Satoğlu'nun Kayseri Ansiklopedisi (!)İ
Lâle şiirleriyle ünlü araştırmacı- yazar Abdullah SATOĞLU tarafından hazırlanan ve yakın bir zaman önce Kültür Bakanlığınca yayınlanan bir eserden söz etmek istiyorum.
"Modern roman, okunmak için yazılmaktan çok, hakkında konuşulmak için yazılır." — Virginia Woolf (kurgusal)"
"Modern roman, okunmak için yazılmaktan çok, hakkında konuşulmak için yazılır." — Virginia Woolf (kurgusal)"
Lâle şiirleriyle ünlü araştırmacı- yazar Abdullah SATOĞLU tarafından hazırlanan ve yakın bir zaman önce Kültür Bakanlığınca yayınlanan bir eserden söz etmek istiyorum.
Bir kitabevine girdiğimde ne zaman çıkacağımı kesinlikle kestiremem. Hatta bir randevum varsa, çoğu kez zamanında yetişememe gibi bir sorun da yaşarım.
İlk defa İzedebiyat’ta görüldü ‘Mor Ölüm’ romanı... Ama daha pek çok İzedebiyat okuru görmeye fırsat bulamadan siteden çekildi. Ardından da Sanem ALTAYLI’nın romanı çekildi. Fantastik roman kümesine bir virüs girmişti sanki. İzedebiyat’ta görünüp kaçan ‘roman bölümleri’ bir kitap olarak vitrinlere dağılmıştı...
Bu salak saçma masal kahramanları çizgifilm kahramanları çocuklara iyiyi, doğruyu öğretmek gibi boş bir uğraş içerisinde olmaktan vazgeçsinler artık...
onlar elbet bir gün kötünün dünyaya egemen olduğunu anlayacaklar...
En yücesi "böcek"liğini kabul etme onurunu gösteren Gregor Samsa'dır.. 28mart2004eSelamEderim..DönüşümOGündürBeni!
Nejat Elibol'un Scala Yayınları'ndan çıkan iki ciltlik romanı Haydar Bey ve Masallar Anlatıcısı Şehrazat”la adından sıkça söz ettiriyor. Daha önce de “Direnen Haliç”, “Yolculuk” gibi romanlara imza atan Elibol,
\*Hayat, bize meydan okurken beklemez. Hayat, geriye bakmaz. Bir hafta, alınyazımızı kabul edip etmemeye karar vermemize bol bol yetecek bir zamandır.
'Bir bebeğimiz olursa ne yapacağız peki? Hele de çocukların gözü önünde - ne kadar da utanç verici olacak. Bebeği ne zaman yaptığımızı hemen tahmin edecekler ve Kroyçer Sonat'ı okuyacaklar. Utanç derecesinde mutsuzluk veriyor bütün bu olup bitenler. Ben de düşünüp karar verdim: insanlar önünde değil. Tanrı önünde korkmalı
Birisi hastalıklı sapıkça duygularını bilinçaltının ucube duyularını yazıyor ve çeşit kelimesinin anlamını dahi bilmeyenler kapış kapış o ucubenin ardından kitleler hainde koşuyor bir de savunuyorlar...
Peki nasıl duyulmuş adam olunur.Hani milletimizinde pek duymaya gönlü yok...Bunun için birinci şart toplumsal bir hareketin ya da siyasi görüşün içinde sivrilmek,buradaki ağabeylerden,dinazorlardan icaset almak,refere edilmek..Bu da zor,köşe başını tutmuş