"Yazmak, aslında, 'Ben henüz ölmedim!' demenin en nazik ama en inatçı yoludur." – Ursula K. Le Guin (Kurgusal)"

Yorgi'nin Yeri

Hani bir balıkçı meyhanesi vardı. Seninle de giderdik Arnavutköy’de Yorgi’nin Yeri.

yazı resimYZ

Hani bir balıkçı meyhanesi vardı.
Seninle de giderdik
Arnavutköy’de
Yorgi’nin Yeri.
Ağlarla örülü meyhaneden,
Sarhoş olmadan kalkmazdık.
Rakının en soğuk olanı,
Balığın en lezizi oradaydı.
Yorgi sohbetimize pek karışmaz,
Sadece gözleriyle bizi izlerdi.
Sevdiğini kaybettiğinden beri,
Ne çiçekçi kızları,
Ne de falcı kadınları,
Alırdı meyhaneden içeri,
Onu bilen bilirdi.
Misafirleriydi müşterileri,
Bir damla içki içmezdi ,onların yanında.
Meyhaneyi kapatmadan az önce,
Ve son misafiri gidince,
Bir duble rakı alır,
Hep aynı plağı dinlerdi,
Hamiyet Yüceses’ten;

" Görmedim ömrümün asude geçen bir demini.
Çekerim hep o siyah gözlerinin matemini.
Hasretiyle inlediğim çekti benden elini.
Çekerim hep o siyah gözlerinin matemini."

Sonra evinin yolunu tutardı.
Ve bir gün...
Evine gitmedi Yorgi.

En son sandal ile denize açıldığını görmüşler.
Geriye de dönmemiş.
Derler ki;
“Meyhaneci Yorgi, siyah gözlerin peşinden gitti.”

KİTAP İZLERİ

En Uzun Gece

Ahmet Altan

Aşkın Karanlık Coğrafyası: Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si Töre cinayetlerinin gölgesinde akan bir tutkunun trajik öyküsü Ahmet Altan'ın "En Uzun Gece"si, aşkın ve acının iç
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön