 • İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar |
1
|
|
|
|
Yazmak iyi gelir insana hele ki bembeyaz bir sayfaya. |
|
2
|
|
3
|
|
|
|
Gün aşmıştı. 2010 yılıydı. Telefonum çaldı. Arayan iş yerinde yıllarca birlikte çalıştığımız baş editörümüz Mustafa abiydi. Neşeyle açtım. “Mustafa, sesin çok yakından geliyor hayrola!” (Oysa yıllık iznin de Ceşme’deydi) demeye kalmadan, o sesin içinden soğuk bir rüzgâr geçti. Kekeleyerek, zorlanarak “Canım çok sıkkın Yuşa! Sen tanımıyorsun ama ben çok iyi tanıyorum. Hocam, Füsun Akatlı vefat etti.” diyordu…
|
|
4
|
|
5
|
|
|
|
“Yaşamak buysa, yaşayalım ama bu değilse, o zaman yaşamak neredeyse oraya gidelim.”
Bu sözü ilk duyduğumda sevmiştim. Hala etkili bir söz olarak bir kenarda durur benim için. Çünkü sözün sahibi rahmetli Suzan Akay ile aynı duyguları farkında olmadan ben de hissederek yaşamışım. Benim de ne zaman canım sıkılsa, O’ndan bir haber alamasam, birbirimizi göremeyecek oluşumuz kelamın her sözcüğünü içimde hissetmeme sebep olmuştur… |
|
6
|
|
|
|
Sanki acı çekmek için yaratıldım ben. Acı içime işledi, hüzün gözlerime!
ERDEN ERKİN |
|
7
|
|
|
|
Oku da kendini haklı çıkar, diye yazdım tüm bu satırları. Seni kendime kırdırmak için değil. Yazılarımın son olduğunu düşünenlere ve sabırsızlıkla bekleyenlere duyurulur: Bu son yazım değil ama sizi temin ederim son hikâyemdir! |
|
8
|
|
|
|
Varlığım bir okyanus. Kendi sularımda boğuluyorum. Çırpınışlarım, haykırışlarım bir dalga sesi. Kendimi atıyorum kıyılarıma. Sonra bir iç çekiş gibi kendimi çekiyorum yine kendime. Sürekli bir gelgit hali yaşıyorum. Varlığım boğuyor beni. |
|
9
|
|
|
|
Okurken dinlenilmesi öneren şarkı; https://www.youtube.com/watch?v=3gH5_tWudvY |
|
10
|
|
|
|
E.
Adın geçtiğinde tüm bildiğim isimleri sildim şimdiye kadar, silmeye de hazırım. |
|
11
|
|
|
|
Aksayan, yanlış giden birtakım hayatların kadın dokunuşundan sonra düzeldiğini vurgulayan bir anlatı. |
|
12
|
|
|
|
İyi düşünün ve son kararınızı verin: Ben “birazcık” deli miyim?
|
|
13
|
|
|
|
Herkesin hayatı ağırdır bana göre. Bazılarının evreninde yer çekimi dünyada olduğu gibi bir değildir sadece. Olayın bundan ibaret olmasının kimine göre konu ile hiç alakası yoktur oysa, çünkü onlar çoktan tutunuyordur. Bir açıdanda kendimin çok fazla tutunduğuna ve kendimi kurtarmak için nefes nefese bile kaldığıma yemin edebilirim ki normalde olması gereken bu mudur aslında ? |
|
14
|
|
|
|
Akış içerisinde sırf söylemek için söylemiş olduğumuz cümlelere ayna tutan kısa bir anlatı. |
|
15
|
|
|
|
Müsaitseniz Size Aşık Olabilir Miyim? |
|
16
|
|
17
|
|
|
|
Bir dönemin değerlendirmesidir. |
|
18
|
|
|
|
Ya erken doğmuştum umuda ya da çok geç kalmıştım Cennet kokulu sevdalara..Hep yitik kalan bendim. Sevdalar, yalnızlığa kanatlanıp bir ben kaldım şehrin karanlık gölgelerinde. |
|
19
|
|
|
|
Kastamonu’da askerim.
Cumartesi pazar günü sivil kıyafetlerle çarşı iznine çıkıyoruz.
Saati de söyleyeyim.
9’a yakın çıkıyoruz.
Yılı da söylemeliyim 2002’idi sanıyorsam.
İzin kağıtlarımızı alır almaz tüm arkadaşlar
Çil yavrusu gibi sağa sola dağılırdık.
Arkadaşlardan bazıları;
karnın doyurmaya,
bazıları kız tavlamaya,
bazıları ailesi ile buluşmaya,
bazıları kafayı çekmeye,
Ben ise tek başıma Erol Abi’nin nargile kafesine giderdim.
Benim takıldığım yer her zaman belliydi.
Bulmak isteyen, görmek isteyen gelir beni orada bulurdu. |
|
20
|
|
|
|
Düşünce yemeğinize lezzet katmak istiyorsanız, lütfen içine felsefe baharatı atınız. |
|