Ýnsanlarý akýllýlar ve aptallar diye ayýrmak çok da akýllýca bir iþ olmasa gerek. Bizim bilmediðimiz, hiç bir zamanda bilemeyeceðimiz bir sayý, dünyaya þimdiye kadar ne kadar insan gelmiþ, bunlarýn kaç tanesi kadýn, kaç tanesi erkek? Kaçý aptaldý, kaçý akýllýydý? Bizim aptal zannettiklerimizin bazýlarý akýllý, akýllý zannettiklerimizin de bazýlarý aptal ve salak çýktý...

Niye bu sýnýflandýrma? Belki Ýstatistik Bilimi açýsýndan gerekliyse de, benim gibi bazýlarýný da hiç mi hiç ilgilendirmiyor... Hani Nazým Hikmet diyor ya ’’Yaþamak bir aðaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeþçesine.’’ Niye beceremiyoruz bir türlü farklýlýklarýmýz ile birbirimizi kabullenmeyi ve kardeþçesine yaþamayý?

Bir Türk olarak, bir Somalili olarak, bir Papua Yeni Gineli olarak, bir Yemenli olarak, bir Aborjin olarak doðmak bizim elimizde deðildi ki hiç bir zamanda olmadý, olmayacak. O zaman bizim gibi olmayan bizim milliyetimizde ve dinimizde doðmayan insanýn hiç bir günahý yok doðduðu zaman. Ya sonrasý? Sonrasý yaþadýklarýmýz ve diðer insanlara yaþattýklarýmýz ile hayatýmýzý olgunlaþtýrýp iyi ya da kötüden yana, bir yöne doðru bizi götürüyor...

’’Arpacý kumrusu gibi düþünmek.’’ diye bir deyim vardýr bir çoklarýnýz bilirsiniz. Bir ülkeyi, bir toprak parçasýný abat edecek olan fikirlerdir... Çeþit çeþit siyaset var. Çeþit çeþit siyaset olurda çeþit çeþit siyasetçi olmaz mý; o da olur hem de siyasetin kitabýný yazmýþ adamlar ’’Ben demiyorum kendileri diyor.’’ Bunun saðcýsý var, solcusu var, daha solcusu var, daha saðcýsý var, kökten dincisi var, kökten olmayan dincisi var, bitmez, var oðlu var...

Ýkiz üçüz, dördüz bile olsa hiç bir insan bir diðerine benzemez... Parmak izleri bile farklý milyarlarca insanýn... Ýrsiyet dediðimiz bir olay var, genlerle kuþaktan kuþaða aktarýlan bir takým biyolojik ve ruhsal özellikler...

Ýktidar ateþten gömlek, giymek isteyende var, istemeyende... Bir anekdotta rastladým bizim ülke siyaseti konu þöyle diyor "Bizim ülkede ki muhalefetin amacý iktidara gelmek deðildir ya nedir ?Muhalefetten düþmemektir. "Velhasýl durum böyle, baþka ülkeleri bilemem. Onlarýnki de kendi vatandaþlarý düþünsün.

Ýnsaný anlamak, anlamaya çalýþmak olmalý çabamýz. Necip Fazýl da diyor ya ’’Anlamak yok çocuðum anlar gibi olmak var, akýl için son tavýr saçlarýný yolmak var.’’ Saç baþ yolduran insanlardan hele de siyasetçilerden uzak durmak en akýllýca yapýlmasý gereken bir iþ olsa gerek. Herkes kendini fasulye gibi nimetten sayýyor. Birilerini eleþtirirken egolarýmýzý da fazla þiþirmeyip kendimizi eleþtirmeyi de bir becerebilsek keþke...