Bir klasik herkesin okumuþ olmayý istediði ancak kimsenin okumayý istemediði eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Dün gece bi ürya gördüm sevgili günlüðüm, tersim döndü. Bi uyandýysam, sucuk gibi ter içinde galmýþým. Üryada bile rahatlýk yok. Ihhh! Üryamda, baþbakan bize gelmiþ. Bahçedeki asmanýn altýnda oturuyoz. Baþýný yukarý kaldýrýp asmadan sarkan salkým salkým üzümlere bakýyo baþbakan. “Yoksa bunlardan þarap mý yapýyorsunuz?” diyo. Topu topu üç beþ salkým üzümü yedik de sýra þarap yapmaya mý geldi? “Yok sayýn baþbakaným, bizim üzümler þaraplýk deðil, sirkelik.” diyoz. Sonra eve giriyoz. Duvarda büyük torunun resmini görüyo. “Bu delikanlý nerde?” diyo. Memet Amcan boþ bulunup, “ ODTÜ’ de okuyo” demesin mi? Sanki baþbakanýn o okulun ne hocalarýný, ne öðrencilerini sevmediðini bilmiyomuþ gibi. Rüya bu ya, ben de amcaný düzeltiyom. “Sayýn baþbakaným, ODTÜ’nün Ýmam Hatip Bölümünde okuyo.” diye yalan atýyom. Allahtan,”Sen ne saçmalýyorsun kadýn!” demiyo. Durup dururken yalancý oluyom sevgili günlüðüm. Günahý, baþbakanýn boynuna. Bunlar adamý yalancý yapýyorlar. Gorku daðlarý bekliyo sevgili günlüðüm, yalan söylemeyim de azar mý iþiteyim? Baþbakana hediye hazýrlamýþýz. Mudurnu bakýrlarý meþhur diye; bakýr iþlemeli tencere, tava hediye ediyoz. Hediye paketini açýyo baþbakan, gözleri pörtlüyo sinirden. “Biz tencereci, tavacý nesil istemiyoz.” diye kýzýyo. Biz de korkudan, “Bizim atalarýmýz da tencereciydi, tavacýydý, Mudurnu bakýrýyla ünlüydü.” diyemiyoz sevgili günlüðüm. Demin yalancýyken, þinci de korkak oluyoz. Baþbakanýn kýzgýnlýðý daha geçmeden, sehpanýn üstünde unuttuðumuz Sözcü gastesini görmesin mi? Memet Amcan, anlýyo vaziyeti, aklý sýra durumu kurtarmak için; “ Fatmaaaaaaaaaaa! Bizim cemaatin gastesi gelmedi mi bugün?” diyo… Ben de, “Okullara bedava daðýttýklarý için, bize kalmamýþ” diyom. Baþbakan bu gastenin okullardaki yüzlerce çocuða ulaþtýðýna sevindiði için olsa gerek, Sözcü gastesi okuduðumuz için bize kýzmayý unutuyo. “Bu evin çocuklarý nerde, hani 3 çocuk?” diye soruyo. Bi bahane bulup da bizi azarlayacak gorkusuyla hemen bi yalan daha atýyom: “Namaz gýlma yarýþmasýna gittiler. Oðlunuz, iki ay sonra leptop verecekmiþ. Ama bizim çocuklar leptop için deðil, Allah rýzasý için namaza gidiyorlar. Oy gullanma yaþlarý geldiðinde, leptopun hatýrýna artýk size oy verirler.” diyom. Bu sefer de yandaþ olmadýk mý sevgili günlüðüm! Ne yapayým, baþbakandan korkuyom. Pek memnun oluyo baþbakan. Din üzerinden politika yapmanýn, dini siyasete alet etmenin nasýl iþe yaradýðýný bir kez daha görerek, gülümsüyo. Ýçinden, “Yüzde elli oyu iþte biz böyle alýyoz. Milletin ciðerini biliyoz.” diye geçiriyo. Öyle saçma bi ürya ki sevgili günlüðüm, baþbakanýn aklýndan geçeni okuyom. Bir an evvel baþbakan kalksýn gitsin diye bekliyom. Çünkü onun azarlarýndan çok korkuyom. Bahçenin rengarenk boyalý merdivenlerini görürse, halimiz harap diye düþünürken; baþbakan, merdivenlere dönüp bakmasýn mý? Vay anam vay. Gýyamet iþte o vakit gopuyo. Yok efendim, biz de mi gezici miymiþiz,(tabi geziciyiz, ama diyemiyoz), biz de mi gezi zekalý mýymýþýz(evet gezi zekalýyýz da geri zekalý deðiliz). Amcanla ben gorkudan tirildemeye baþlýyoz. Torunlarýn babasý evde yokmuþ Allahtan. Ya evde olsaydý, ya baþbakan “Ne iþ yapýyosun?” diye sorsaydý; bizim oðlan “Tekel Bayiliði yapýyom.” deyince nolacaktý? Ýçimden yalvarýyom, bizim tekelci oðlan gelmeden, bi çaðýran olsa da baþbakan kalkýp gitse diyom. Tam o sýrada bizim gelin tatlý tabaklarýný getiriyo. Baþbakan tatlýnýn adýný soruyo. Gelin de sýrýta sýrýta “Höþmerim” demesin mi? Þimdi, “Bu nasýl isim?” diye kýzacak derken, dediðim oluyo sevgili günlüðüm. Ben, bi öleceðimi bilmem. “Ne biçim isim bu? Dinimize hiç uygun bir isim deðil. Bununun adý derhal deðiþsin.” diyo. “Kýrk yýllýk kani, olur mu yani baþbakaným, buna da garýþmayýn, vatandaþý bunaltmayýn.” diyemiyom. Sinirden içimdeki denizler gabarýyo. Korkudan diþlerim birbirine vururken baþbakanýn telefonu çalýyo. Arayan bi sanatçýymýþ(!) .”Sayýn baþbakaným, bir procem var. Hangi kanalý uygun görürseniz, o kanala çýkayým.” diye icazet istiyormuþ. Sonunda baþbakan gidiyo. Hepimiz rahat bi nefes alýyoz. Gazasýz, belasýz bu ziyareti atlattýk diye þükrederken uyandým sevgili günlüðüm.Yaþadýkalrýmýn ürya olduðuna çok sevindim. Ama üryamdaki halime acýdým, utandým, baþbakanýn karþýsýndaki ezik büzük tavrýmdan nefret ettim. Kendi kendime; “Diren Fatma Nine, her yer Taksim, her yer direniþ anasýný satim." dedim.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |