Bedreka
"Alfred; biz çürüyüp dağılmış kemikler olduktan sonra, yeniden hayata döndürülecek miyiz?"
"Her yeni gün, ruhumuzun sayfalarına yazılmayı bekleyen benzersiz bir hikayedir."
"Her yeni gün, ruhumuzun sayfalarına yazılmayı bekleyen benzersiz bir hikayedir."
"Alfred; biz çürüyüp dağılmış kemikler olduktan sonra, yeniden hayata döndürülecek miyiz?"
Ölümü kandırmayı başardı Korinthos Kralı Sisyphos. Kendini almaya gelen ölümü, zincirlerle sıkıca bağlayıp kaçmayı başardı. Deli bir sevinçle koştu kırlarda, zincirinden kurtulamaz sanıyordu ölüm ve öylede oldu.
Son bir kaç hikayemizde konu edilen Rhuanda Kabilesi'nin incelenmesi ve Ana Dünya'ya kısa bir bakış...
Hşşşt… Sessiz olun… Duyuyor musunuz?
Zamanın ve mekanın ötesinde, zamansızlığın ve mekansızlığın hüküm sürdüğü bir yerde kelimelere ihtiyaç olmaksızın bir sohbet sürmekte… Kulak verin.
. Cehennemin sıcak öfkesine asla ayak uydurmayacağım dediğim onca zamandan sonra, sanırım bunun o kadar da iyi bir fikir olduğunu düşünmemeye başlamıştım...Cehennem beni içine çekiyordu..yavaş yavaş ve derine..
Anlatilanlara gore bu tilsim daha insan var olmadan once gezegende yasayan guclere aitti ve yapabilecekleri hayal gucunun otesindeydi. Blanca kabilesinin bas gorevi bu tilsimi kotu emellere karsi korumakti.
Kıyamete bir adım yaklaşacak olmanın verdiği heyecanla Celaleddin Efendi’nin dudaklarında bir gülümseme belirdi. Tam o sırada uykusundan uyanan Hayyat Efendi, Fırat Nehri kenarında bir kayanın üzerinde oturduğunu duyumsadı ve ne anlama geldiğini bilemediği emet sözcüğüne bakmasına müteakiben yirmi beş yıl sürecek olan kıyamet tellallığına başladı...
Herkes gibi, kendi meleğinizi kendiniz yaratırsınız. Ve o, hiç de beklemediğiniz bir anda, sizi ziyaret ediverir. Sizi büyülü örtüsüyle kaplar ve öyle bir etkiler ki, gittikten sonra da ondan birşeyler mutlaka kalır. Onu özler, beklersiniz; çünkü o sizden bir parçadır aslında.
Kısa bir süre önce vefat eden Can bey, Öldükten 1 hafta sonra ismini verdiği torununa görünür. Ve ona hayat ile ilgili tavsiyelerde bulunur
Tanrı vampirlere son bir şans daha vermek istedi. Cennete gitmek istiyorlarsa, dünyadaki dengeyi bozan karanlığın vampirlerini yenmeleri gerekiyordu. Bu görevi kabul eden vampirlere ışık vampirleri adı verildi.
Zaten merakıyla savaş içerisinde olan Cem, adına cami denilen bilinmezliği duyduğunda yenilgiyi kabul etmiş ve elinde kalan üç beş askerle birlikte teslim olmuştu merakına.
İnsanlık ve dünya kavramına yeni bir bakış açısı. Aslında uyurken akla gelmiş bir saçmalık...
Şimdi durumu biraz daha kavrayabiliyor musun?
\- Sanırım evet Erth Usta. Peki benim payıma düşen görev nedir?
\- Tabi ki Kral olarak ordunu yönetmen.
Hepsi, içimde ne olduğunu ölesiye merak ediyordu; ama şu ana kadar muhteşem güzelliğime kıyamadıkları için kırmamışlardı beni. Şimdiyse eskisi kadar güzel değildim. Bir gün birinin çıkıp beni kırmasından korkuyordum. O zaman, daha hazır olmadan kabuğumdan