Kusurlu Mesaj
E.
Adın geçtiğinde tüm bildiğim isimleri sildim şimdiye kadar, silmeye de hazırım.
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
"Yazmanın en zor yanı, kelimeleri doğru sıraya dizmek değil, onları doğru zamanda susturmaktır." – Terry Pratchett"
E.
Adın geçtiğinde tüm bildiğim isimleri sildim şimdiye kadar, silmeye de hazırım.
\*\* Ne oldum! diye hava atanlar, lütfen mezarlıklara bir göz atın ve biraz düşünün: Bu insanlar da dün beydi, padişahtı, kraldı; bugün ise sadece bir çuval kemik.\*\* Çocuğu eleştirirsen önüne engel koyarsın, översen önündeki engelleri kaldırmış olursun.
Doğayı seviyorum, mevsimlerin her biri bende ayrı heyecan, öyle böyle yapabilirim. Yine de yetmez. Tanıyorum çünkü kendimi. Seslendirmediklerimi biliyorum.
\*\* Her ok bir hedefe yöneliktir, ama bu her ok hedefi vuracak demek değildir.\*\* Başkalarının başarısını gerçekten alkışlayan kaç kişi var?\*\* Her şeyde ölçülü davranmalı. Çünkü ölçünün kaçırılmasını zarar takip edecektir.
Hayat benim gözümle basit ve acımasız bir döngü yalnızca tek bir
felsefe adamının Sokrates hayat ızdırap demiş çokta afilli hayatta fazla ayrıcalık var aslında coguda ızdırap bazılarına fazla kolay adaleti
Sorgulamak fena olmaz...
\*\* Hayatın kuralları karmaşık değil, aksine çok basit ve anlaşılır. Mesela; tercihi yapan sensen sonuca katlanması gereken de sensin\*\* Kin, nefret, öfke, kıskançlık, intikam duygularının yarattığı bedensel hasarı hiçbir hastalık yaratamaz.\*\* Ruh; istekleri yerine getirilmezse, oynamasına izin verilmediğinde ya da gezmeye götürülmediğinde hırçınlaşan küçük bir çocuk gibidir.
Hani bazen annelerin yüreğine korlar düşer
Ve ardından yangınlar başlar,
Sonrasında o yangın büyür de büyür...
Ve sirayet eden yangınlara tanık oluruz...
Sandık başkanı, çok tecrübesiz. Neredeyse hiçbir şey bilmiyor. İnisiyatif kullanamıyor. Belki beş dakika önünde oy pusulalarımı almak için bekliyorum. Elimi uzatıyorum. Ama nedense o, bir türlü vermiyor. Oy kullanılan yere bakıyorum. Acaba birileri mi var? Dolu da ondan mı vermiyor. Ama değil. O bölümler de boş. Artık yumuşak
Her şeyin akışkan olduğu bir dünyada, yazarın kişisel deneyimlerinden yola çıkarak duygularını nasıl yazıya döktüğünü ve okuyucuların bu yazılarda kendilerini nasıl bulduklarını anlatan samimi bir düşünce akışı. Hislerimizden kendimizin sorumlu olduğunu vurgulayan, içten bir anlatım.
Soytarı değilim; bir palyaçoyum belki farkım bu. Sıradan insanların mahalle ağızlarında bir dedikoduyum. Çoluk çocuğun topu, büyüklerin şutuyum. Acıların tuzu biberi hayat mutfağının ocağında kaynayan bir ceylan yüreğiyim. Sevgilerim çimen yeşili; korkularım aslan dişi beyazı. Kan kızılıyım. Bir hırdavat dükkanında baltaların ve kazmaların arasında unutulmuş ve her gün
Bir çok şehirler kurdum beynimde. Köprüleri sağlam, nehirleri kuruydu. Kuru derelerinde insanlar boğuldu. Çok gezdim, beynimde. Yoruldum düşüncemin hızıyla. Kimsenin olmadığı bu şehirde, ağaçkakanlar beynimi deldi. Bir kuş sesi bile duymadım. İnsan sesleri girince beynimin yollarına, metrolar döşedim şehrime.
Ağlama gözlerim ne olur. Sen bir kez ağlarsan ben bin parçaya bölünürüm. Gözyaşı olurum, bir karlı dağ olurum. Sel olur, çığ olur düşerim gözlerimden. Parçalanır bir intihar bombacısı gibi vücudum. Gözlerim ağlama ne olur. Onu göremediğim zamanlarda dakikalara, saniyelere, saliselere bölünürüm. Ey gözlerim bir kez ağlarsan, ben her
Seçimin akmaktan yanaysa eğer, başka acılar da çağıracaktır seni…
Bombalanan bir toprakla, yanan börtü böcekle, bitki ve insanla birlikte yanacaksın. Senin de kolun bacağın kopacak, beynin parçalanacak, darma dağınık olacaksın öleceksin.
Ateşe verilen insanların derileriyle birlikte kavrulacak derin, saçların tutuşacak, cayır cayır yanacaksın.
Şermin Yaşar