Ýlk mi yoksa ikinci vataným olduðu tartýþýlýr tabi KKTC’deyim o zamanlar… Durmuyor kalp… Hiçbir þey yokken ansýzýn caný sýkýlýyor birden bire 150 bpm – 160 bpm yapýþtýrýyor. Bpm = beats per minute… Türkçe meali kalbin dakikada attýðý vuruþ hýzý…

Bu iþin normali tabi ki deðiþiyor bünyeye ve cinsiyete göre ama 70 bpm civarlarýnda. Haliyle kalp; kendini fazlasýyla hissettirdiðinden, Azrail de ‘’Naber lan? Ahanda þimdi burada alayým mý?’’ kafasýnda kapýmý çaldýðýndan, diyorum ki bu yaþananlar normal deðil.

Beraberinde ilk olarak alkolü kesiyorum. Öyle ya… Hep suçlu o… Gözler hep onun üzerinde… Nitekim bir - iki gün geçiyor, alkol de olmasa durduramýyorum. Bir týk daha arttýrýyorum. Yemiyorum, içmiyorum… Muazzam dikkat ediyorum. Yok… Umurunda deðil… Ýnat etti kalp, öldürecek beni… Durmuyor, durduramýyorum.

Haliyle diyorum ki bu iþ beni aþar… Ben bir bilime, okumuþ etmiþe görüneyim diyorum. Bakýyor ‘’özel’’ hastanede üstüne doktor cübbesi geçirenler… Senin bu kalp atýþlarý diyor, normal deðil diyor. Evet diyorum, çok güzel bir tespit, bence de bu normal deðil diyorum.
Cevap olarak; hafif de Kýbrýs þivesiyle kafanda kuran abim sen… Psikolojiktir seninki diyorlar. Yapýþtýrýyorlar sakinleþtiriciyi… Haliyle sakinleþiyor, yorgun oluyorum ama kalp durmuyor. Kalp bangýr bangýr atarken, sakinleþtiricinin de etkisiyle sýzdýðýmdan çok da umursamýyorum olan biteni…

Sabah kendime bir geliyorum… Kalp; yine koç burcu tadýnda… Naber? Naber? Vuhuu! Uyandýðýn iyi oldu, haydi güne hýzlý baþlayalým, patlatalým lan, patlatalým buralarý kafasýnda takýlýyor.

Defalarca ya… Defalarca acil, acil, uzman, uzman geziyorum. Sadece ama sadece biri beni dikkate alýyor. Diyor ki evet bu normal deðil. Yapýþtýrýyor holteri… Allah razý olsun, kalp de iþ birliði yapýyor. Her isyaný, her durdurulamayýþý kayýt altýna alýnýyor.

Sonra? Çare bulunuyor. Diyor ki Hipokrat’ýn öz evladý; Ümitsizliðe kapýlma. Sende þu var, þunu al, bitti gitti diyor. Hakikaten de öyle oluyor. Buradan selam çaktým kendisine.

Þimdi nereye geliyorum? Bakýyorsun kimi kimi bazý siyasi liderlerde ansýzýn, yok yere çarpýntýlar olur olmuþ. Geçmiþ olsun tabi… Ama niye oldu? Ne oldu da, belki de vücuduna ne enjekte etti de, bilim gözüyle bakarsak, ansýzýn baþladý kah çarpýntýcýk, belki de pýhtýcýk…

Yine de en güzel mesaj Salakdaroðlu’ndan gelmiþ. Bol bol dinlensin diyor. Deðil mi ya? Dinlenince geçer, hatta belki de psikolojiktir. Ýþte bu kafayý dinleseydim ben, bu satýrlarý yazamayacaktým. Haliyle olay; ait olduðun yerler, mevkiler deðil birader… Liyakat… Hepsi bu.