"Yazmak, aslında ölümü def etmek için yapılan en şık numaradır." – Franz Kafka"

Bu seferki başka...

yazı resim

Avuçlarımın içi… hüzün taneleriyle dolu.
Zamanın ellerimden süzülüşünü dinler gibi, bir şarkının içinde kayboluyorum bazen. Nice tatlı sözlerle örülmüş şiirlerin üstüne serpilmiş anıları adımladım hep. Her biri, yüreğimin raflarında sessizce yerini almış.
Heybem dolu; ağır duygularla, yarım kalmış cümlelerle, gidemediğim yollarla.

Son zamanlarda yokuşlar daha dik, rüzgar daha keskin, fırtına daha uzun soluklu.
Alışık olmadığım havalar değil aslında ama… bu seferki başka.
Göz kapaklarımın kapanmasına fırsat kalmadan, bir çocuk tebessümüne sığınmak isterimdi eskiden.
Şimdi o tebessüm bile sanki uzak bir ülkede, yabancı bir dil gibi.

Bir bilinmezliğin içindeyim.
Oysa ben, bilinmezlerin peşine düşmekten hiç korkmazdım.
Ama anladım ki, bu kez yüreğimin rotasını bile unutturmuş bir yönsüzlük bu.
Bitimsiz sandığım her şey biçimsizleşmiş;
ucunda umut olan yollar bile sanki sisle örtülmüş.

Hasretin adı yok artık, mesafelerin tarifi de.
Uzaklık sadece kilometre değil; bir bakışın eksikliğinde, bir sesin sustuğu yerde başlıyor.
Ne zaman dışarıdan bir acı ese,
senin olduğun yöne çeviriyorum başımı.
Ve bir an, bir yerlerde seni görür gibi oluyorum.
Belki de sadece kalbim bana oyun oynuyor.

Ama ne fark eder...
Dedim ya, bu seferki başka.
Bir hüzün değil bu; sanki yavaşça içime çöken bir kabulleniş,
biraz isyan, biraz dua.
Belki de gönlüm, sevmenin yükünü taşımaktan değil,
bir türlü vazgeçememekten yorgun.

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön