Denemede
Ýlk Yirmi |
1
|
|
|
|
Yaþayan Efsane |
|
2
|
|
|
|
Bakalým kim bu vergi yüzsüzleri... Ýsmail Ketenpere, geçenlerde mahalle bakkalýndan çocuklarýna çikolata ve sakýz almaya çalýþýrken, bakkala ’’KDV fiþi vermesen de benden de KDV yi almasan.’’ demiþtir. Ýnsan çok þaþýrýyor bu nasýl bir vergi kaçýrma ve vergi yüzsüzlüðüdür? Anlamak zor... Sen kocaman çikolata ve de sakýz al sonrada KDV alma vergi kaçýr... |
|
3
|
|
|
|
Altyapýsýndan, kupalar kaldýrdýðý A takýmýna kadar Trabzonspor'a büyük hizmetlerde bulunan ve bu takýma olan aidiyet duygularýný her ortamda dile getiren Fatih Tekke'ye yanlýþ yapýldý. Önce Fatih Tekke'ye Trabzonspor Teknik Direktörlüðü için söz verildi. Bir kýsým güç odaklarý devreye girince bu sözden bir anda cayýlarak Þenol Güneþ'le anlaþýldý. Bu ne insanî ne de etik bir davranýþtý. Bu samimiyetsiz davranýþ Fatih Tekke'yi küçültmez ama hiç yakýþmadý. Onun da bir gururu var, onun da bir itibarý var. Bu hiç mi hesaba katýlmadý? |
|
4
|
|
|
|
Tutsaðý olduðunuzda size hizmet etmeye hazýr bir kadýn gibidir-yazmak. Sadece yüzünde deðil, ayný zamanda onu içinde hissetmeyi, onunla oynamayý sevecek kadar þýmarýkdýr – yazmak. |
|
5
|
|
|
|
En mühimi Türk insanlarýna yeni düþünce ve fikirler öðretilmesi gerek, özgürce düþünebilmelerinin önü saðlanmasý gerek.
|
|
6
|
|
|
|
Eveeet sayýn vatandaþlar gele gele memleketimizin en önemli sorunlarýndan birisi olan Erken Boþ Alma Sorunlarýný irdelemeye ve incelemeye, parça pinçik yapmaya hatta bunun üzerinde tartýþmaya, fikir teatisinde bulunmaya, panel manel yapmaya, konferans vermeye var mýsýnýz? Özellikle gençler bu konuda çok dertli ve sýkýntýlý... |
|
7
|
|
|
|
Aþk dediðin; öyle bir his ki… Herkese göre deðiþir… Herkes kendince hisseder ama toplumun gerektirdiði gibi davranmayý olaðan sanýr… Bana göre ise… Tek bir an. Tek bir an ama. Saniyelik… Biliyorsun, bildiðini de biliyorum… |
|
8
|
|
|
|
Þimdi Santorini’de uzaklara bakýp zihnimin içini boþaltýp, yüreðimin aðrýlarýný tamir ederken, Capote’nin Yerel Renkler’ini nereden ve niçin hatýrladým, bilemiyorum…
|
|
9
|
|
|
|
bu yazýmda da siz deðerli okurlarýma kalp kirliliðinin hayatýmýzda büyük kayýplara sebep olduðunu ve elimizden varýmýzý yoðumuzu alan bu kirlilikten bir an önce arýnmamýz gerektiðini anlatmak istedim ve sizler için elimin yettiðince dilimin döndüðünce bir þeyler karaladým umarým sizlere faydalý olabilirim |
|
10
|
|
|
|
hayatta insanlarýn sözleri ile davranýþlarý arasýndaki tutarsýzlýklarý siz deðerli takipçilerime kaleme aldýðým bu yazýmda elimin yettiðince dilimin döndüðünce anlatma gayretine girdim diyorum ki siz siz olun hayatýnýzda çeliþkileri barýndýrmayýn |
|
11
|
|
|
|
Herkes týpký mitolojideki Hera gibi anne olamaz, olmamalý da… Sonuçlarýný tarih boyunca gördük, görüyoruz ve göreceðiz de… Geri kalan gerçek anneler ve bencilliðini aþan kadýnlarýmýz ise iyi ki var. |
|
12
|
|
|
|
Ýzmir'de taksi þoförümüz haince vuruldu. Ýyilikten maraz doðdu. |
|
13
|
|
|
|
Merhum Recep Yazýcýoðlu’nun halleri þahsýna münhasýrdý. Çok kere güleçti, fakat bazen yaþadýklarý onu sertleþtirirdi. Anadolu insanýnýn doðal ve sýradan duruþu onda da vardý. Gösteriþ meraklýsý deðildi. Halkla bürokrasi arasýndaki uçurumlarý sevgi köprüleriyle birleþtirmiþti. O sadece Tokat’ýn, Erzincan’ýn, Aydýn’ýn, Denizli’nin deðil, bütün Türkiye’nin valisiydi. Onun uygulamalarý halkla devlet arasýndaki soðukluðu ortadan kaldýrmýþtýr. Onu unutmadýk, unutmayacaðýz. Bu ülkenin onun gibi bürokratlara her zaman ihtiyacý vardýr.
Vefatýnýn 21. yýlýnda kendisini rahmetle anýyoruz. Ruhu þâd, mekâný cennet olsun. |
|
14
|
|
|
|
29 Mayýs 1453 tarihi, bizim açýmýzdan karanlýk bir devrin batýþýný, yepyeni ve aydýnlýk bir devrin müjdesini fýsýldar kulaklarýmýza. Bu tarih, Osmanlý’nýn muhteþem bir cihan devletine giden yolunu da ardýna kadar açar. Zulme rýza gösterenler ve zalimden yana olanlar sahnenin dýþýna itilir; Ýslâm’dan ilham alan daha adil bir dünya nizamý yeniden þekillenir.
Ýstanbul, Müslüman Türkler için sýradan bir toprak parçasý deðildi(r). Eski tabirle "Konstantiniyye" diye adlandýrýlan bu þehir, tabir caizse Türklerin kýzýl elmasýydý. Peygamber Efendimizin “Ýstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” hadisi, bütün Müslüman komutanlarý bu þehri fethe yöneltmiþtir. Bugün Ýstanbul’da kabri bulunan ve bir semte adýný veren Ebû Eyyûb El-Ensârî bile, seksen yaþlarýnda, kýzgýn çölleri geçerek bu müjdeye mazhar olmak için Ýstanbul’a kadar gelmiþtir. Fakat bu kutlu fetih onlarca kiþiden sadece Fatih Sultan Mehmet Han’a nasip olmuþtur. |
|
15
|
|
|
|
Hayat kýsa belki uzun ama illa ki bir gün çürüyüp toprak olacaðýz.
Bir kere öpmedi beni babam hasret kaldým ellerine.
Sen ben insan oðlu þu velet kimin oðlu.
Aldým cebime 50 lira yarýn meçhul bugünde ölmedik.
Adem hava babam anam hiç dünyaya gelmeyen de ölüyor köþkleri olanda.
|
|
16
|
|
|
|
Þimdi saat sabahýn dördü. Hava sert. Rüzgar esiyor. Ha yaðdý yaðacak bir hava var gökyüzünde. Balkonum soðuk, bu soðukluk sanki onu hüzünlendirmiþ, hani bir þeylerden korkup çekiniyormuþ gibi bir ruh haline bürümüþ… |
|
17
|
|
|
|
Ben hep kendimce, kendi bildiðim salt yolda ilerledim… Bu yolda haklý çýktým mý? Çýktým. Yine haksýz çýkýp bu yolda bedeller ödedim mi? Ödedim. Sor bana piþman mýyým? Deðilim tabi ki… Niye? Ben öyle istedim, yaþadým, hissettim ve öðrendim. |
|
18
|
|
|
|
deðerli iz edebiyat okurlarý siz deðerli takipçilerimiz için insan yaþamýnýn büyük bir bölümünü iþgal etmekte olduðuna inandýðým bu yazýmý kaleme almayý uygun gördüm ve sizleri bilgilendirmek amacý ile yayýnlamaya karar verdim.
insan yaþamý ne yazýk ki her daim geç kalmýþlýklarýn uðratmakta olduðu zararlarýn altýnda ezilmektedir. |
|
19
|
|
|
|
Bundan 17 sene evvel 10 Ekim 2007 tarihinde Gümüþhaneli þair Nurettin Özdemir'i Trabzon Lisesinde aðýrlamýþtým.Trabzon Lisesi’ni teþrif eden Nurettin Özdemir’le uzun sayýlabilecek bir süre boyunca kültür, sanat, edebiyat ve hayat üzerine konuþmuþtuk. Kýymetli Þair Nurettin Özdemir’i gýyaben tanýrdým. O güne kadar da hiç karþýlaþmamýþtýk kendisiyle. Yeðeni Ali Çetin Özdemir, Trabzon Lisesi’nde Edebiyat Öðretmeni olarak çalýþýyordu. Yani mesai arkadaþýmdý, üstelik ayný branþtandýk. Dayýsý olan Nurettin Özdemir’le görüþme isteðimi iletmiþtim kendisine. O da ilk fýrsatta bunu saðlayacaðýný söylemiþti bana. Þair Nurettin Özdemir, Ankara’da yaþýyordu. Seyrek geliyordu Trabzon’a ve memleketi olan Gümüþhane’ye. Trabzon’a, kadim lisemize gelince beni de çaðýrdýlar. Koþa koþa gittim. Çünkü onunla tanýþmayý, sohbetinde bulunmayý çok istiyordum. |
|
20
|
|
|
|
Ülkeleri artýk sadece silahlarýyla, tanklarýyla, toplarýyla, uçaklarýyla ve askerleriyle iþgal etmiyorlar. Bundan sonra silahlý emperyalizm kültürel emperyalizme dönüyor. Bizim aslýnda hiç de alýþýk olmadýðýmýz kendi yaþam tarzlarýný, kendi pop kültürlerini, yemek yeme alýþkanlýklarýný, ailesel davranýþlarýný, dizi filmler ile, gazeteleri ile dergileri ile bize dikte etmeye çalýþýyorlar. Ýtiraz eden olduðu zaman cümleleri hazýr ’’Kültür evrenseldiiiiiiiir.’’ Ýyi de o zaman bizde þunu sorarýz ’’Sen niye bizim kültürümüzden hiç bir þeyi, örneðin folklorumuzu, yemeklerimizi, kitaplarýmýzý kendi toplumuna yerleþtirmek için çaba harcamýyorsun?’’ |
|