çocuk, kaným da ýsýnda valla.  Ben ne bileyim böyle malýn gözü olduðunu.

         Allah seni inandýrsýn Bekir, tereyaðýndan kýl çeker gibi oldu. Parmaðýmý bile kýmýldatmadým, kendi ayaðýyla geldi. Ne naz etti, ne de mýzmýzlandý, meðer yavru dünden razýymýþ. Daha ben  istemeden telefonunun numarasýný kendisi çýkarýp verdi.  “Ara beni, bekleyeceðim sakýn unutma” deyip,  gitti.  Cep telefonlarý icat edildi mertlik bozuldu. Bana kalsa on dakika sonra arayacaktým.  Geleceðini de adým gibi biliyorum ama yapmadým. Özellikle iki gün bekledim.  Balýklama üstüne atlarsam ürker, nasýl olsa çantada keklik. Acelesi mi var, bekledim.  
         Zehra, vallahi kalbimi kýrýyorsun þekerim. Bu laf mý ayol þimdi. Diþi köpek kuyruk sallamasa, yüz vermesem yanýma bile yaklaþamazmýþ. Yalvardý diyorum sana, istesem sokak ortasýnda ayaklarýma kapanacak. “Sen halden anlamaz mýsýn, tutkunum sana, hastayým, istersen dokun bak yüreðim kor ateþler içinde yanýyor” bile dedi.  Zehra,  kalbimi kýrdýn valla,  senden baþka ahretliðim mi var benim. Sen inanmazsan kim inanýr. Telefon etse bile açmayacaktým, baþýmdan savuþturmak için verdim diyorum sana. Dalgýn zamanýma denk geldi herhal… Boþ bulunup, açtým. Keþke dilim tutulsaydý da açmaz olaydým, konuþmaz olaydým…

Piþmiþ aþa su katýlýr mý be Bekir, öðleden sonra saat bir buçuk gibi aradým haspayý. Yüz vermesem, arayýp sormasam ayýp olur.  Darýlýr, gücenir, delikanlýlýða sýðmaz be Bekir. Sesindeki sevinç, keyif beni bile þaþýrttý. Bülbüller gibi þakýyordu þerefsizim… Telefon etmemi  beklediði her halinden belliydi. “Uygunsan görüþelim, bir þeyler yer içeriz”, dedim. Hiç mýrýn kýrýn etmedi. “Yerini söyle,  nerdesin þimdi? Saçlarým ýslak, kurutmam lazým .  Bana  yarým saat zaman ver,  geleyim”, dedi. “Naþitteyim, burada bekleyeceðim, çok gecikmezsen sevinirim”, dedim. Yarým saat bile dolmadan nefes nefese geldi. Saçýný kurutmuþ mu bilmem? Sürmüþ sürüþtürmüþ takmýþ takýþtýrmýþ,  iki dirhem bir çekirdek olmuþ. Masaya kendisinden önce hoþ kukusu geldi. Yerimden kalktým elimi uzattým. Samimi ama bir o kadarda ölçülü yanaklarýmdan öptü. Sandalyesini  kendisi çekip yüzünde gülücüklerle oturdu. 
Bir hoþsun sen de Zehra valla. Sesinden nasýl tanýyayým? Sanki daha önce telefonda konuþmuþluðum mu var? Kiminle konuþtuðumu sormasam kýrk yýl aklýma gelmez. Telefonda yalvarmanýn, yakarmanýn bini bir para. On dakikacýk olsun görüþelim diyor, baþka birþey demiyor. Gören olur, duyan olur, adým çýkar, ben evli barklý kadýným ayol derim anlamaz.  En sonunda Naþit’in Yeri’nde yenide on dakika görüþmeye razý oldum. Eziyet olsun diye hemen gelemem, iþlerim  var deyip tam iki saat beklettim. Tenhada bir masaya çökmüþ iki dirhem bir çekirdek beni bekliyordu. Kalktý, beni ayakta karþýladý, sandalyemi çekip oturmama yardým etti. Bir çiçekleri eksikti. Ben zaten bakýmlý kadýným, saçýmý bile taramadým desem inan. Ay Zehra, öldürecek misin ayol beni.  Ne cilvesi, ne iþvesi, yüz verir miyim ayol, beni tanýmaz gibi konuþma. Ýþ görüþmesine gider gibi gittim valla.

Yok be Bekir, ben öyle akordeon gibi kat kat bükülecek adamýyým? Öylelerinin eline yularýmý verecek adam mýyým?  Ýltifat, kibarlýk ayaðýna kendimi sýkýntýya sokamam. Eðilip büzüldükçe adamý sünepe bellerler de kuyruðuna teneke baðlarlar alimallah. Adabýmýzla hal hatýr sorduktan sonra “bu gün boþum, sizinle konuþmak ve tanýþmak istedim”, dedim. Ben de aramanýzý bekliyordum, ne iyi ettiniz” diye karþýlýk verdi.  “Kendim için bira söyleyeceðim sen, ne alýrsýn” diye sordum  “Benimki de bira olsun”, dedi. “Ne iþ yaparsýn, nerede oturuyorsun, evli misin, bekar mý” gibi sorularýn ardýndan “filancayý tanýr mýsýn, þurayý gördün mü, hiç gittin mi”, gibisinden bir sürü boþ laf ettik.  Laf ne kadar uzarsa uzasýn aslýnda mesele belliydi. Evli miyim, bekarsam sevgilim var mý? “Sevgililerim, arkadaþlýk ettiðim kiþiler vardý, ama uzunca bir zamandan beri yalnýzým” dedim. O evliymiþ, iki de oðlu varmýþ. Kocasý hayvanýn tekiymiþ, hatta onu defalarca aldatmýþ. Çocuklar olmasa, þöyle akýllý uslu bir iþi olsa hiç takmaz hemen boþanýrmýþ.  Ama ekonomik olarak ona muhtaçmýþ. Þimdi böyle yaparsa ortada kalýrmýþ… 
Ben bira içmek istiyorum, sen ne alýrsýn” diye sordu. Hiç tanýmadýðým adamla içki içermiyim sen de bir alemsin yani Zehra. “ Benimki de kapiçino olsun” dedim. Görsen gülmekten geberirsin valla Zehra. Sustalý maymun gibi hazýr olda duruyor. Mahsustan sigaramý çýkardým. Bir telaþ, bir panik, gülmemek için dudaklarýmý ýsýrdým. Çakmak çýkaracaðým diye az kalsýn gömleðinin ceplerini yýrtacaktý. Elleri heyecandan yaprak gibi titriyordu. Çakar ha babam çakar, yanmaz meret.  Hiç kadýn görmemiþ hayatýnda saftirik þey… Gözlerini üzerime bir dikiþi vardý anlatýlýr gibi deðil. Salak az kalsýn içime düþecek. Lavobaya kadar gitmek için kalktým baktým arkamdan geliyor. “Siz oturun lütfen, ben kendim giderim” dedim.

Ýkinci biralarýn yanýnda birerde hamburger söyledik. “Sen çok hoþ, çok tatlý birisin ama evlisin. Benim evli kadýnlarla hiç iþim olmaz,”dedim. Yalaným varsa taþ olayým, neredeyse aðlayacaktý.  Bana bir þans ver, ne olur sýt çevirme, seninle çok güzel þeyler yaþayacaðýz, içime doðuyor” diye yalvarýp yakarmaya baþladý. Kaltaðýn aðzýndan bal damlýyor. Ýçim ezildi, üzüldüm be arkadaþým Bekir… “Hem de ben eski sevgililerimle arada bir görüþüyorum, sen þimdi bunlara takarsýn, tadýmý kaçýrýrsýn" dedim. Ben böyle söyleyince gözlerini yüzüme dikti. durmaya baþladý. Kuþ kafesten þimdi uçtu diye düþünmeye baþladým. “bunlarý sonra konuþalým, zamana býrakalým” dedi. Dananýn kuyruðu iþte orada koptu be Bekir, beni çok yakýþýklý bulduðunu, benimle her þeyini paylaþmak istediðini, güzel þeyler yaþamak istediðini bir çýrpýda sayýp döktü. Sonra da gitmek için izin isteyip kalktý. Yalvaran gözleriyle “ara beni, telefonunu bekleyeceðim “dedi.  “Ararým, görüþürüz”, dedim. Eve mi geç kalmýþtý bilmem, telaþla çýkýp gitti. 
Bu kadar acemi olmasý  hoþuma da gitmedi deðil. Ýnsan acýyor, yazýk, günah valla… “Sevgilin falan var mý?” diye sordum. Çok sevgilisi olmuþ, hiç birinde aradýðýný bulamamýþ, þöyle kafasýna uygun birine rastlasa yoluna ölürmüþ… Yalan söylemeyi bile beceremiyor dangalaðým ya… “Yaptýðýmýz çok yanlýþ, kendimi suçlu gibi hissediyorum. Ben evli biriyim, duyan gören olursa ne der sonra.” dedim. “ Evliysen ne olmuþ yani, ne olur kýrma beni, bir þans ver, arada sýrada görüþelim. Eðer bir yanlýþýmý görürsen çeker gidersin”” diye yalvardý. "Bizim iliþkimiz  yürümez, en iyisi sen kendine daha uygun birini bul “dediysem de dinletmedim. Kapiçinomu bitirdikten sonra masadan kalktým. Israrlarýna yüreðim dayanmadý,  kýramadým, yeniden  görüþme teklifini kabul ettim. Aklýma turp sýkayým emi Zehra, ah benim akýlsýz kafam ah… Keþke “olmaz, peþimi býrak” deseydim.

Durulur mu be Bekir’im, zaman hareket zamaný. Ertesi sabah aynen yazmýþým mesajý.. “ Öðleden sonra bekliyorum, ayný yerde, çok bekletme, gel “diye. Mýrýn kýrýn olmasýn, telefon da ettim tabii… Masajýný görmedim, almadým ayaklarýna yemesin bizi… Alý al, moru mor çýkýp geldi.  Bir içim su imansýz. Görünce gözlerim kamaþtý.  “Gel, bu gün bir deðiþiklik yapalým. Seni sahilde bir güzel bir yere götüreceðim”, dedim.  Hiç sesi soluðu çýkmadý. Tenha,  arabalara servis yapýlan mekanlarýn birine götürdüm. Salep içtik, öylesine dereden tepeden lafladýk. Deniz, dalgalar falan iyi de, bu iþ böyle gitmez ki. En iyisi þuna bi yoklama çekeyim dedim, içimden. Elini tuttum, týk yok. “Çok güzelsin, yanýnda dilim tutuluyor, aklým baþýmdan gidiyor” ayaklarý, anlarsýn… Bir, iki aynalý lafa, kuzu oldu þerefsizim, mum oldu… Ayraným kabarmýþ, kendimi kaybetmiþim, yapýþtým dudaklarýna. Biraz daha ileri gitsek, ele güne rezil olcaz.   “Geç kaldým, beni götür artýk”, demese  noktayý koyacaðýmýz yok. Götürüp sokaðýn baþýnda býraktým. Onlarcasýný tanýdým bunlarýn, böylesini görmedim. Söylemedi deme, mutlaka büyü yaptýrmýþtýr.   
 Ertesi sabah daha yataktan çýkmadan telefonuma mesaj geldi. “ Seni çok özledim, ne olursun bugün görüþelim, mutlaka Naþit’in oraya gel, lütfen ama…”  Dün bir, bu gün iki  ne özlemesi bu bilmem. Zehra,  sözümü kesmesene þekerim, anlatmam ama bak.. Biraz sabýrlý olsana caným. Sonra ne oldu,  eee sonra denir mi? Aklýmý karýþtýrýyorsun, ama þekerim … Neyse az sonra da telefon etti. “Bu gün vaktin varsa gelsene. Konuþuruz, seni görmek istiyorum” dedi.  Yataktan çýktým, duþumu aldým. Hiç acelem yok, nasýlsa bekleyecek it gibi. Bilmiyor muyum? Krallara layýk bir kahvaltý hazýrladým. Radyoda þarkýlar, nefis bir kahvaltý, güzel bir gün.. Daha ne isteyim.  Geçtim aynanýn karþýsýna, bütün elbiselerimi tek tek denedim.  Aklýný baþýndan  almazsam o avanaðýn benim kadýnlýðýma yuh. Taktým takýþtýrdým, yaptým yakýþtýrdým evden çýktým. Naþit’in Yeri’nin kapýsýnda beni karþýladý. “Gel bugün baþka bir yere gidelim” dedi. Sesimi çýkarmadým. Arabaya atlayýp sahilde bir yere gittik. Bir aðýzlar, bir laflar aklýn durur. Bu kadar lafý nerden bulur bilmem. Sevmeler, yoluma ölmeler, uykusuz geceler, yemeden içmeden kesilmeler. Ýnanýlýr gibi deðil. Arabada otur otur ruhum sýkýldý. Bunun bir þey yapacaðý yok. Habire laf salatasý.  Dudaðýna bir öpücük kondurdum. Sevincinden kafasý tavana vurdu.  Aklý yerinden uçtu gitti. “Hadi artýk gidelim” dedim.  Beni aldýðý yere getirip býraktý.

Allah’ýn hakký üçtür derler öyle mi Bekir? Birincisinde tanýþtýk, ikincisinde konuþtuk, üçüncüsünde ne olcaksa olsun artýk. Bu sefer eve götürmeyi aklýma koydum. Gelmezse kendi bilir. Fazla naz aþýk usandýrýr. Yok eðer gelemem derse tavrýmý koyarým. Benden bu kadar… Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna. Aynen, bir telefona çýkýp geldi. “Evimi görmek ister misin “ dedim. “Pul koleksiyonun da var mý bari” demez mi? “Yok ama, senin için bir þeyler düþünürüz” dedim. Atladýk arabaya, doðru benim fakirhaneye. Ýyiki akþam ortalýða çeki düzen vermiþim. ”Rahat ol çekinme, ben bir çay koyup geleyim” dedim. Onu salonda býrakýp mutfaða geçtim.  Sessizlik insaný gerer, bilirsin. Müzik setinin düðmesine dokundum. Salonu Sezen’in Yaz þarkýsý doldurdu. Sonrasýný hiç hatýrlamýyorum, film kopmuþ. Kendime geldiðimde yatak odasýndaydýk. Ýkimiz de nefes nefese, ter içinde… Oda savaþ alaný gibi olmuþ. Yorgan bir yana gitmiþ, çarþaf bir yana. Üzerimizden çýkardýklarýmýzýn her biri ayrý bir yerde. Mutfaða koþtuðumda çaydanlýkta bir parmak su kalmýþtý. Kaynaya kaynaya buhar olup uçmuþ.  Zaten çay kimin umurunda? Beni gözü açýlmamýþ sýðýrcýk yavrusu sanma sakýn Bekir. Bu bambaþka, akýl alacak gibi deðil.  Uçmuþum, bir acayip olmuþum. Hava kararmýþ, akþam olmuþ biz halen yataktayýz. Nerede olduðumuzu,  zamaný unutmuþuz ... 
Evde caným sýkýlýyordu, bunun telefonu geldi. Kimin olacak Zehra, kimi anlatýyorum sanki?  Sen beni dinlemiyormusun yoksa þekerim?  Her zamanki yerde buluþtuk. “ Eve gidelim, rahat ederiz,” dedi.  Sohbet falan zaten iyice baymýþtý. “Gidelim bakalým, ama pul koleksiyonun yoksa sýkýlýrým” dedim. Ne de olsa yabancý yer, çekindim tabii biraz. Sende bir alemsin yani Zehra. Ayol nesinden korkacaðým.  Hiç mi erkek görmedik, güldürme beni… Fazla patýrtý gürültü yapmadan içeri girdik. Uyanýk, evi önceden hazýrlamýþ. Her þey yerli yerinde, tertemiz.  Kapýyý kapatýnca sarýlýr diye bekledim. “Ben gidip bir çay koyayým” demez mi?  Resmen dangalak ayol bu… Madem çekiniyorsun ne diye beni evine getirdin? Onu beklersem iþ uzayacak.  Salona dönünce ayaða kalkýp ilk hamleyi ben yaptým. Acemi çaylak,  tir tir tiriyordu. Yiðidi öldür ama hakkýný yeme. Beklediðimden çok daha iyiydi. Valla nasýl söylesem Zehra, her aklýma geldiðinde bir hoþ oluyorum. Akþam olmuþ, hava karamýþ farkýna bile varmamýþýz. Eve geldiðimde benim öküz kapýda bekliyordu. “Bu saate kadar neredesin? Ne biçim kadýnsýn sen” diye aðzýna geleni esti savurdu. Yalan uyduracaðým diye göbeðim çatladý. Ýstediði kadar baðýrsýn, umurumda sanki. 

         Zamanla samimiyetimiz iyice arttý, birbirimize de çok alýþtýk be Bekir. Ýki yada üç gün ara ile görüþüyoruz. Bizimki görüþmek de deðil. Birlikteyken sadece seviþiyoruz. Geçenlerde yine eve gitmiþtik. Tam iþ üstündeyken kapý çaldý. Dürbünden baktým, benim eski dalgalardan Selma… Tam da zamanýný bulmuþ. “ Sus” dedim benimkine. “Sakýn senini çýkarma, evde yok sanýp gider nasýlsa.”  Karýnýn derdi rezalet çýkarmak. “Ýçerde olduðunu biliyorum” demez mi?  Yataktakinin gözleri fal taþý gibi açýldý, ben apýþtým kaldým. Takip etmiþ demek kaltak. Yarým saat oldu halen kapýda. “Ýçerde olduðunu biliyorum, kapýyý aç” diye avazý çýktýðý kadar baðýrýyor.  Bütün apartmana rezil oldum.  Ne yapsam ne etsem diye düþünürken aklýma Cavit geldi.  Telefonla aradým, “gel oðlum, durum böyle böyle…”  Cavit geldi, Selma’yý kapýdan alýp götürdü.  Bu iþler böyledir Bekir... Karý milletine akýl ermez. Þeytan diyor sokakta geç önüne, aðzýný burnunu kýr. Gerçi O da kendine göre haklý. Az kahrýmý çekmedi. Selma’dan kurtulduðuma sevinemedim ki, bu sefer yataktaki açtý aðzýný yumdu gözünü. Hani "baþkalarýyla görüþmüyorum" demiþim. Ona niye yalan söylemiþim. Eðer yalan söylersem bir daha gelmezmiþ… Ne sözü vereceðim, kimseye minnet etmem, arkadaþ… 
Sende bir acayipsin yani Zehra. Kocam yakalarsa ne yapacakmýþým? Ben o kadar enayi miyim? Yine aklýmý karýþtýrdýn þekerim. Nerede kalmýþtým? Ha, birgün öðle üzeri yine bunun evine gittik.  Soyunup dökünüp yataða daha yeni girmiþtik. Kapý çaldý… Ne yalan söyleyeyim  çok korktum. Benimki yataktan fýrlayýp kapýya gitti.  Dürbünden bakar bakmaz yüzü kireç gibi oldu. Bir terslik olduðunu anladým. Telaþla üstümü giymeye baþladým. Sus, sesini çýkarma, evde olmadýðýmýzý sanýp nasýlsa gider.” dedi.  “Gelen kim” diyorum söylemiyor. “Ýnsaný çatlatma söylesene ayol…”  “Eski bir arkadaþým, Selma” dedi. Kapýdakinin gideceði yok. Ýnatla kapýyý vurup, zile basýyor.  “Kapýyý aç, içerde olduðunu biliyorum” deyince elim ayaðým titremeye baþladý. Sonunda resmen basýldýk. “Gerekirse akþama kadar burada bekleyeceðim, kapýyý aç”, diye baðýrmaya baþladý. Bütün apartman çýn çýn karýnýn sesiyle çýnlýyor. Bizimkinin bir kuzeni varmýþ. Ona telefon etti. “ Aman Cavit, elini ayaðýný öpeyim, durum böyle böyle. Gel þu zilliyi kapýdan alýp götür. Neyse  Cavit geldi, yalvar yakar Selma’yý kapýdan alýp götürdü. Tam bir saat diken üstünde oturdum. Kadýn gidince açtým aðzýmý yumdum gözümü.  Ne yalancýlýðýný býraktým, ne beceriksizliðini. Madem evine gelen giden var beni ne diye buraya getiriyorsun. Süt dökmüþ kediye döndü. “Ben seni seviyorum, eski arkadaþlarýmýn hepsini býraktým. Lütfen beni affet. Yaþamýmda sadece sen olacaksýn. Sakýn beni terk etme.  Sen benim hayatýmýn anlamýsýn. Sana kesinlikle hiçbir konuda yalan söylemeyeceðim. Böyle  olacaðýný tahmin etmemiþtim,” diye yalvardý. Ben aslýnda kapýdaki kadýna acýdým. Onun yerinde ben de olabilirdim. Basit bir arkadaþlýk için herkese rezil olmayý kim göze alýr? Aþýk falan herhalde... Bana bir konuda söz vermesini istedim. Ne olursa olsun bana açýkça anlatacak ve hiçbir konuda yalan söylemeyecek. Bunun dýþýnda ister baþkasý olsun ister olmasýn. Yeter ki bana yalan söylemesin…

Canýmý sýkan ne biliyor musun Bekir? Bana mesaj atýp hakaret etmeye bile deðmezsin diye yazmýþ. Benim bir þeyden haberim bile yok. Selma’nýn evi basmasýnýn ardýndan her þey düzeldi. Hatta eskisinden bile daha güzel oldu. Geçenlerde bir akþam evde yalnýzým. Kendime bir bardak raký doldurmuþum, peynir, domates, meyve falan… Kapý çaldý. Kimseyi de beklemiyorum. Açtým baktým, Melek… Ýçeri buyur ettim. Paltosunu aldým, astým. “Ben öyle takýlýyordum, sende içer misin” dedim. Ýçmekte laf mý, bayýlýrým” dedi.  Ýkiþer kadeh parlatýp eskilerden söz ettik. “Bu gece sendeyim” dedi. Gerisi malum hikaye… Kendi ayaðýyla gelmiþ, ben istemiyorum mu diyeceðim. Al takke ver külah ben uyuyup kalmýþým. Melek, zaten ayarsýzýn teki. Almýþ telefonumu, önüne gelene mesaj yaðdýrmýþ. Benim olan bitenden haberim bile yok.  Niye telefonumu baþkasýna vermiþim. Allah’ýný seversen sen söyle Bekir, Benim  ne suçum var? 
Dün gece telefonuna, “Yine tenimde dolaþýyor gözlerinin o elleri, cüretin kollarýna çekiyor beni. Bir ileri iki geriye saymaktan vazgeç bari. Akýyor kaným sana sýcacýk aþkýna” diye bir mesaj yazdým. Edepsiz þeyler mi yazmýþým? Þimdi çat diye çatlýyacam Zehra. Baþbaþa kalýnca yaptýklarýmýz sanki çok edepli. Alemsin sen ayol, valla… Cevap olarak bana boþ bir mesaj yolladý. Ben de soru iþareti yazdým. Oda ünlem göndermiþ. ”Ýsmail sen iyi misin?” yazdým. “Bu sefer ne yazmalýyým” diye bir mesaj geldi. Ben hala dalga geçiyorum. Az sonra bir mesaj daha aldým. “Yalnýz deðilim” diyordu. “Kim var yanýnda aþkým” diye sordum.  “On yýldýr çýktýðým ve hala deliler gibi sevdiðim biri var.” diye  cevap vermez mi?  Sinirden aklýmý kaçýracaðým.
Telefonla aradým bir kadýn açtý. “Benim adým Melek”,  dedi. “Ben seni aramadým, Ýsmail’i telefona verir misin?” “Sen kimsin, Ýsmail’i neden arýyorsun” diye sordu.  “Sevgilisiyim, peki sen necisin?  Ben mi, niþanlýsýyým bilmiyor musun? “Sizinle konuþmak istemiyorum, bana Ýsmail’i verir misiniz? “Veremem þimdi uyuyor” dedi. Ýsmail’e mesaj yazdým “ sen hayvanýn tekisin, hakaret etmeye bile deðmezsin” yazdým. Mesajýmý kýz yanýtlamýþ… Seni Ýsmail’ e sordum, benim hiçbirþeyim deðil, sürtüðün teki o, bana aldýrma dedi” diye yazmýþ. “Sürtük olduðumu kabul ediyorum. Telefonu sahibine ver de o bunu yüzüme söylesin” dedim. Telefon önce meþgule alýndý sonra kapandý. Sabaha kadar defalarca aradým, telefon hep kapalýydý.
 Ben bunlarý hakedecek ne yaptým? Keþke Selma’nýn kapýya dayandýðý gün býraksaydým bu adamý. Bana söz verdi, “ayrýlmayalým”, dedi. Hepsini çoktan unutmuþ bile eþek… Keþke daha önceden kýçýna tekmeyi bassaydým. Ýnan Zehra, o an ölmek istedim. Gece sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Ýçim acýyor Zehra, ellerim titriyor baksana. Susar mýyým hiç Zehra. Sana gelmeden açtým telefonu bir güzel fýrçaladým dangalaðý. "Konuþacaksan benimle kendin konuþ adi herif.  Niye yanýndaki kaltaða veriyon sanki telefonu". Kendimi kapý önünde bekleyen o zavallý  kýz gibi hissettim. En çok niye üzülüyorum biliyor musun Zehra? Yalanýna , dolanýna bile razý olduðum birinin bana yaptýðýna bak. Hiç bu kadar aþaðýlanmadým ben Zehra. Erkek deðil mi? Hepsinin caný cehenneme…

   Ertesi Gün  ;
Akþama kadar sokaðýn baþýnda bunu bekledim. Bakkala, fýrýna gitmek için mutlaka evden çýkacak. Beklediðime de deðdi be… Köþe baþýnda kaptým kolundan. “Ne diyorsun kýzým, niye hakaret etmeye deðmezmiþim. Ne yaptým sana ben?”dedim. Bana maval okuyor, sen ne yaptýðýný daha iyi bilirsin ayaklarý, kapris falan iþte. Bilmiyorum dedim, adamý deli etme, bilmiyorum diye baðýrdým. “Telefonunu çýkar, benden gelen eski mesajlarý oku” dedi.  Çýkardým telefonu baktým. Benim bu mesajlardan haberim yok . Kendi telefonuna dün gece Melek’in gönderdiði mesajlarý bana gösterdi.  Vay aþifte, ben uyurken epey haltlar karýþtýrmýþ.  “Dün gece Melek diye bir arkadaþým bana geldi. Ben yemekten sonra biraz uyumuþum. Benim bir þeyden haberim yok,” dedim. “O benim sevgilim falan da deðil. Aramýzda birþey de geçmedi. Bunun için beni terk edeceksen et” dedim. Hemen yelkenleri suya indirdi.  “Sana bir þans daha vereceðim”, dedi. Biraz yalan kimseyi öldürmez. Savaþta ve aþkta her yol mubahtýr.  
Bakkala gitmek için evden çýkmýþtým. Köþeyi dönerken kolumdan yakaladý. Beni sokaða rezil edecek. Sesimi çýkaramadým. Benim olan bitenden haberim yok diyor baþka birþey demiyor. Ayaklarýma kapandý rezil… Haklý olabilir.  O uyurken bütün  dümeni Melek denilen o kaltak yalnýz çevirmiþ olabilir. “Telefonunu vermeseydin, uyurken kapatsaydýn, beni niye aþaðýlatýyorsun baþkalarýna,”dedim.  Ýyice yalvartýp ondan sonra “sana son bir þans veriyorum, baþka hiçbir kadýn olmayacak, iþine gelirse ara, yok gelmezse bir daha karþýma çýkma “dedim. Tamam dedi, yemin billah etti. Ben de dayanamadým onu affettim.  
YAZAR NOTU: 
Son zamanlarda herþey birbirine karýþýr oldu.  Tutku, adrenalin, östrojen, testesteron, yalan dolana; herþeye aþk demeye baþladýk. Hormonlar filan hadi neyse de, alavere dalavere bir aþkýn içinde nasýl olabilir. Dürtülerimizin dizginlenmemiþ, azgýn bir boða gibi ipini koparmýþ haline aþk denir oldu. Birini yataða atmak, razý etmek için söylenilen her cümle; seranat gibi anlaþýlýr oldu.

Birþeyler kaçýrmýþ olmalýyým. Ne insanlarý, ne de iliþkileri anlamaya mecaalim yetmez olmuþ. Ben bütün altmýþikilerden tavþan olur sanýrdým, meðer timsah yapanlar da varmýþ. En iyisi ben gidip seksenbeþten dinozor olayým...

Deniz Fenerinin Güncesi
Seyfullah  Kasým 2003 

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: ceyda yýldýrým / ankara
20 Aralýk 2003
çok yalýn, hoþ ve anlamlý bir yazý olmuþ. Bence de kalemine saðlýk...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Balatalara Baktýrsam Ýyi Olacak

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Gökçeada 3
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Nataþa, Mavra ve Raký
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Güvercinli Yazý - 1
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak
Emekleye Emekleye Emekli

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.