"Yazmak, varoluşsal krize girmeden önce son bir sigara yakmaktır." - Franz Kafka"

Sessizliğin yankısında kaybolmak

yazı resim

Gözü dönmüş kavgaların, anlamsız nefretlerin, dipsiz inatların içinde kaybolduk. Ön yargılarla ördük aramızdaki duvarı; küçücük anlarda bile birbirimizi incittik. Baharı görmeden, sevginin tenine dokunmadan, ömrümüzü hoyratça harcadık. Daha güneş yüzünü göstermeden, kalbimizin çiçekleri soldu. Biz, en güzel günlerimizi yaşayamadan kararttık.

Seninle başka türlü olmalıydık. Bir küsüp bir barışarak tüketmemeliydik nefesimizi. Her darılışta kalbimden bir parça koptu, her barışta eksik kaldık. Oysa kavgalar bile sevgidendi, sesimizin içinde hâlâ “biz” vardı. Ama gün geldi, nefret sinsice yerleşti aramıza. Boşa konuştuk, boşa sustuk… Kelimelerimiz bitti, sevgimiz sessizliğe gömüldü.

Bilmiyorsun… Gönlümün penceresi çoktandır kırık, perdesi rüzgârda savruluyor. İçimde fırtınalar kopuyor, ama senin haberin yok. Sensizliğin zifiri karanlığında debeleniyorum. Geceler bitmiyor, sabahlar doğmuyor. Yüreğim, çaresizliğin en kuytu köşesinde titriyor. Ben hancıydım, sen yolcu. Yollarını kesemedim, adımlarını durduramadım. Gidişinin önünde dizlerimin bağı çözüldü, ellerim boşluğa düştü.

Sevgin çoktan bitmişti; ama ben bizim sonumuzu kabul edemedim. Bitmişliğe konduramadım “biz”i. Tükenmişliğe yakıştıramadım kalbimizi. Şimdi hangi yana baksam, gölgeler çıkıyor karşıma. Anılarım defterlere sığmıyor, acım satırlara taşmıyor. Yüreğim, yeldanın en uzun gecesi gibi; kırık, paramparça, suskun ve çaresiz.

Artık ben, garip bir yolcuyum. Dünya denen hana sığamayan, kara talihine boyun eğmiş, yorgun bir yolcu. Adımlarımda hâlâ gölgen var, ama kendin yoksun. Hatıraların ellerimi tutuyor, ama sıcaklığın çoktan kaybolmuş. Ben hancıydım, sen yolcu… Şimdi bu hanın ışıkları bir bir sönüyor. Kapıları rüzgârla kapanıyor. İçimde, senden kalan sessizlik yankılanıyor.

Yorumlar

Başa Dön